Tarih: 19.03.2015 13:07

Ertuğrul Batığına Dalış

Facebook Twitter Linked-in

Yoshitaka Tsujimoto

Kalıntılarda Yaşayan Mürettebatın Hatırası... Meiji dönemi ortaları, 1890 yılında, Vakayama açıklarında batan Osmanlı İmparatorluğu`na ait Ertuğrul Firkateyni… Türk ve Japon ortak özel araştırma ekibi beş yıl aradan sonra ocak ayı sonundan şubat ayı ortasına kadar araştırma dalışı gerçekleştirdi. 125 yıl öncesine ait kalıntıların deniz altında aranması çalışmalarına eşlik ettim.

10 Şubat sabahı, Vakayama Eyaleti Kuşimoto kasabasındaki Oşima Adası`nda bulunan balıkçı limanından bir tekne ile hareket ederek 10 dakika mesafedeki 'Funago' mevkiine ulaştık. Burası, kıyıya yaklaşık 100 metre mesafede ve firkateynin çarptığı tahmin edilen sığ kayalık alan. Akıntının şiddetli olması sebebiyle yılın sadece bu döneminin dalışa uygun olduğu söyleniyor.

Kuru dalgıç elbiseleriyle yüzeyden 13 metre derinlikteki deniz tabanına dalıyoruz. Araştırma ekibinden Türk deniz arkeoloğu Tufan Turanlı ve Japon dalgıç, deniz tabanına yerleştirilen ağırlıkları ölçemeye başladılar. Firkateynin battığı nokta olması nedeniyle batık top gülleleri de görülüyor.

Mağara formunda ve yaklaşık 10 metrekarelik bir alana hareket ediyoruz. Yaklaşık 80 santimetre yüksekliğindeki yarıktan içeri girince deniz tabanına yapışmış bir kenarı 13 santimetre uzunluğundaki kare bir metal levha ve gemi gövdesinin bir kısmı olduğu tahmin edilen metal bir parça da görülüyor.

Lambayla aydınlatılarak el fırçasıyla kumlar temizleniyor. Uçuşan kum taneleri tarak makinesiyle emilerek toplanıyor. Mermi ve çivilerin yanı sıra ne olduğu anlaşılamayan metal parçalarda bulunuyor. Turanlı’nın 'Keşif sahada değil laboratuvarda oluyor.' dediğini hatırlıyorum. Laboratuvarda pas temizlenip geminin parçalarıyla dikkatlice karşılaştırıldığında sonunda parçanın neye ait olduğu anlaşılıyor.

Deniz suyu sıcaklığı 16 derece… Bir saatlik dalışta vücut tamamen buz keserken çalışmanın zorluğunu hissettim.

Kazanın 125. Yıl Dönümünde Gelecek Ay Türkiye`de Sergi

Tufan Turanlı 2004 yılında araştırmalara başlayarak 2007-2010 yılları arasında deniz altından 7.500 parça kalıntı toplandı. Arkeolog olan eşi Bertha ile birlikte Kuşimoto`da kullanılmayan bir okul binasında bulunan laboratuvarda ve Türkiye`de konservasyon çalışmalarını sürdürüyor.

Bu sefer toplam 8 gün süren su altı araştırmasında gümüş 1 yen ile bakır 0,5 yen metal paralar uzunluğu 30 santimetrenin üzerinde olan çivi gibi yaklaşık 300 parça toplandı. Deniz tabanında gördüğümüz metal levha gömülü bir kutunun kapağı olabilir.

Araştırma amacı, kaza nedeninin analiz edilmesinden ziyade denizcilerin hatıralarının yaşadığı kalıntılar. Şimdiye kadar bulunan 75 santimetre çapında bir yemek kazanı ve parfüm şişesinin dışında eğer metal levhanın altında bir kutu bulunuyorsa mektup gibi belgelerin hâlâ duruyor olabileceği söyleniyor. 1 yıl sonra yeniden yapılması planlanan araştırma için Tufan Turanlı, 'Yabancı bir ülkede hayatını kaybeden denizcilere ilişkin yeni gerçekler bulmak istiyorum.' diyerek beklentisini ifade etti.

Deniz kazası, Türkiye`de epey ilgi görüyor ve nisan ayında İstanbul`daki Deniz Müzesi`nde şimdiye kadar yapılan araştırma sonuçlarının sergilenmesine başlanılacak. Araştırmanın esas amacının da talihsiz bir kazayla başlayan Türkiye ile Kuşimoto arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi arzusu var. (Japonya, Yomiuri Shimbun - 18 Mart 2015)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —