Tarih: 02.04.2018 10:44

Emperyalizim Karşısında Karapapak-Terekeme Stratejik Hassasiyeti

Facebook Twitter Linked-in

 

Yaşar Kalafat[1] 

Kars Türklüğünde “Azerbaycan Türkü” olarak bilinen kesim içerisinde iki İslami mezhep vardır. Bunlardan Sünni inançlı olanlar Karapapak-Tereke olarak bilinenlerdir. Esasen Karapapak Türk dünyasında bu toplumun % 90´ından fazlası Sünni İnançlı İslam kesime mensupturlar. Biz Türklüğün bu kesimini diğer Türk kesimlerinde olduğu gibi daha ziyade düğünlerde çalınan özel müzik parçalarından fark ederdik. Kırsal kesimde giyimlerde de zor fark edilen kültürel zenginlikler de vardı. Zamanla siyasi parti seçimlerinde 3-5 yılda bir adaylardan söz edilirken isim ayrılığının farkına varırdık. Giderek halk ozanlarımızın saz ritminden, el dokuması halı ve kilimlerden kültür zenginliğindeki özellikleri biraz daha yakından tanımamaya başladık.

Bulanık Terekeme-Karapapaklarını ilk görev yerimiz olan Muş´ta mühendis olarak çalışırken, Yoncalı Ağrı Terekeme-Karapapaklarını, Erzurum´da staj yaparken, Çıldır Susuz Terekeme-Karapapaklarını da Arpaçay´da görev yaparken tanıdık. Çok geçmeden bunlarla ailemiz akraba olduk. Amasya Terekeme-Karapapakları ile tanışmamız halk inançları çalışmalarımız münasebeti ile oldu.

Terekeme-Karapapak Türklerinin en fazla yoğunlaştıkları Türk kültür coğrafyasının Gürcistan´ın Borçalı-Karaçöp bölgesi olduğu görüşü yaygındır. Biz bir kısmı karma 40-44 köyün olduğunu tespit edip kitabımıza almıştık. Tiflis´te yaşayanlarla birlikte toplam nufuzlarının2000 yılında 400 bin olduğu ifade edilmekteydi. Bazı araştırmacılara göre bu Türk toplumunun en yoğun olduğu ülke Türki´yedir.

Borçalı-Karaçöp bölgesindeki ilk halk inançları çalışmamız döneminde Kars´tan ve Azerbaycan´dan Karapapak-Terekeme olmayan can dostlarımızda yanımızda ve yardımımızda idiler. Bize bir Karapak-Terekeme dostumuz evini açmıştı. O dönemde dikkatimiz çeken ve bize bu yazıyı yazdıran husus, Gürcistan Karapah-Tereke Türklüğü ile bir kısım Azerbaycan Türklüğü arasındaki inanç kültürü bakımından bazı hassasiyetlerin olduğu hususu idi. Dostane yapılan şakalaşmalarda Karapapak-Terekemelerin Kıpçak veya Oğuz Türkü oldukları husus örtülü olarak gündeme geliyor ve çok kere benim hakemliğime başvuruluyordu. Ben şahsen bu konunun fazla irdelenmesinden rahatsızlık duyuyor gereksiz buluyordum. Zira mezhep farklılığına bir de boy farkı eklenir ise Türk birliğini bölgede tehdit edebilir ve bu husus emperyalizmin bölgede elini güçlendirebilirdi.

Azerbaycan´da yaptığımız halk inançları çalışmalarında bilhassa meslektaşlar arasındaki sosyal yapı analizlerinde dikkatimizi çeken bir husus oldu. Azerbaycan Türklerinin büyük ölçüde Şii-Caferi İslam´a mensup oldukları bilinirken, cüzi bir kısmının yanılmıyor isek Azerbaycan´ın Kazak coğrafî bölgesinin Sünni İslam´a mensup olduklarını öğrendik. Bölge büyük ölçüde Azerbaycan´ın Gürcistan´a bakan yakası ve Halkı Karapapak-Terekeme Türklerinden oluşan bölgesidir. Bu hassasiyetin şaka ile de olsa dikkate alınmasına ben özel itina gösterdiğimi hatırlıyordum.

Bu hassasiyet katıldığımız Karakalpakıstan sempozyumlarında da dikkatimiz çekti. Karakalpakıstan Türklüğünün üç hissede birisi Karakalpaktı ve bunlar Kıpçak Türklüğü ile kimliklendiriliyorlardı. Böylece Türklüğün bir Karapapakistan´ı ve bir de Karakalpakıstan´ı vardı. Her iki toplumun aynı veya farklı Türkler oldukları hususu da tartışılıyordu.

Karakalpak-Terekeme kelimelerinin etimolojisine dair dinlediklerimize göre, bu Türk toplumunun tarihi adının Borçalı Ulusu olduğu şeklindeydi. Ulusun sınırları Gürcistan´ın yanısıra Azerbaycan ve bir kısım İran coğrafyasını da içine alıyor ve Anadolu´ya göç ise bilhassa Ağrı, Muş, Sivas, Amasya iskân 100-150 yıllık bir geçmişe sahipti.

Borçalı Ulusu´nun Terekeme bölümü ekincilik yapıp diğer kesimden daha evvel yerleşik döneme geçmiş, Karapapak kesim ise yarı göçebe, yaylacı hayvancılık yapan kesimmiş. Ayrıca tartışmalarda her iki kesimin isimlerinin de etimolojisi yapılmaktaydı.

İran´da Türk bölgeleri arasında yaptığımız halk inançları alan çalışmalarında İran Karapapaklarını da az-biraz tanıma imkânı bulduk. Bunlar da Şii-Caferi İslam ve Sünni Hanefi İslam kesimlerden oluşmuşlardı.

Romanya´da yapılan Dünya Türk gençlik Kurultayı´nda Dünya Türklüğünün muhtelif kesimlerinden genç temsilciler vardı. Ben hoca olarak yaptığım konuşmamda, Borçalı Türklüğünün de sorunları olduğunu, dile getirebilmeleri için onların da badema bu kurultaylara temsilci getirmelerini dile getirdim. Açıklamaları Azerbaycan delegasyon başkanı dışında fazla ilgi uyandırmamıştı, sadece ondan destek bulmuştum.

Daha yakın zamanlarda yaptığımız Gürcistan seyahatlerinde Gürcistan´da bir sempozyum yapılmasını, TİKA görevlisi arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerde gündeme geldi. Gürcistan´da Türk tarih ve edebiyatını çalışan çok sayıda Türkolog vardı. Gürcistan´daki Gürcü Türkologlarda bunu istiyorlardı. Çok geçmeden Gürcistan´da Karapaklar adına bir dergi çıkarıldığını çok geçmeden kapatıldığını, bu derginin Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan´daki bazı resmi çevrelerce onaylanmadığını öğrendik.

Yazının devamı : http://yasarkalafat.info/?p=2034




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —