• BIST 100

    10268,58%0,20
  • DOLAR

    32,23% -0,02
  • EURO

    34,78% 0,35
  • GRAM ALTIN

    2415,97% 0,96
  • Ç. ALTIN

    3877,27% -0,40

Erdoğan`ın Türkiye`si, Avrupa`ya Girebilir mi?

Erdoğan`ın Türkiye`si, Avrupa`ya Girebilir mi?

İç siyasetteki çalkantılara rağmen Türkiye bölgesel anlamda önemli bir güç. Bu durum, ülkenin, AB’ye üyelik sürecinde elinde bulunan önemli bir koz. Ülke, AKP iktidarıyla birlikte komşularına açıldı ve ekonomik anlamda bugün hız ka

Quentin Raverdy

Türkler, müzakere sürecinin 15 yıldır bir sonuca ulaşmaması nedeniyle Avrupa Birliği’ne üyelik fikrinden yavaş yavaş uzaklaşıyor. 2004 yılında Türk halkının yüzde 70’i üyeliği desteklerken bugün bu oranın yüzde 40’a gerilediği kaydediliyor. Uluslararası ve Stratejik İlişkiler Enstitüsünden (İRİS) Bastien Alex: “Türk toplumu, gururlu ve milliyetçi duyguları güçlü bir toplumdur. Bazı Avrupalı liderlerin tavrı kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi görüldükleri hissine kapılmalarına neden oldu ve bu nedenle de bazıları AB’den uzaklaştı.” şeklinde bir değerlendirmede bulunuyor.

Yine de AB’ye katılma fikri Türk siyasetinin gündeminden düşmüyor. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, üyelik müzakerelerinin yeniden başlatıldığının duyurulmasından kısa bir süre sonra “Türkiye’nin demokratikleşme, insan hakları ve ekonomik gelişim” konusunda “AB standartlarına” yaklaştığını açıkladı.

Tarihî Anlaşmazlıklar

İlişkilerdeki bu ısınma işaretine rağmen anlaşmazlığa sebep olan konular değişmiyor: Avrupalıların; ülkenin nüfusu, kültürü ve coğrafi konumuna bağlı endişelerinin yanı sıra Ankara, Kürtlerin durumu, kadın haklarının ihlalleri veya Kuzey Kıbrıs’ın durumu gibi konularda soruları cevapsız bırakıyor. Bu tarihî anlaşmazlıklar listesine yenileri ekleniyor. Birkaç yıldır Avrupa Birliği İnsan Hakları Mahkemesinde en çok ihlal yapan ülkeler sıralamasında ikinci sıranın abonesi hâline gelen Türkiye, görülmemiş bir otoriterlik eğilimi sergiliyor. Haziran ayında polisin ülkedeki gösterilere nadir görülen bir şiddetle müdahale etmesi nedeniyle müzakereleri yeniden başlatma kararı Almanya ve Hollanda’nın talebi üzerine ertelenmişti.

Otoriterliğe Yönelim

“İktidarda üç yıldır bir otoriterlik eğiliminin gözlemlendiğini ve ifade özgürlüğünün bu durumdan büyük zarar gördüğünü” ifade eden Bastien Alex, iktidar partisinin çok yüksek bir oy oranıyla seçimleri kazandığı ülkelerde bu tür eğilimlerin ortaya çıkabileceğini” kaydediyor. Başbakan Erdoğan için gerekirse güce başvurarak herkesi dize getirmeye iten bir nevi iktidar sarhoşluğu denebilir. Başbakan böylece Türk siyasetine ülkeyi askerî vesayetinden kurtaran adam olarak damgasını vurmak istiyor. Atatürk’ün, Cumhuriyeti kurduğu 1923’ten bu yana ordu nüfuz sahibiydi. Ancak Erdoğan hükûmeti, orduyu dik kafalı generallerden arındırmaya başladı. Ergenekon ve Balyoz davaları çerçevesinde onlarca general cezaevine gönderildi.

İslamcılığın Yayılması

Pek çok Türk, ordunun bu şekilde dize getirilmesinin İslamcılığın yayılmasının önünü açtığına inanıyor. Resmî olarak İslamcı bir parti olmasa bile AKP toplumsal konularda muhafazakâr görüşlerini dayatma eğilimini gösteriyor. Bastien Alex yine de “AKP’nin, ülkenin laiklik mirasını sorgulamakla suçlanamayacağını zira bu konuda gözetim altında olduğunu bildiğini” belirtiyor.

Nüfuz Sahibi Bir Türkiye

İç siyasetteki çalkantılara rağmen Türkiye bölgesel anlamda önemli bir güç. Bu durum, ülkenin, AB’ye üyelik sürecinde elinde bulunan önemli bir koz. Ülke, AKP iktidarıyla birlikte komşularına açıldı ve ekonomik anlamda bugün hız kaybetmeye başlasa bile on yıllık önemli bir büyüme kaydederek dünyanın 17. ekonomisi hâline geldi.

2013 Türkiye’si aynı zamanda stratejik ve diplomatik anlamda önemli bir role sahip. Erdoğan hükümeti, 2002’den bu yana ülkenin, bölgenin önemli bir aktörü olması için çalışıyor. Türkiye yakın zamanda Suriye krizi konusundaki duruşuyla -Esad rejimine karşı (bazen cihatçı) muhaliflerin yanında yer alarak- kendini gösterdi. Didier Billion, Türkiye’nin, Avrupa ve Orta Doğu arasındaki konumunun, AB için çok büyük bir avantaj olacağını düşünüyor.

Türkiye ve Erdoğan hükûmeti için 2014 yılı çok önemli bir yıl olacak. Belediye seçimlerinde bütün gözler AKP’ye çevrilecek. Yılsonunda ise halkın ilk kez cumhurbaşkanını seçeceği seçimlerde popülerliğini test etme sırası Erdoğan’da olacak. 2014 yılı ayrıca Türkiye ve AB arasında en çok sıkıntı yaratan konulardan biri olan Ermeni soykırımının yıl dönümü olacak. AKP bu konuda taviz vermemeye kararlı. (Fransa`da yayınlanan Haftalık Le Point adlı Derginin İnternet Sayfası - 24 Ekim 2013)



17.8° / 13.7°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor