İngiliz Reading Üniversitesi`nin yaptığı ve 'Plos One' adlı bilim dergisinde yayımlanan araştırmaya göre Avrupa`daki bal arısı nüfusu hâlihazırda olması gerekenden yaklaşık 7 milyar daha az durumda. Biyoyakıt üretimindeki artışın, bu yetersizliği tırmandırdığına dikkat çekiliyor.
Uzmanlar biyoyakıt üretiminde kullanılan kanola (kolza), ayçiçeği ve soya ekiminin artmasının sadece birkaç yıl içinde arı ihtiyacını yüzde 38 oranında artırdığını vurguluyor.
Araştırmacılar inceledikleri 41 ülkenin yarısından fazlasında çiçekler için hayati önem taşıyan tozlaşma işlemini 'düzgün şekilde gerçekleştirmeye yetecek kadar' arı nüfusu olmadığını tespit etti. Bu durumdan başta Almanya, Fransa ve İngiltere`nin etkilendiği kaydediliyor.
Araştırma ekibinin başında bulunan Simon Potts, 'Bir an önce harekete geçilmezse bizi gelecekte bir felaket bekliyor' şeklinde konuştu. Özellikle İngiltere ile Baltık ülkeleri olarak adlandırılan Estonya, Letonya ve Litvanya`da normalde olması gerekenin sadece dörtte biri oranında bal arısı bulunduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar arıcılığın yaygın olduğu Türkiye, Yunanistan ve Balkan ülkelerinde ise arı nüfusunun çok daha iyi durumda olduğunu ifade ediyor.
Hava koşulları etkili
Almanya`da arıcılar son iki yılı oldukça kötü geçirdi. Alman Arıcılar Birliği Başkanı Peter Maske, 2013 yılında yaklaşık 16 bin ton bal ürettiklerini, üretimin önceki yıllarda ise 20 bin tona kadar çıktığını açıklamıştı. Almanya’da 2013 yılı başında yaşanan kötü hava koşulları ve sel baskınları da bal üretiminde yaşanan düşüşün sebepleri arasında gösteriliyor.