Tarih: 15.08.2016 21:03

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu İle Mülakat

Facebook Twitter Linked-in

Paul Ronzheimer

PAUL RONZHEIMER: Avrupa Birliği (AB) içerisinde Türkiye´nin darbe teşebbüsü sonrası politikası sert eleştiriliyor. Siz ise AB siyasetçilerini radikal ırkçılıkla suçluyorsunuz. İlişkilerin sonu mu geldi?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU: Biz AB´ye girebilmek konusunda gerekli şartları yerine getirebilmek için neredeyse bütün ülkelerden fazla çaba sarf ettik ancak şimdi AB´nin bir bölümünden tehdit, hakaret ve kuşatmadan başka bir şey görmüyoruz. Kendime 'Suçumuz neydi?' diye soruyorum. Bu Türkiye düşmanlığı neden?”

Mülteci anlaşmasına bir bakın. Aramızda bütün Türkler için ekim ayından itibaren vize muafiyeti uygulanacağına dair anlaşma var. Anlaşmayı hatırlattığımda aniden hiddete kapılanlar oluyor. AB´nin işine yarayan her şeyi biz yerine getireceğiz ama karşılığında Türkiye hiçbir şey alamayacak. Bu olmaz.

RONZHEIMER: Ekim ayı itibarıyla vize muafiyeti sağlanmayacak olursa sonbaharda Türkiye´den Avrupa´ya yine yüz binlerce mülteci mi gelecek?

ÇAVUŞOĞLU: En kötü ihtimal üzerine konuşmak istemiyorum, AB ile müzakereler devam ediyor. Ancak kesin olan şudur: Ya sözleşmeleri çift taraflı uygulayacağız ya da devre dışı bırakacağız. Mutabakata varılan üç milyar avroluk maddi desteği istediğimizde eleştirilmemiz beni hayal kırıklığına uğratıyor. Bu para bizim için değil tam aksine mülteciler için. Türkiye diğer tüm ülkelerin yükünü taşıyor ve biz 25 milyar dolar harcadık ancak duyduğumuz sadece, şef biziz ve böyle yapılacak! Ancak bu şekilde olmaz bu, yanlış bir mantıktır.

RONZHEIMER: Sizin bakış açınızda, AB neyi yanlış yaptı?

ÇAVUŞOĞLU: Sadece göstermelik açıklamalar gördük ama gerçek bir destek görmedik. Halkımız bunu sorguluyor: Zor zamanda dayanışma içerisinde olmazsak ortaklara ne ihtiyacımız var? Hükümeti beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ı desteklersiniz veya desteklemezsiniz, hiç fark etmez. Ama darbeye karşı çok daha net açıklamaların yapılması ve buraya, Türkiye´ye üst düzeyli ziyaretlerin gerçekleştirilmesi gerekirdi ve sonra Avusturya´daki insanlarımızın Şansölye Kern tarafından radikal olarak nitelendirilmesi çok ağır bir itham. Avusturya hükümetinin daha ziyade kendi radikal vatandaşlarıyla ilgilenmesi gerekir. Zamanında Haider´i seçen veya şimdi aşırı sağcı Cumhurbaşkanı adayına yüzde 49,9 oy veren Türk kökenli Avusturyalılar değil.

RONZHEIMER: AB tarafından hayal kırıklığına uğramış bir tutum sergiliyorsunuz ve aynı zamanda yeni güvenlik birliklerini gündeme getirdiniz. Türkiye, NATO´dan çıkacak mı?

ÇAVUŞOĞLU: Türkiye´nin NATO´dan çıkması konusunu biz değil Türkiye karşıtı çevreler dile getirdi. Biz NATO´nun en büyük destekçilerinden biriyiz. Ancak silah sistemleri alım satımında başka ortaklarla iş birliği yapmak zorunda olduğumuz net bir şeydir. Zira bize örneğin hava savunma sistemlerini satmayı ve bizimle bilgi alışverişini reddeden NATO ortakları mevcuttur. Biz bu bağlamda kendi milli menfaatlerimiz doğrultusunda hareket ediyoruz.

RONZHEIMER: Bir Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya ile olan ilişkilerinizi yeniden tesis ettiniz. Putin´in, Esad´ı; sizin ise muhalifleri desteklemeniz birbiriyle uyumlu mu?

ÇAVUŞOĞLU: Rusya ve Türkiye geçmişte her zaman iyi ilişkiler yürütmüşlerdir. Şimdi buna devam ediyoruz. Bu normal çok yönlü dış politikadır. Suriye meselesine gelince, tabiatıyla o noktada farklılıklar da var. IŞİD´e (Irak Şam İslam Devleti) karşı birlikte mücadele etmek gerektiğine ve ılımlı muhaliflerin hedef alınmaması gerektiğine inanıyoruz.(Akmanya,Bild-15.08.2016)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —