• BIST 100

    11068,8%3,07
  • DOLAR

    32,19% 0,05
  • EURO

    35,00% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2504,01% -0,24
  • Ç. ALTIN

    4003,37% -0,27

Dört Temel Ayak

Dört Temel Ayak

İslam dünyası tarih boyunca, tarihinin akışını yazmakta rol oynayan önemli merkezlere ve önemli ittifak eksenlerine sahip olmuştur. Bugüne baktığımızda Kahire, Hicaz bölgesi, Tahran ve İstanbul`un, İslam dünyasının önemli merkezleri

Kemal Öztürk

İslam dünyası tarih boyunca, tarihinin akışını yazmakta rol oynayan önemli merkezlere ve önemli ittifak eksenlerine sahip olmuştur. Bugüne baktığımızda Kahire, Hicaz bölgesi, Tahran ve İstanbul`un, İslam dünyasının önemli merkezleri olduğunu söyleyebiliriz.

Söz konusu merkezler, siyasi ve coğrafi önemini bugüne kadar muhafaza etmiştir. Ayrıca, tarih boyunca özel bir öneme sahiptiler.

Sandalyenin Dört Ayağı

İslam tarihi boyunca bu dört merkez ittifak halinde olunca Muhammet ümmeti kalkınmış, güç kazanmış, barış içerisinde yaşamış ve istikrar ortamı vücut bulmuştur. Söz konusu dört merkez, dört ayağı sağlam sandalye gibi olduğunda, dört ayağın hepsi birlikte yere bastığında sandalye sabitlenmiş ve hiç kimse devirmeye güç yetirememiştir.

Ayrıca tarih boyunca edinilen tecrübeler, dört güç merkezinin bağlarındaki bir çözülmenin yani dört ayağın uyumu kaybederek birbirinden ayrılmasının sandalyenin kendiliğinden devrilmesinin sebebi olduğunu ispat etmiştir. Bu zamanlarda sandalyenin devrilmesi gibi İslam dünyası da zorluklar, gerginlikler ve kronik sorunlar ile karşı karşıya kalmıştır.

Tarihe baktığımızda -Moğol istilası hariç- sandalyenin bir ayağını dahi yerinden koparmanın, uyum içerisinde olan İslam dünyasının bünyesini baltalamaya yettiğini görürüz. İslam tarihi boyunca kurulan bütün devletlerin ve imparatorlukların, söz konusu dört merkez arasındaki iktidar çatışması nedeniyle yıkıldığını söyleyebiliriz. Bugün İslam dünyasının, tarih boyunca yaşadığı en önemli kaos dönemlerinden birine şahit oluyoruz. Üstelik bölünmüşlükler ve kronik problemlerin gölgesinde yaşanan bu dönem, dört ayak arasındaki ilişkilerin safiyetini de bulandırmıştır.

Hicaz ile İstanbul Arasında Yakınlaşma

Kral Salman bin Abdülaziz’in iktidara gelmesiyle birlikte Hicaz ile İstanbul arasındaki soğuk ilişkiler iyileşmeye başladı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki Hicaz ziyaretinden sonra ilişkiler yeni bir aşamaya girmiş oldu. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi Türkiye Cumhurbaşkanı`nın gündeminde çok önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen Kral Salman’ın Türkiye ziyaretinin iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin artması doğrultusunda özel bir etkisi ve büyük bir rolü olacaktır.

Bildiğiniz üzere Hicaz ile İstanbul arasındaki ilişkilerde Mısır’da yapılan askerî darbeden sonra gerginlik yaşanmıştı.

Ama şimdi görünen o ki yeni Suudi Arabistan Kralı el Sisi’ye verdiği desteği kesmiştir ve bu da İstanbul ile Hicaz ekseni arasındaki tutum ve yol birliğini engelleyen şartların ortadan kalkmış olduğu anlamına gelmektedir. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hicaz’a yaptığı ziyaret özel önem kazanmıştır.

İslam Kültürü Tehdit Altında

İslam dünyasında iki ana ayağın birbirine yaklaşması ve birleşmesi, diğer iki ayağın da yaklaşması ve birleşmesi açısından özel bir önem taşımaktadır. Söz konusu dört ayağın birleşmesi çok zor olmakla birlikte bunun gerçekleşmesinden hiç umudumu kesmedim.

Şunu iyi bilmeliyiz: Söz konusu dört ayak birleşmedikçe Batı kültürü karşısındaki hezimetimiz ve gerilememiz hiç durmayacaktır. Şunu da bilmeliyiz: Batı dünyasının kültür kervanı hızlı bir şekilde yol almakta ve her geçen gün bizden uzaklaşmaktadır. Biz bu dağınıklığımızla ve bölünmüşlüğümüzle kalırsak her geçen gün aramızdaki mesafe açılacaktır.(Katar, El Şark - 04 Mart 2015)



22.6° / 13.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor