• BIST 100

    10147,85%-0,25
  • DOLAR

    32,28% 0,05
  • EURO

    34,97% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2452,76% 0,28
  • Ç. ALTIN

    3942,46% 0,76

´Avrupa´nın enerji ihtiyacı Türkiye´nin önemini arttırıyor´

´Avrupa´nın enerji ihtiyacı Türkiye´nin önemini arttırıyor´

B20 Türkiye Konferansı kapsamında enerji piyasasının geleceği tartışıldı, Türkiye´nin önemine vurgu yapıldı.Socar´ın Türkiye İcra Kurulu Başkanı Kenan Yavuz, Avrupa´nın enerji ihtiyacının, Türkiye´nin önemini arttırdığını

 

Küresel ekonominin aktörlerini bir araya getiren ve G20´nin iş dünyası ayağını oluşturan B20 (Business 20) Türkiye Konferansı ikinci gününde Ankara´da sürüyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde yapılan B20 Türkiye Konferansı´na 60 ülkeden binin üzerinde işadamı ve finans dünyası temsilcisi katılıyor. Konferans kapsamında gerçekleştirilen 'Enerjinin yeni dinamikleri' başlıklı panelde Socar Türkiye İcra Kurulu Başkanı Kenan Yavuz, Zorlu Enerji İcra Kurulu Başkanı Sinan Ak, Uluslararası Enerji Ajansı Yönetici Direktör Vekili Paul Simons, Shell Türkiye İcra Kurulu Başkanı Ahmet Erdem ve Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü Direktörü Theresa Ribera konuştu.

´ENERJİNİN ÇATIŞMA DEĞİL BARIŞ KÖPRÜSÜ YARATMALI´

Azeri Petrol Şirketi Socar´ın Türkiye İcra Kurulu Başkanı Kenan Yavuz, artan refahla birlikte enerji ihtiyaçlarının da arttığını, alternatif enerji alanında önemli çalışmalar yapılsa da halen petrol ve doğalgazın enerji tedarikinin büyük bir kısmını sağladığını ifade etti. Enerjinin ülkeler arası çatışma yaratmaktan ziyade barış köprüsü olmasına yönelik umut olduğunu ancak bu umudun şu an için 'ütopya' seviyesinde kaldığını dile getiren Yavuz, 'Enerji kaynaklarının bu tarz bir barış köprüsü oluşması için Türkiye´de örnek projeler yapıldı. Dünyanın en önemli tüketim noktası olan Avrupa Türkiye´nin önemini arttırıyor. Türkiye ve Azerbaycan özgün ve dünya barışına katkı sağlayacak bir projeyle gündeme geldiler. İki ülke, Hazar bölgesinden Avrupa´ya enerji aktarımı için önemli rol oynuyor. Azerbaycan´ın bir petrol şirketi olarak Socar, TANAP projesinin yüklenicisi aynı zamanda güney gaz koridoru için de önemli bir tedarikçisi konumunda' diye konuştu.

´TÜRKİYE DOĞAL GAZI DAHA DÜŞÜK FİYATTAN ALMALI´

Zorlu Enerji İcra Kurulu Başkanı Sinan Ak ise küresel ısınmanın enerji piyasası açısından önemli bir konu olduğunu, enerji şirketlerinin de karbon emisyonun azaltılması konusunda kafa yorması gerektiğini ifade etti. Enerji şirketlerinin, alternatif enerji kaynakları konusunda da çalışmalar yapması gerektiğini vurgulayan Ak, güneş enerjisi konusundaki tespitlerini de paylaştı. Türkiye´de 2000 yılında 2010 yılı için yapılan güneş enerjisinden elektrik üretme kapasitesinin 4 bin megawatt olacağı tahmininin yapıldığını, buna karşın 2010 yılında 41 bin megawatt kapasiteye ulaşıldığını, 2010´da ise 2020 için 113 bin megawatt kapasite tahmini yapılmasına karşın 2015 itibariyla 150 bin megawatt kapasiteye ulaşıldığını kaydederek piyasanın tahminlerin ötesinde geliştiğini ifade etti. Ak, 'Esasında güneş enerjisi alanında yapılacak çok şey var, bu emisyonları da azalacak bir konu' dedi.

Birçok komşu ülkesinde doğal gaz bulunmasına karşın Türkiye´nin çok yüksek fiyattan doğal gaz aldığını ifade eden Ak, 'Doğal gazın daha düşük fiyatta olması gerektiğini düşünüyorum. Yeni gaz boru hatları da inşa etmemiz gerekiyor' dedi. Tanap´ın Türkiye´ye daha fazla doğal gaz getirilmesi için gündemde olan projelerden biri olduğunu, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya ile yeni enerji müzakeresi yapmak için iyi bir zaman olduğunu kaydeden Ak, nükleer enerjinin de Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu belirterek 'Nükleer enerji santrallerini kurabilirsek yenilenebilir enerji kaynakları da ekonomimiz için yeterli olur. Hükümetin onları bekleyen zorlu görevleri var. Tekrar seçimler de var. Bilmiyorum nasıl yol alacağız ancak gazı daha ucuz fiyatlardan almamız gerekiyor' diye konuştu.

´TÜRKİYE´NİN KAYNAK ÇEŞİTLİLİĞİ MEVCUT´

Uluslararası Enerji Ajansı Yönetici Direktör Vekili Paul Simons ise enerji camiası ile iklim ve finans camiasının birbiriyle daha çok konuşmaya ihtiyacı olduğunu ifade ederek 'Bu camialar birbiriyle gerçekten konuşmuyor. Enerji bakanınızı dinlemeniz gerekiyor. Onlar da aslında baskı altındalar. Vatandaşlar benim daha fazla elektriğe ihtiyacım var, enerjiye ihtiyacım var ancak bunu temiz bir şekilde yapmanız gerekiyor diyor. Bu esnekliği sağlamanız, ancak bunu temiz yapmanız gerekiyor' dedi.

Türkiye´nin son yıllarda gaz kaynaklarını çeşitlendirdiğini kaydeden Simons, Rusya´dan Türkiye´ye yeni sıvılaştırılmış doğalgaz hattının açılmasının da gündemde olduğunu ifade ederek 'Türkiye´nin yeterince kaynak çeşitliliği mevcut' dedi.

´SABİT KALACAK TEK ŞEY HÜKÜMETLERİN ROLÜ´

Shell Türkiye İcra Kurulu Başkanı Ahmet Erdem ise ülkeler geliştikçe enerji talebinin artmasının kaçınılmaz olduğunu, ancak 1970´lerden bu yana dünyada enerji çeşitliğinin değişmediğini ifade ederek 'Enerjinin dörtte üçünü karbon kaynaklarından temin ediyoruz. Yeni enerji kaynakları küresel enerji sisteminin yüzde 2´sini temsil ediyor. Bu yüzyılın ikinci yarısında karbon kaynakları başlıca enerji kaynağı olmaya devam edecek' dedi. Halihazırda dünyadaki enerji ihtiyacının beşte birinin yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını kaydeden Erdem, şöyle konuştu:

'Eski ve yeni teknolojinin entegrasyonu gerekecek. Enerji çeşitliliği böyle olacak. Başarılı enerji şirketleri önümüzdeki 30-40 yıl için ikisini de entegre eden enerji şirketleri olacaktır. Bu geçiş tüm dünyada aynı olmayacak. Ülkeden ülkeye farklılıklar olacak. Bu kullanıma yeni başlayan ülkeler arasında farklılıklar olacaktır. Sabit kalacak tek şey hükümetlerin rolüdür. Enerji piyasasının şekillendirilmesinde hükümetler hep merkezi role sahip olacaktır. Kimse aslında sürekli olarak çeşitlenen enerji ortamında neyin işe yarayacağını bilemiyor. Tek bildiğimiz şey birlikte çalışmamız gerektiği. Politika yapıcılar ve şirketler ve toplumun geniş kesimleriyle birlikte çalışarak enerji sektörünün karmaşıklığını anlamak önemli, anlayalım ki tüm dünya için güvenli enerji sunabilelim.'

´PARİS İKLİM KONFERANSI´NIN BAŞARISI HÜKÜMETLERE BAĞLI´

Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü Direktörü Theresa Ribera da enerjinin bir zarar değil refah kaynağı olması gerektiğini, Aralık ayında Paris´te yapılacak BM Küresel İklim Değişikliği Konferansı´nda enerji kaynakları ile iklim değişikliği ilişkisi konusunda doğru tedbirlerin tartışılması gerektiğini vurguladı. Ribera, 'Paris´in başarılı olması hükümetlere bağlı. Paris´te yapılacak olan toplantının başarısı somut araçların bu resme dahil edilmesi ve bu dönüşüm sürecini nasıl değerlendirebiliriz, bunu görebilmekle ilgili. Kilit aktörlerden de tutarlı bir yaklaşım bekliyoruz. Enerji sektörünün ve özel sektörün kilit rol oynadığını görüyoruz. G20 bağlamında bu çok önemli. G20 konuyla çok bağlantılı bir rol oynuyor. Hem devletleri hükümetleri özel sektörü farklı kilit oyuncuları bir araya getiriyor ve bu geçiş sürecinin hızlanması açısından katkı sağlıyor' diye konuştu.



17.4° / 11.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor