Türkiye’nin savunma sanayisindeki atılımları dünya basınında yankı uyandırmaya devam ediyor. ABD merkezli, Orta Doğu odaklı analizler yayımlayan Al Monitor’ün “ABD, Avrupa’dan çekilirken Türkiye, NATO savunma sanayisinde daha büyük bir rol üstlenmeyi hedefliyor” başlıklı haberine göre, ABD’nin Avrupa’daki NATO müttefiklerine savunma harcamalarını artırma çağrısı yaparken kendi askeri taahhütlerini azaltması, Türkiye için stratejik bir fırsat oluşturdu. Ankara, yenilikçi ve çevik savunma sanayisi sayesinde NATO’nun giderek daha kritik bir parçasına dönüşüyor.
‘TÜRK SAVUNMA SANAYİSİ CİDDİ BİR ÇÖZÜM’
Haberde Türkiye’nin halihazırda Avrupa müttefiklerine insansız hava aracı (İHA), zırhlı araç ve deniz platformları satmasına ve aynı zamanda ortak geliştirme projelerine katılmasına değinilerek Avrupa’nın üretim kapasitesindeki yetersizlikler ve sistemler arasındaki uyumsuzluk sorunları karşısında, Türk savunma sanayisinin ciddi bir çözüm olarak öne çıktığı ifade edildi.
‘5’İNCİ MADDE TÜRKİYE’NİN ÖNEMİNİ ARTIRDI’
ABD’de Donald Trump’ın eski başkanlık döneminde başlattığı süreçle, NATO üyelerine GSYH’nin en az yüzde 2’sini savunmaya ayırma şartı getirildiği hatırlatılırken 2014 Galler Zirvesi’nde kabul edilen bu oranın, geçtiğimiz Haziran’da Lahey’deki zirvede 2035’e kadar yüzde 5’e çıkarıldığı belirtildi. NATO’nun 5. Maddesi’nin “bir müttefike saldırı, tümüne saldırıdır” ilkesini hatırlatan bu kararın, Türkiye’nin önemini daha da arttığı söylendi.
‘NATO CAYDIRICILIĞINA KATKISI BÜYÜK’
Türk savunma sanayisinin yükselişi somut adımlarla kendini gösterdiği ifade edilirken 4 Eylül’de Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün, Prag’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nün düzenlediği Savunma Zirvesi’nde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüşmenin ardından yaptığı paylaşımda Rutte’nin Türk savunma sanayisinin ilerlemesini ve NATO caydırıcılığına katkılarını övdüğü hatırlatıldı.
‘AVRUPA İÇİN ROL MODEL’
Öte yandan haberde Türkiye’nin, Avrupa ülkelerine çoktan önemli sistemler ihraç etmiş durumda olduğu ifade edildi. Polonya ve Hırvatistan’a SİHA, Portekiz’e ikmal gemisi, Romanya ve Estonya’ya zırhlı araçlar satıldığı hatırlatıldı. ASELSAN, Airbus, Lockheed Martin UK, Raytheon ve Thales gibi devlerle birlikte Avrupa için modüler hava savunma sistemi geliştirildiği ifade edilirken ASELSAN tarafından geliştirilen Çelik Kubbe’nin entegre hava ve füze savunma sisteminin de Avrupa için rol model olduğu belirtildi.
‘AVRUPA PAZARINDAKİ VARLIĞI GÜÇLENİYOR’
Haberde Türk savunma sanayi şirketlerinin uluslararası yatırımlarına dikkat çekilirken Baykar’ın, İtalya’nın Piaggio şirketini; SYS/Canik Arms ise İngiltere merkezli AEI Systems’i satın aldığı hatırlatıldı ve bu adımların, Türkiye’nin Avrupa savunma pazarındaki kalıcı varlığını güçlendirdiği ifade edildi.
‘EN GÜVENİLİR ORTAK TÜRKİYE’
Uzmanlar, Türk savunma sanayisinin NATO içindeki yükselişinin engellenemeyeceği görüşünde. Al Monitor’e konuşan İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi Genel Sekreteri Çiğdem Üstün, “Avrupa, NATO olmadan Rusya karşısında savunmasız. ABD’nin dalgalı politikaları, özellikle Trump döneminde Avrupa’da güven krizini tetikledi. Bu boşluğu doldurabilecek en güvenilir ortak ise Türkiye” ifadelerini kullandı.
‘NATO’NUN YÜKÜNÜ OMUZLAYAN ÜLKE’
Son olarak Al Monitor’un haberinde, Washington’un geri çekildiği bir dönemde Türkiye’nin, hem üretim kapasitesi hem de siyasi kararlılığıyla NATO’nun yükünü omuzlayan ülke olarak öne çıktığı vurgulandı.
Al Monitor’ün analizine göre ABD geri adım atarken Türk savunma sanayisi NATO’nun bel kemiği oldu. Uzmanlar, Avrupa’nın güvenlik açığını kapatan tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade ediyor.
TeknolojiYunan akademisyen katıldığı canlı yayında Ankara-Atina ilişkilerine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
DünyaFransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Monako Prensi 2. Albert, Belçika Başbakanı Bart De Wever, Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden ve Malta Başbakanı Robert Abela, Filistin Devleti'ni resmen tanıdıklarını duyurdu.
DünyaCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de yaşanan soykırıma ilişkin, "Başka türlü bunun izahı mümkün değil. Bu dört dörtlük bir soykırımdır. Bu soykırımın faili (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’dur.
Dünya