Geçen hafta vefat eden Avrasya Bir Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi, inşaat mühendisi, 18’inci dönem Sakarya Milletvekili ve Kenevir Enstitüsü kurucusu Dr. Yalçın Koçak ailesi ve dostlarının katıldığı bir programla anıldı.
Avrasya Bir Vakfı’nda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Vakıf Başkanı Şaban Gülbahar, Yalçın Koçak’la derin bir dostluk yaşadıklarını belirterek, “Sevgili kardeşim, dava ve yol arkadaşım Yalçın Koçak, bu memleketin derdiyle dertlenmiş bir insandı. Yeri kolay doldurulmayacak bir değerdi” dedi.
Yalçın Koçak’la ilgili düzenlenen ve gazeteci Selim Çoraklı’ın yönettiği panelde gazeteciler Abdurrahman Dilipak, Mehmet Koçak ve Yalçın Bayer, yazar İsmail Tokalak ile Kenevir Enstitüsü’nden Erdem Ulaş konuşmacı olarak katıldılar.
Yalçın Koçak’ın çalışmalarında “akıl ve hikmeti” kullandığını belirterek, “Bazen onunla yeni fetih planları yapardık. Doğu Roma’yı fethederdik. Kenevir, deprem, Türk ajansları, Ermeni enstitüsü, Doğu Roma, Kıbrıs, kripto para gibi 21 proje üzerinde çalışıyordu. Onun adına Yeni Ufuklar Vakfı kurulabilir. Belgesel, anı kitabı, fotoğraf albümü yapılabilir.
Yarınki Türkiye yarışması yapılabilir” diye konuştu.
Yazar İsmail Tokalak da Koçak’la ilgili hatıralarını anlatırken zaman zaman duygulandı. Onun kelimelerle anlatılmayacağını ifade edeb Tokalak, “Eli her yere uzanırdı. Herkese dokunurdu. Ülkeye faydası olacaksa herkese kapısını açardı” dedi.
Yalçın Koçak’ın amca oğlu olduğunu belirten Mehmet Koçak ise, onun bir dava ve mefkûre adamı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Milletim diyordu ama gözü hep dışarıda idi. Bir nesil kaybediyoruz, bunu nasıl önleriz. Bunun için çalışıyordu. Benim davam şu parti, bu parti değil. Bizi biz yapan değerleri nasıl ihya edebilirim, benim derdim bu diyordu.”
Kenevir Enstitüsü’nde birlikte çok çalışmalar yaptıklarını söyleyen Erdem Ulaş ise onu bir “fedai” olarak nitelendirerek, “O bir halk adamı idi. Mütefekkirdi. Kendine has kişiliği vardı. Her sohbette bir şeyler öğreniyorduk. Birbirimizle paylaşıyorduk. Kıbrıs’ta vakıf haklarımız vardı. Bu konuda ciddi çalışmalar yaptık. İnsan sarrafı idi. Kenevir mücadelesini başlattık. 2019’da sürekli gündeme geldi. Üniversiteler el attı. Bozok Üniversitesi gibi pek çok yerde kenevir enstitüsü kurduk. Tıbbi kenevir kısmı bize kaldı.
Üretimini yapacağız. Bize düşen onun projelerinin devamını getirmek.”
Panelde son sözü alan gazeteci Yalçın Bayer, Yalçın Koçak’ın ölüm haberini aldığında “Aklımın bir köşesinden önemli bir kısım gitmiş gibi oldu” hissine kapıldığını söyledi.
Koçak’ın akıllı ve zeki biri olduğunu belirten Bayer, Özdemir Bayraktar’la beni tanıştırdı. İlk kez yerli insansız hava araçları meselesini onun sayesinde ben yazdım. Oksijen santralinden elektrik üretme projesi gibi ilginç projeleri vardı. Mütevazı gazetecilik refleksi vardı. Kenevir meselesi çok önemlidir. Yalçın beyin benim köşemde yazdığı yazılar kitap olmalı. Evlatları bunu vasiyet olarak görmeli” diye konuştu.
