• BIST 100

    10336,50%0,68
  • DOLAR

    32,26% 0,08
  • EURO

    34,70% -0,16
  • GRAM ALTIN

    2400,45% -0,35
  • Ç. ALTIN

    3903,08% 0,24

Balkanlar´a Jeopolitikanın Kaçınılmaz Geri Dönüşü

Balkanlar´a Jeopolitikanın Kaçınılmaz Geri Dönüşü

Balkanlarda barış, demokratik reform ve istikrar, son yirmi yıldır Avrupa Birliği üyeliği ve ABD ve NATO´nun güvenlik garantileriyle güvence altına alındı. İstikrarın her iki ayağı da zayıfladı ve şu anda bölgede jeopolitiğin geri d?

 

Siyasi krizler, bölgesel gerilimler ve demokrasinin çöküşü, Balkanlarda artan bir çatışma ve istikrarsızlık riskine işaret ediyor. 

Balkanlarda barış, demokratik reform ve istikrar, son yirmi yıldır Avrupa Birliği üyeliği ve ABD ve NATO´nun güvenlik garantileriyle güvence altına alındı. İstikrarın her iki ayağı da zayıfladı ve şu anda bölgede jeopolitiğin geri dönüşüne tanıklık ediyoruz. 

Hırvatistan ve Arnavutluk, 2009 yılında NATO´ya katılan son Balkan ülkeleri oldular. Makedonya´nın NATO´ya entegrasyonu, Yunanistan´ın bir isim anlaşmazlığı sebebiyle üyeliği veto etmesinden beri askıda. Karadağ´ın İttifak´a katılması öngörülürken, bu yöndeki ilerleme, Rusya´nın ülke üzerindeki nüfuzunu güçlendiren iç siyasi istikrar pahasına yaşandı. NATO entegrasyonu Bosna-Hersek ve Kosova için uzak bir rüya iken, Sırbistan Rusya ile ilişkilerini yakınlaştırıp İttifak´a katılmayı reddediyor. 

Ayrıca, reformun ana yönlendiricisi olan AB entegrasyonu da kriz içerisinde. Son on yıl içerisinde Batı Balkanlar´daki ülkeler tedrici olarak AB´ye yöneldiler. Bununla birlikte, AB, siyasi, ekonomik ve mali krizlerle meşguldü. Aynı zamanda AB genişlemesi çok katı olup, bölgenin karşılaştığı meydan okumalara yanıt veremedi. 

Meydan Okumalar 

Avro-Atlantik entegrasyonundaki statüko, birçok jeopolitik oyuncu veya yatırımcıyı kötülüğe teşvik eden, kendi güç ve patronaj ağlarını artıran ve kendi ülkelerinde demokrasi, hukukun üstünlüğü ve medya özgürlüklerine yönelik alanı kısıtlayan Balkanların kodamanlarının elinde oyuncak oldu. Balkanlarda demokrasinin durumuna dair yakın tarihli bir çalışmada ileri sürdüğümüz gibi, demokrasi bölgede düşüş halinde olup 27 Nisan´da parlamenterlere yönelik olarak ayak takımının Makedonya parlamentosunda başlattığı şiddetin de kanıtladığı gibi diktatörler istikrarsızlık yaratıyor. 

Halihazırda yaşanan boşluk, Rusya ve Türkiye´ye bölgedeki tarihsel, dini ve iş bağlarını kullanmaları için daha fazla imkan yaratıyor. Balkanlar, halihazırda herkese açık olan Batı´nın bir parçası gibi görülüyor. Rusya, bu bölgede daha görünür ve yıkıcı bir varlık kazandı. Avro-Atlantik entegrasyonuna karşı çıkan medya ve tarafları destekliyor ve AB entegrasyon sürecine zarar veriyor. Bu müdahale, büyük oranda fırsatçı olup, açık bir stratejik plandan ziyade AB, NATO ve ABD´nin bölgedeki zayıflığının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. İşin garip yanı, Rusya´nın tavrı, bölgede demokrasi ve hesap verebilirliğin geriye kalan son gücünün –harekete geçirilmiş vatandaşlar- ardındaki başlıca suç ortağı olarak, sorumluluklarından sıyrılmış bir Batı´yı gösteriyor. 

Dış bağlam çarpıcı biçimde değişti. Jeopolitik, daha fazla kızışabilecek nitelikteki bir dizi yerel krizde daha fazla etki yaratmaya başladı.

 

Haberin devamı : http://asam.org.tr/balkanlara-jeopolitikanin-kacinilmaz-geri-donusu/

 

 



22.5° / 14.5°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor