• BIST 100

    10218,58%-0,49
  • DOLAR

    32,19% -0,11
  • EURO

    34,79% 0,17
  • GRAM ALTIN

    2444,59% 0,51
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,88

Feyzioğlu: Devlet için omuz vermek zorundayız

Feyzioğlu: Devlet için omuz vermek zorundayız

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, 'Devlet yıkılırsa hepimiz bu yıkıntının altında kalırız. Devletin yıkılmaması için hepimiz ama hepimiz, kol kola girip omuz vermek zorundayız' dedi.

 

Feyzioğlu, Erzincan´da 8 yıl önce üniversite sınavından çıktıktan sonra geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve yoğun bakımdayken öğretmenlerinin yaptığı tercihlerle kazandığı Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nden mezun olan Fulya Yalvaç´ın, Erzincan Adliyesi´nde düzenlenen yemin törenine katıldı.

Yalvaç´a yemin ettirip, avukatlık cübbesini giydirerek avukatlık ruhsatnamesini verdikten sonra bir konuşma yapan Feyzioğlu, ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini ve her gün askerle polislerin hayatını kaybettiğini edildiğini söyledi.

‘HEPİMİZ BU YIKINTININ ALTINDA KALIRIZ´

Süreçten masum insanların da ağır zarar gördüğünü ifade eden Feyzioğlu, şöyle konuştu: 'Böyle bir ortamda dönüp mutlaka şunu demek zorundayız, ´devlet yıkılırsa hepimiz bu yıkıntının altında kalırız. Devletin yıkılmaması için hepimiz ama hepimiz, kol kola girip omuz vermek zorundayız.´ Biz ´adalet mülkün temelidir´ ilkesinin savunucuları olarak devletin yıkılmaması için mülkün yani ülkenin temelinde adaletin bulunması gerekir, işte bunu demek zorundayız. Şu halde içi boş sloganlarla ben devleti koruyorum demek yerine, 77 milyon yurttaşımızı adalet paydasında buluşturarak, devleti bireye hizmet aracına dönüştürerek koruyabileceğimizi bilmeliyiz.'

‘HİÇBİR DÖNEM BU KADAR AĞIR OLMAMIŞTI´

Adalet faaliyetinin bir bütün olduğunu ve hiçkimsenin diğerinden üstün olmadığını dile getiren Feyzioğlu, şunları söyledi:

'Böylece ülkenin her köşesinde adaleti ve adalet sayesinde hukukun üstünlüğünü, hukukun üstünlüğü sayesinde demokrasiyi, demokrasi sayesinde de 77 milyonun kucaklaşmasını sağlayabiliriz. Bu söylediklerimin aslında açılımı şu, ´hiçbir dönem hukukçuların görevi belki bu kadar ağır olmamıştı.´ Ülkemizi, toplumumuzu, siyasi, ideoloji, etnik köken, mezhep, dil gibi farklılıklar üzerinden karşıt kutuplara birileri ayırmaya ve bizleri birbirimize hiç yoktan yere düşman kılmaya çalışırken biz hukukçular hepimiz birbirinden koparılmak isteyen insanlarımız arasında köprüyüz. Köprü olmak zorundayız. Köprüler tabi bir savaş çıkarmak insanları birbirine kırdırmak isteyenlerin ilk hedefidir. Ama köprüler aynı zamanda insanların birbirine kavuşmasını sağladığı için vazgeçilmezdir. Köprüleri havaya uçurmak yerine inatla ısrarla hepimiz köprü olmaya çalışalım.'

 

 



18.8° / 12.6°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor