• BIST 100

    10183,38%0,24
  • DOLAR

    32,21% 0,14
  • EURO

    35,08% 0,02
  • GRAM ALTIN

    2473,46% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3933,17% 0,00

Doğu Akdeniz Enerjisi ve Suriye

Doğu Akdeniz Enerjisi ve Suriye

Güney Kıbrıs Rum Kesimi Hidrokarbon Şirketi Başkanı Haralambos Ellinas Güney Kıbrıs`ın tek yanlı 'münhasır ekonomik bölge' (MEB) ilan ettiği Doğu Akdeniz`deki doğal gaz yataklarının muhtemelen 1,1 trilyon metre küp olduğunu açıklad?

İran Devlet Radyosu yorumu

Günümüzde Avrupa`nın enerji ihtiyacının yüzde 35`i Rusya`dan karşılanıyor. Avrupa için, Rusya ve Kuzey Afrika`dan ithalata alternatif çözüm olarak, Doğu Akdeniz`deki doğal gazın stratejik değeri olduğuna vurgu yapılıyor. Amerika ile AB ve NATO`nun desteğinde Irkçı İsrail rejimi, Doğu Akdeniz bölgesine askeri ve enerji açısından sulta kurmaya çalışıyor. Kıbrıs Cumhuriyeti Rum Kesimi`yle ırkçı İsrail rejimi 'münhasır ekonomik bölge' anlaşması imzalayıp, Türkiye`nin tehditlerine karşılık Amerika ve AB ittifakının desteğini kazandı.

Doğu Akdeniz`deki enerji kaynaklarının Suriye kriziyle bağlantılarına gelince; Amerika ve AB`nin öncü sömürgeci ülkeleri olan Fransa ile İngiltere ittifakına bağımlı Türkiye, Suudi krallık rejimi ve Katar, Suriye`yi batılı güçlerle Siyonist rejim lehine çökertmeye çalışıyorlar. Şüphesiz Suriye hükümeti Suudi hanedan rejimiyle Katar, Ürdün ve diğer gerici Arap rejimlerinden daha ilerici ve demokratik bir ülkedir. Fakat Amerika ile batılı müttefikleri ve Türkiye hükümeti, özgürlük ve demokrasi adına Suriye`yi çökertmek için El-Kaideci tekfirci terör örgütlerini özgürlük savaşçıları olarak desteklemektedirler.

Bazı tahminlere göre, 2040`a kadar elektrik enerjisi üretimi için kullanılan yakıtın üçte birini doğal gaz teşkil edecek ve özellikle çevre politikaları nedeniyle doğal gaza talep yüzde 65 oranında artacak. AB ise doğal gaz alım güzergahının nereden geçeceğini sorgulamaktadır. Bir güzergah 'İran-Irak-Suriye-Akdeniz' güzergahıdır. İkinci güzergah ise 'Katar veya Arabistan ile Suriye ve Türkiye- Avrupa' güzergahıdır. 'Azerbaycan cumhuriyeti- Türkiye' ve genel olarak güney koridor, Avrupa`nın Rusya doğal gaz bağımlılığını azaltması veya ortadan kaldırmasına yeterli değildir. Bu nedenle Avrupa için, Fars Körfezi doğal gaz kaynaklarını kullanma sürecini sürdürmesi zorunludur. Suriye, İran ve Rusya`nın Akdeniz`e açılma halkası olduğu için batılı devletler, demokrasi adına kanlı ve devlet terörü temelli olarak Suriye`ye kukla bir rejim dayatmaya çalışıyorlar. İran-Irak- Suriye 2011 yılında doğal gaz boru hattı anlaşması imzaladıktan hemen sonra Suriye`deki sivil itirazlar, terör guruplarının müdahalesiyle kanlı ve yıkıcı bir savaşa dönüştü. Bu boru hattı 2016 yılına kadar tamamlanacak, Lübnan ile Filistin halkının ve ardından Yunanistan üzerinden Avrupa ülkelerinin enerji ihtiyacı temin edilecekti. Fakat batılı güçlerle Türkiye hükümeti ve Fars Körfezindeki işbirlikçi Arap rejimleri, bu doğal gaz güzergahını engellemek için Suriye`ye karşı saldırıya geçip, bu ülkenin yıkılıp yakılmasına ve oluk oluk kan akmasına sebep oldular. Çünkü Amerika ve batılı müttefikleriyle soykırımcı İsrail rejimi, İran kaynaklı doğal gaz boru hattına alternatif olarak Katar doğal gazını Suudi ailesinin sultası altındaki 'Arabistan' ile 'Ürdün-Suriye' rotası üzerinden ırkçı İsrail rejimiyle Türkiye ve Avrupa`ya ulaştırmaya çalışırken, diğer yandan 'Kıbrıs-Siyonist rejim'in tekelci denetimindeki doğu Akdeniz enerji kaynaklarını AB ülkelerine taşımaya, İran ile Rusya doğal gazının ihracatını baltalamaya çalışıyor. (İran Devlet Radyosu, 14 Eylül 2013)



23° / 13.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor