Tarih: 25.08.2014 13:56

Boğaz`daki Güçlü Adam

Facebook Twitter Linked-in

Stefan Haderer

Müstakbel Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nedeniyle Avrupa, Yeni Bir Dış Siyasi Sınamayla Karşı Karşıya...

Türkiye’de yakın zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı yeminini etmesiyle birlikte bir siyasi değişim gerçekleşecek, üstelik ilk başlarda öyle görünmese bile. Zira eski Türk Başbakan, yeni görevinde 76 milyonu aşkın nüfusa sahip Türk Devleti`nin rotasını belirlemeyi sürdürecek. Cumhurbaşkanı`nın yetki bolluğunu önemli ölçüde genişletecek olan anayasa reformu yapılsın veya yapılmasın, Erdoğan’ın nüfuzu aynı kalacaktır.

Fakat Avrupa yeni bir siyasi sınamayla karşı karşıya. Yeni bir düşman yaratmamak için -şimdiye kadar genelde kendi içinde uzlaşamayan AB’nin bir güçlü yönü olmasa da- diplomatik beceri, kendinden emin tavır, iyi müzakere ve kumar oynamak ilerde gerekli olacaktır.

Erdoğan’ın yeni Türk Cumhurbaşkanı seçilmesi, birçok Avrupalı hükûmet lideri tarafından pek de ilgiyle karşılanmıyor. Bir tarafta stratejik açıdan bu denli önemli bir devletin zirvesinde insan hakları reformları, ifade özgürlüğü ve azınlıkların korunmasını ikinci planda tutan ve Türk milliyetçiliğine öncelik veren, sağı solu belli olmayan, otoriter bir popülisti görme endişesi var.

Diğer tarafta da geniş bir kitleyi (Erdoğan 21 milyon oyla cumhurbaşkanı seçilmişti) arkasına alan bir iktidar sahibine reddedici tavır gösteriliyor. Diasporadaki Türk göçmenlerin de çoğu Alman Şansölye Merkel veya Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz’un yatıştırıcı konuşmaları yerine Boğaz’daki güçlü adamın fikirleriyle kendini özdeşleştirebiliyor.

Erdoğan başına buyrukluğu ve muhafazakâr milliyetçiliğiyle muhafazakâr Türk halkından puan toplayabiliyor. Fakat AB’de maksimum milliyetçilik istenmiyor.

Türkiye’nin hakikaten AB’ye tam üye olması hâlinde rasyonel bir tartışma nasıl yapılabilir? diye sorulmalı. Çünkü Erdoğan gibi Türk politikacılar, fikirlerini -kısmen muhalif partilerle- görüşüp uzlaşmaya alışkın değil. Ayrıca Türkiye, ABD’nin dış politikasıyla uyuma pek bir önem vermediğini defalarca dile getirdi. Erdoğan, İsrail karşıtı bir yol izliyor ki Barak Obama yönetimi bundan hiç memnun değil. AB’nin Kuzey Irak’taki Kürt savaşçılara silah göndermesi, Batı ve Türk dış politikası arasındaki farklılıklara acı şekilde işaret ediyor.(Avusturya`da yayınlanan Wiener Zeitung - 22 Ağustos 2014)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —