- Türkiye olarak bizim, göçmenler konusunda başımız ne kadar dikse maalesef kendilerini gelişmiş, modern, çağdaş olarak tanımlayan ülkelerin başı da o kadar eğiktir.
- Bugün 700 bin göçmenin Libya´da mahsur kaldığı ifade ediliyor. Bizim paramızla bin lira gibi bir meblağa modern kölelerin alınıp satıldığı pazarların kurulmasına yol açmıştır. İnsanlar süresiz ve sınırsız şekilde çalışmak zorunda bırakılıyorsa bunun adı modern köleliktir.
- Batı, 1 insanın ölümünü trajedi 1 milyon insanın ölümünü ise istatistik olarak gören bir anlayışa sahiptir.
´YARDIMLARA MUHTAÇ OLSAYDIK NE OLURDU?
- Türkiye olarak biz Suriye ve Irak´ta çatışmalardan kaçarak ülkemize gelen 3.5 milyona yakın kardeşlerimize sadece Allah için kucak açtık. Avrupa´nın tamamındaki Suriyeli sığınmacı ise toplam 987 bindir. Almanya kendi sınırları içindeki sığınmacılar için 2016 yılında 16 milyar euro harcadığını iddia ediyor. Biz de 7 yılda toplam 30 milyar dolarlık bir harcama yaptık. AB´nin geçen yıl bize verdiği söz 3+3 milyar eurodur. Şu ana kadar bize aktardığı rakam en son 900 milyon euroydu. BM de 600 milyon dolar. Bizim harcadığımız 30 milyar dolardır. Biz bu yardımlara muhtaç olsaydık ne olurdu? O günleri de biz yaşadık.
- Hadi Avrupalıların riyakarlıklarını anladık da bizim ana muhalefetin başındaki zat nerede bu 30 milyar dolar diye sorup duruyor. 1 yaşındaki torununa SSK´dan kalkıp imkan hazırlıyor. Bu zatın hesap uzmanlığını biz SSK döneminden iyi biliriz. Bu para sığınmacıların eline verilen para değildir onlara yapılan tüm hizmetlerin maliyetidir. Birilerinin milletimizin kafasını karıştırmak için ortaya attığı iddiaları da karşılıksız bırakamayız.
´YENİ BİR FIRTINANIN HABERCİSİ´
-
Kudüs konusunda mutlaka somut, elle tutulur adımlar atmak zorundayız. Bu mübarek topraklar çok büyük acılara şahitlik etti. Kudüs´te ve Filistin şehirlerinde acı çektirilen her anne yaklaşan yeni bir fırtınanın habercisidir. Kudüs meselesi inşallah insanlığın Müslümanların uyanışına vesile olacaktır. Biz bu konuda üzerimize düşenleri yapmayı sürdüreceğiz.
