44 günlük savaşın Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanmasından sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, süreci kendi kontrolüne alarak 10 Kasım 2020'de gece yarısı, 3 ülke lideri arasında imzalanan anlaşmanın maddelerini yerine getirme yönünde inisiyatif geliştirmeye çalıştı.
Ancak Kasım 2021'de Avrupa Birliği'nin (AB) inisiyatif almasının hemen ertesi günü, Türkiye kendi inisiyatifiyle sürece dahil olarak eski Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç'ı Ermenistan'la ilişkilerin normalleşmesi konusunda müzakereci atadı.
6 Ekim 2022'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Prag'da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı kabul etmesiyle süreç ivme kazandı.
6 Şubat 2023 depreminden sonra Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan taziyeye gelirken, Başbakan Paşinyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yemin törenine katıldı.
Ardından belirli bir duraklama sürecine girilirken, geçen temmuz başında yeni bir hızlanmanın söz konusu olduğu söylenebilir.
Bu hızlanmanın zirvesini ise geride bıraktığımız gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın New York'ta Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ı kabul ederek telkin ve tavsiyelerini aktarması teşkil etti.
Erivan'daki Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Enstitüsü (AİİSA) uzmanı David Stepanyan, Türkiye-Ermenistan normalleşmesinde gelinen aşamayla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmelerde bulundu.
"Ermenistan tarafı sınırın açılması için gereken her şeyi yaptı"
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinin 2010 yılında başladığını hatırlatan David Stepanyan, "Sürecin sonucunda imzalanan protokoller iki ülkenin de parlamentosunda onaylanmadı. 44 günlük savaştan sonra 2020-2021 yıllarında süreç yeniden ivme kazandı. Günümüzde üçüncü ülke vatandaşlarına ve diplomatlara sınırın açılmasına ilişkin karar alındı. Ancak kararın 2 sene önce alınmasına rağmen sınırlar tam biçimde açılmadı. Ermenistan tarafı sınırın açılması için gereken her şeyi yaptı. Kısa süre önce Devlet Gelirlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Rustam Badasyan, Erivan'da görev yapan yabancı büyükelçileri Malkara kapısına götürerek Ermenistan tarafında sınırın açılması için her şeyin hazır olduğunu onlara gösterdi" şeklinde konuştu.
"Türkiye-Ermenistan sınırının açılması, mevcut statükonun ortadan kalkmasına neden olacak"
"Kuşkusuz, Azerbaycan buna engel olmaya çalışıyor" diyen Stepanyan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin Azerbaycan'ın çıkarlarına uymadığını savundu.
David Stepanyan, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
Zira bu durumda Azerbaycan, Ermenistan'a karşı baskı oluşturabilecek imkanlardan birini kaybediyor. Türkiye-Ermenistan sınırının açılması, Güney Kafkasya'da oluşmuş mevcut statükonun ortadan kalkmasına neden olacak ve bunun anlaşılması gerekir.
"Türkiye'nin neden Ermenistan'la anlaşmaya gitmediğini idrak edemiyoruz"
Sınırların açılmasını Rusya'nın da istemediğini vurgulayan Stepanyan, "Çünkü Türkiye-Ermenistan sınırının açılması, Türkiye'nin genelde bölgedeki ağırlığının artmasına neden olacak. Aynı zamanda Ermenistan'da. Bu çerçevede baktığımızda, bu planların gerçekleşmemesi için Rusya'nın da elinden gelen her şeyi yaptığını görüyoruz" dedi.
Stepanyan, "Rusya'nın ve Azerbaycan'ın yaklaşımlarını anlıyoruz. Ancak anlamadığımız husus, Türkiye'nin neden böyle yaptığıdır. İlişkilerin normalleşmesi konusunda Türkiye'nin neden Ermenistan'la anlaşmaya gitmediğini idrak edemiyoruz. Ermenistan sadece ilişkilerin normalleşmesini onaylamıyor, Ermenistan gerçekten sınır kapısını açmaya hazır. Ancak Türkiye'nin neden Azerbaycan'ın ve belki bazı durumlarda Rusya'nın dümen suyuna girdiğini anlamakta zorlanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Ermenistan-Türkiye sınırı er veya geç açılacak, açılmaması imkansız"
Son zamanlarda Türkiye ve Ermenistan özel temsilcileri Serdar Kılıç ve Ruben Rubenyan arasında yoğun görüşmeler yürütüldüğüne dikkati çeken Stepanyan, "Bizim hükümetimiz olumlu beklenti içinde. Şunu söyleyebilirim: Ermenistan-Türkiye sınırı er veya geç açılacak, açılmaması imkansız. Çünkü sınırın açılması, ülkelerimiz için yararlı. Bu, ticaret demek, yeni ilişkilerin kurulması demek. Ve bence genel husumet sayfasının çoktan kapanması gerekirdi. Bu istikamette Ermenistan'ın hiçbir sorunu bulunmuyor. Bizim Türkiye ile sınırımız kapalı kalmamalı, diplomatik ilişkilerimizin kurulması ve dostluk ortamında komşuluk hukukumuzun geliştirilmesi gerekir" yorumunda bulundu.
David Stepanyan, son olarak "Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmemesi için tek bir neden bile görmüyorum. Rusya ve Azerbaycan'ın çıkarları konusunda bunun doğru olmadığını söyleyebilirim. Bana göre Türkiye'nin çıkarları, ilişkilerin normalleşmesini ve sınırın açılmasını talep ediyor. Ve bence bu konuda Türkiye'nin pozisyon değiştirmesi mantıklı ve doğru olacaktır" şeklinde konuştu.