Ömer Çelik
15 Temmuz askeri darbe girişimi, sadece Türkiye tarihine değil Avrupa Birliği ile olan ilişkilere de damgasını vurdu. Brüksel´in aday bir ülkenin demokrasisine karşı işlenen ve 240 masum insanın ölümüne neden olan en ağır saldırı karşısındaki ürkek tepkisi, Birliğin güvenilirliği ve temel ilkelerini teşkil eden demokrasi, insan hakları ve hukuk devletiyle olan taahhüdü konusunda ciddi şüpheler ortaya koyuyor. Avrupa´nın milyonlarca Türk´ün takdirini yeniden kazanmaya muktedir olup olmaması bize, AB´nin hâlâ hayatta kalma ihtimali olduğunu söyleyecektir.
Türk halkı Avrupalı yöneticilerden, bu kadar kanlı bir darbeden sonra beklediği desteği alamadı. Batı tarafından isteksizce sarf edilen her kınama sözcüğü uzunca bir ama, şartlar ve mazeretler listesi eşliğinde geldi. 15 Temmuz´da olan şeyler hakkında hiçbir şey bilmeyen tarafsız bir gözlemci, mağdurların kurbanlar değil de darbeciler olduğunu düşünürdü.
Avrupalı popülistler, Avrupa´nın karşı karşıya bulunduğu benzeri görülmemiş tehditler karşısında vatandaşlarını etkileyen gerçek sorunları ele almamak için Türkiye´ye sözlü saldırılara başvuruyorlar. Buna rağmen Türkiye, yapıcı ve profesyonel bir tavır takındı. Zorlukların üstesinden gelmek için her zaman Avrupa ile iş birliği yaptığımıza açıklık getirmek istiyorum.
Türk yetkililer, Yunan adaları üzerinden Avrupa´ya binlerce kaçak göçmen gelmeye başladığı zaman tarihi bir başarı olan yasal bir iskan mekanizması oluşturmak için Avrupalılarla çalıştılar.
Türkiye ayrıca Avrupa´nın güvenliğine katkıda bulunuyor. Son yıllarda sadece İslam Devleti (IŞİD) gibi terörist gruplarla mücadelenin ön cephesinde olmakla kalmadı ayrıca savaş bölgesine yabancı savaşçıların geçişini engellemek için Avrupalı hükümetlerle iş birliği de yaptı.
Son olarak Türkiye´nin AB´ye ilişkin yapıcı tavrı Orta Doğu, Kuzey Afrika ve de tüm Avrupa´nın göçmen toplumlarında AB´nin imajını iyileştirmeye yardım etti. Uzun zaman boyunca büyük bir çoğunluğu Müslüman olan büyük bir ülkenin AB´ye katılması perspektifinin Avrupa´nın çok kültürlülük, çoğunlukçuluk ve çeşitlilik vaadinin işareti olduğunu düşünüyoruz. Birçokları bugün Türk hükümetine saldırmayı tercih etse de görüşümüzü değiştirmedik: AB´ye üyelik, Türkiye için stratejik bir hedef olmaya devam ediyor.(İspanya-El Paris-06.09.2016)