Milletleşme sürecini geçmiş toplumları yeniden feodalist düzene götürme girişimlerine karşı direnmenin günlük medyadan da daha etkili enstrümanı mizahtır.
Diktatöryel baskılar artıkça ekonomik düzenin bozulduğu toplumlarda fakirlerin Allah'tan sonra ümit beslediği ve teselli bulduğu insanlar mizah şairleri ve yazarlarıdır.
Günümüz Azerbaycan'ı bunun en çarpıcı örneklerinden biri olduğu için zaman kendi mizah şairlerini yetiştirmeyi de başarmıştır.
Özellikle gençlerin ve yoksul kitlelerin üzerinde etki yaratmaya muvaffak olmuş Azerbaycanlı şair Tevfik Hasanlı, bu özellikleriyle mizaha ilgili kesimlerin ilgisini çekmiştir.
Independent Türkçe için, Azerbaycan'ın İran sınırına yakın Lenkeran kentinde bulunan Tevfik Hasanlı ile konuştuk.
"Mirza Ali Ekper Sabir, biz Azerbaycanlıların milli kimlik kazanmasında emsalsiz role sahip bir kişilik"
Genel olarak kendi üslubu olduğuna inanan ve Azerbaycanlıların karakterini kendi üslubu ile ifade eden şair Tevfik Hasanlı, eserlerinde gerek Azerbaycan'daki Türklerin gerekse diğer azınlıkların karakterini yansıtmaya çalıştığını söyledi.
"Üslubumun diğer kalem sahiplerine benzemediğini düşünüyorum" diyen Tevfik Hasanlı, "Azerbaycan vatandaşlarının bugünkü karakterini canlandırabildiğime inanıyorum. Mizah türüne yeni içerik ve ifade şekli getirdim. Bunu 'siyasi mizah' diye nitelendirebilirim" şeklinde konuştu.
Tevfik Hasanlı'ya göre dünya mizah edebiyatının en büyük ustalarından biri Mirza Ali Ekper Sabir'in şiirleri siyasi mizah örnekleri değil.
Hasanlı, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
Azerbaycan'da edebiyata siyasi mizahı en geniş şekliyle ben getirmeye muvaffak oldum. Mirza Ali Ekper Sabir, biz Azerbaycanlıların milli kimlik kazanmasında emsalsiz role sahip bir kişiliktir. Sabir, Azerbaycan şiirinde mizah türünün zirvesidir. Şairin yazdıklarını hiçbir zaman kesin bir düşünce olarak kabul etmemek gerekir. Şair bir ilüzyonist değil, ruh insanıdır.
'Evvel ne idiysek yine biz şimdi hemanız (aynıyız)' diyen Sabir'in bizim beynimize değişmemiz gerektiğini sokmaya çalışmasına rağmen biz değişmiyoruz, aynı şekilde kalıyoruz. Sabir halkın değişmesini ve gelişmesini, çağdaş düşüncelere sahip olmasını istiyordu.
"Geriye gidişin olduğunu inkar etmiyorum ancak mücadelemizi sürdürüyoruz"
Azerbaycan daha önce feodalizm dönemini yaşadığı için, yeniden o aşamaya dönmenin esef doğurduğunu söyleyen Tevfik Hasanlı, "Azerbaycan'ı birkaç büyük ülke çevrelemiştir, onların etkisi vardır. Azerbaycan ileriye değil geriye gidiyor bir nevi. 21'inci yüzyılda düşüncelerde devrimler yaşanırken biz bu gelişmeleri farklı şekilde değerlendiriyoruz. Onun için değer yargılarımız da çağdaşlığın çok uzağında kalıyor. Düşüncelerimiz çok yozlaşmıştır. Topluma şekil verme girişimlerinin sonuç vermesi üzücü durumlar çıkarıyor. Kolay yönetilebilen bir toplum oluşturuluyor. Onun için TV kanalları aynı propagandaları yapmak suretiyle bizi feodalizme geri götürüyor. Ancak sağlıklı düşünceye sahip genç kuşakların ortaya çıkmasında benim de rolümün olmasından dolayı çok sevinçliyim. Geriye gidişin olduğunu inkar etmiyorum ancak sağlıklı ortamın muhafaza edilmesinde çok kıymetli kalem sahipleriyle birlikte mücadelemizi sürdürüyoruz. Yazılarımızın bizden sonra bu ortamı daha da genişleteceğine inanıyorum. Yazılarımın benden sonra daha güçlü olacaktır" diye konuştu.
"İki kere iftirayla tutuklandım, uluslararası kurumlar beni siyasi tutuklu olarak tanıdı"
Siyasi yönetimin ve memurların kendisine yaklaşımının hiç olumlu olmadığını aktaran Tevfik Hasanlı, "İki kere iftira atılarak tutuklandım, uluslararası kurumlar beni siyasi tutuklu olarak tanıdı. Ancak fakir kitle beni seviyor, şiirlerimi okuyor. Dışarıdaki Azerbaycanlılar da benim şiirlerimi memnuniyetle dinliyor. Şiirlerimi kendim okuduğum için dinleyenlerle daha etkili temas kurabiliyorum" dedi.
"Şiirlerimi benim dışımda bu kadar çarpıcı okuyabilecek insanların olamayacağı söyleniyor. Bunun esas nedeni benim o şiirlerle yaşamamdır" diyen Tevfik Hasanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Şiirlerimin çoğu acı, dert, Azerbaycan'ın sorunlarıdır. Her şiirime binbir sıkıntının izi vardır. Sanki biz değişimi katiyen sevmeyen bir toplumuz. Onun için geçmişten gelen olumsuzlukları değiştirmek için uğraşmıyoruz. Düşüncelerimizi yaklaşık bir buçuk asır önce kazandığımız milliliğimizin altyapısı üzerinde değiştirmemiz gerekir.
Halkımızın bunu başaracağına inanıyorum, bu kaotik süreçlerin ve zorlukların üstesinden gelinecektir. Bu mücadelenin içinde kalemimle varolmam beni mutlu ediyor. Halkımın mutluluğu esas idealim olduğu için ben dünyada olmadığım dönemlerde de şiirlerimin etkisinin kalacağına inanıyorum. Hatta eserlerim ben olmadıktan sonra daha etkili olacaktır.
Tevfik Hasanlı, şiire başlamasını ise, "Edebiyat dünyasına beni kalemim götürdü. Allah'a inanan bir insanım. Hepimiz emellerimizden dolayı sorguya çekileceğiz. Ben sıradan şiirler kaleme alırken bir güce Peygamber Efendimizi (s.a.v.) rüyamda gördüm, bana Kur'an-ı Kerim hediye etti. O rüyadan sonra benim şiirlerim farklı niteliğe büründü ve en çarpıcı şiirlerimi 25 yaşımdan sonra yazmaya başladım" sözleriyle ifade etti.
"Yazarlar Birliği isimli bir örgüte üye olmak aklımın ucundan dahi geçmedi" şeklinde konuşan Tevfik Hasanlı, "İki kitabım basıldı. Mücadeleye gelince; evet, ben içimdeki ateşi kağıda döküyorum. Halkımın mutluluğu ve ülkemin güzel olması için kalemimle mücadele ediyorum. Ancak her şeyden önce içimdeki acıyı kelimelerin aracılığıyla dışarıya yansıtıyorum. Kalbim benden hangi talepte bulunuyorsa onu ifade ediyorum" dedi.
Tevfik Hasanlı, son olarak şunları söyledi,:
Karabağ'ımızın işgalden kurtarılmasından sonra sevgi şiirleri yazacağımı düşünmüştüm. Ancak ülkemdeki sıkıntılar katlandıkça sevgi şiirleri yazamıyorum. Azerbaycan edebiyatında yaşayacağıma dair ümidimi kuvvetle muhafaza ediyorum. Şiire ilginin az olduğu bu dönemde halkımızın benim klasik edebiyatımızın tarzında kaleme aldığım eserlerin bu kadar sevilmesinden daha büyük bir mutluluk olamaz.
İşte Tevfik Hasanlı'nın adlı şiiri:
Düşük düşük şarkıları
Çal boyunu yere sokayım
Bundan daha kötü güne
Kal, boyunu yere sokayımSen ey sabrı taş olanım
Bana vatandaş olanım
Koyun başına dolanayım
Mal, boyunu yere sokayımAllah'a ol bende (tabaa) konuş
Sohbeti sal fende konuş
Ara sıra sen de konuş
Lal, boyunu yere sokayımDaha çiğsin, pişmemişsin
Bir kurala düşmemişsin
Hâlâ da yetişmemişsin
Kal (yetişmemiş), boyunu yere sokayımKorku binmiş küreğine (sırtına)
Giriş yavan çöreğine
Kimler salmış yüreğine
Hal, boyunu yere sokayımSeçerken bir gün deputat (milletvekili)
Biz bozbaşa reyini sat
Reye uzatsa 10 manat
Al, boyunu yere sokayımHamursuzdur tabağın da (teknen de)
Düşmüş tattan damağın da
Dalın (arkan) da dal gabağın (önün) da
Dal, boyunu yere sokayımKorkaklığını boynuna
Al, boyunu yere sokayım.