Tarih: 25.08.2014 13:55

Erdoğan ve Davutoğlu

Facebook Twitter Linked-in

Wasima Bin Salih

Yeni seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen perşembe, Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanlığında kendine halef olacak kişinin ve dolayısıyla da Başbakan olacak kişinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olacağını açıklaması politikacıların ve gözlemcilerin akıllarında soru işaretleri oluşturdu.

Hükûmet yanlısı Türk uzmanlar; bu kararın, partinin ve genel olarak Türkiye’nin politikasına kazanım sağlayacağı değerlendirmesinde bulunurken muhalifler; bu gelişmeyi Erdoğan’ın partideki siyasi yaşama ve ülkeye iradesini dayatma arzusunun bir işareti olarak değerlendirdi.

Partinin yeni Genel Başkanı ve Başbakan adayının belirlenmesi, Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta yapacağı Cumhurbaşkanlığı yemininden önce gerçekleşti.

Türkiye İçin Kazanım

Ankara’da bulunan Stratejik Düşünce Enstitüsünde araştırmacı olan Birol Akgün, Davutoğlu’nun iktidar partisinin lideri olarak seçilmesinin, “parti ve hükûmet politikalarında ideolojik yapı bağlamında köklü değişiklikler oluşturacağını” belirtti.

El Cezire-İnternet’e yaptığı açıklamada Akgün, Davutoğlu’nu “Erdoğan’a en yakın isim ve şahsiyet” olarak nitelendirdi ve her ikisinin –özellikle de Türkiye’nin dünyadaki ve küresel meselelerdeki konumuyla ilgili- aynı düşünceleri ve ideolojik tutumları paylaştıklarına işaret etti.

Akgün, “Davutoğlu’nun sahip olduğu ciddi ve disiplinli çalışma özellikleri, Erdoğan’ın parti içerisindeki miras ve tarzını sürdürecek en uygun kişi olmasını sağlıyor.” dedi.

Akgün, Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı ve yeni Başbakanı arasındaki ilişkilerin siyasi geleceğinin -her ikisinin de hızlı bir şekilde kararlar alıp ve bunları uygulama konusunda uyumlu olmalarından dolayı- başarılı olacağını düşünüyor.

Araştırmacı, ayrıca Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı iken “Türkiye’yi küresel ve bölgesel bağlamda öncü, güçlü ve faal” kılma hedefini, Başbakanlık görevine gelmesinden sonra da sürdüreceğini vurguladı. Bu durum Türkiye’yi, Batılı sistemde aktif olmayan bir üye olmaktan çıkarıp kendi özgü eksenin inşa etme adımlarına öncelik tanıyan bir ülke konumuna getirecek. Böylece Türkiye, Batı toplumundan olmayan diğer toplumlarla iletişim düzeyini yükseltecek ve bölgedeki olaylarla ilgili etkin rolünü sürdürebilecek.

Tek Adam

Bu arada muhalif gazeteci yazar Cafer Solgun ise Erdoğan’ın bu kararının, partiye ve yeni hükûmete hegemonyasını ve isteklerini dayatma hırsının altını çizdiğini söylüyor...

Erdoğan’ın bu davranışlarla tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmayacağını alenen ve açık bir şekilde gösterdiğini belirten Solgun, Türkiye’de dengelerin istikrara kavuşmasının, “hegemonya dayatma” isteklerinin aşılmasıyla olabileceğine işaret etti.(Katar merkezli El Cezire-İnternet - 23 Ağustos 2014)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —