• BIST 100

    10218,58%-0,49
  • DOLAR

    32,19% -0,11
  • EURO

    34,79% 0,17
  • GRAM ALTIN

    2444,59% 0,51
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,88

Batı Neyi Kaybetti?

Batı Neyi Kaybetti?

İşgalci Ermenistan’a baskı yapılması istendiğinde her seferinde “dostluk, barış ve uzlaşma yoluyla çözüm” gibi kelimeler devreye koyuluyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Anne Brasseur, yaz dönemi genel kurul toplantısında,

 

Dilgem Ahmet

İşgalci Ermenistan’a baskı yapılması istendiğinde her seferinde “dostluk, barış ve uzlaşma yoluyla çözüm” gibi kelimeler devreye koyuluyor.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Anne Brasseur, yaz dönemi genel kurul toplantısında, bazen yaptırımlar uygulanmasının gerekliliğine dikkati çekti.

Ancak “ilerici” dünyanın diğer temsilcileri gibi o da ne bir yaptırım ne de bir baskı olacağını söyledi.

Azerbaycan ve Türkiye artık yıllardır bu duruma alışık. Birleşmiş Milletler’in 1992-1993 yıllarında Azerbaycan topraklarının işgaliyle ilgili kararları yerine getirilmemişse bundan sonra Ermenistan’a herhangi bir baskı yapılması imkânsız görünüyor.

Bir ülkenin bütün dünya tarafından kabul edilen sınırları ihlal ediliyor, topraklarının yüzde 20’si işgal ediliyor, bir milyon insan ata yurtlarından kovuluyor fakat ne işgalcilere baskı yapılıyor ne de işgali gerçekleştiren ve hâlihazırda iktidarda olan askerî cuntaya herhangi bir yaptırım uygulanıyor.

Karşılığında ise Azerbaycan’ı da etkileyen Türkiye’ye karşı sözde soykırım iddialarıyla ilgili olarak Avrupa Parlamentosunda karar tasarısı kabul ediliyor. İsa Peygamber’in “savaşmayın” düşüncesine karşı çıkan Papa adil karar vermek yerine durumu daha da gerginleştiriyor.

Ne bu tasarı, ne de 24 Nisan’da Ermenistan’a yapılacak ziyaretler Türkiye’nin imajına zarar verecek.

Devletlerarası ilişkiler, kâğıt üzerinde olan karar veya bildirilerle düzenlenmiyor. İlişkiler, ülkelerin ekonomik ve askerî gücüne göre kuruluyor. Bu nedenle ABD Başkanı Barack Obama da Orta Asya’ya giriş kapısı olarak gördükleri Türkiye ile ilişkileri bozmamak için “soykırım” ifadesini kullanmayacak. Yine de büyük bir trajedi yaşandığını ve hayatını kaybedenler için dua ettiğini söyleyecek. Zaten biz de Kristof Kolomb’dan bu yana Amerika Kıtası’nda ölen Aborjinler için her zaman dua ediyoruz.

Söz konusu karar tasarısı, Doğu halklarının Batı değerlerine olan inancını sarsacak. Batı için bunun bir önemi olup olmadığı ayrı bir konu tabii. Ancak gerçek şu ki Müslüman ve Türk halklarının Papa’nın timsalinde Hristiyanlığa, Avrupa Parlamentosunun timsalinde Batı`ya olan güvensizlik daha da artacak.

Son iki olay Azerbaycan’da da Batı yanlısı teşkilatları ve partileri bir hayli üzdü. Onlar artık sosyal medyada Batı demokrasisini övemiyor, uluslararası yasalar hakkında konuşamıyorlar. (Azerbaycan, Günlük Telgraf - 21 Nisan 2015)

 



18.8° / 12.6°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor