Tarih: 25.07.2022 14:59

Banka politika yapıcısı, İngiltere faiz oranlarının %2´yi geçebileceğini söylüyor

Facebook Twitter Linked-in

İngiltere Merkez Bankası´nın faiz belirleme komitesinin bir üyesi, yükselen fiyat artışlarını yavaşlatmak için İngiltere´de faiz oranlarının gelecek yıl %2 veya daha fazlasını vurması gerekebileceğini söyledi.

Michael Saunders, enflasyonu kontrol etme girişiminde faiz artırımlarının 'hala gitmesi gereken bir yol olduğunu' söyledi.

İngiltere´de faiz oranları şu anda Aralık´taki %0,1´den %1,25´e yükseldi.

Enflasyon - fiyatların yükselme oranı - %9.1 ile 40 yılın en yüksek seviyesinde ve sonbaharda daha da artması bekleniyor.

Faiz oranlarını yükseltmek, tüketicilerin ve işletmelerin borçlanmasını daha pahalı hale getirir. Buradaki fikir, insanların daha az harcamaya başlaması, mal ve hizmetlere olan talebin yavaşlamasına yardımcı olması ve bunun sonucunda fiyat artışlarının hızını düşürmesidir.

Ancak bazı ekonomistler, faiz oranlarındaki artışların enflasyon üzerinde çok az etkisi olabileceği konusunda uyardılar, şu anda bunun arkasındaki ana faktörlerden biri artan küresel petrol ve gaz fiyatları.

Faiz oranlarını belirleyen İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Komitesi´nin (MPC) son toplantısında Bay Saunders, oranları %1,5´e yükseltmek için oy kullandı.

Çözünürlük Vakfı düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada, Ağustos ayındaki bir sonraki oran kararının ardından MPC´den ayrılacak olan Bay Saunders, Banka´nın şimdi güçlü adımlar atmaması durumunda 'çok az geç' hareket etme riskinin olabileceğini söyledi.

Bankanın 'çok fazla, çok erken' sıkılaştırmanın risklerini ve maliyetlerini 'çok az, çok geç' ile dengelemesi gerektiğini söyledi.

'Bana göre, ikinci sonucun maliyeti - yeterince hızlı bir şekilde sıkılaşmamak - şu anda nispeten yüksek olacaktır' diye ekledi.

Ekonomist, artan enflasyonun 'gerçek gelirleri ve harcamaları aşındırması' nedeniyle ekonomik aktivitenin yavaşladığına dair işaretler olduğunu kabul etti.

Ancak, 'Bu yavaşlama, ekonominin bu yılın başlarında aşırı talepte olduğu, potansiyel büyümenin düşük olduğu, işe alım zorluklarının arttığı ve karşılanmayan büyük bir işgücü talebi birikimi olduğu zemine göre değerlendirilmelidir.'




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —