Tarih: 24.11.2016 10:52

Futuris: Erozyona karşı çözüm toprakta

Facebook Twitter Linked-in

 

Erozyon, hava kirliliği, bio çeşitliliğin azalması ve şehirleşme… Avrupa toprakları birçok tehditle karşı karşıya. Kuzey İtalya´daki bir araştırma grubu bu tehlikeleri daha iyi anlayabilmek için toprağın derinlerine iniyor. Amaç ise önleyici çözümler sunmak.

İtalya´nın kuzeyindeki toprak uzmanları için güneşli bir eşantiyon günü. Toprak bilimciler, toprak biyologları ve tarım mühendisleri… Hepsi Avrupa genelinde gerçekleştirilen ve ayaklarımızın altında neler olup bittiğini gözler önüne serecek Avrupa projesine katılıyor.

Oihane Fernandez Ugalde AB Ortak Araştırma Merkezi Tarım Mühendisi:
“Avrupa´da topladığımız toprak örneklerinin sayısı 25 bine yaklaştı. Bu toprakların fiziki, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceliyoruz.”

Julian Lopez Gomez, euronews:
“Örneklerin alındığı yerleri nasıl seçiyorsunuz?”

Oihane Fernandez Ugalde AB Ortak Araştırma Merkezi Tarım Mühendisi:
“Tüm Avrupa ülkelerinde homojen bir sonuç alınması için ülkelere göre seçiyoruz. Bölgeler barındırdıkları maddelere, toprağın işlenişine, iklim şartlarına ve farklı toprak çeşitlerine göre seçiliyor.”

Bu bölgede şimdilik tarım yapılıyor. Mısır hasadı kaldırıldı. Bölgede toprağın en büyük düşmanı erozyona rastlamak zor değil.

Avrupa´da her yıl bir hektar başına 2,4 ton verimli toprak topografya, kötü tarımcılık ve yağmurlardan dolayı kaybediliyor.

Bu olay üzerinde çalışan araştırmacılar erozyonu engellemek için yeni yöntemler de bulmaya çalışıyor.

Panos Panagos, AB Ortak Araştırma Merkezi Erozyon Uzmanı:
“Çiftçilere erozyonu durdurmaları için uygulayabilecekleri somut yöntemleri gösterebilecek durumdayız. Örneğin tarlaları daha az sürebilirler. Hasattan sonra geriye kalan bitkileri tarlada bırakabilirler. Ayrıca onlara tarlaları çevreleyen bitki yapısını korumalarını da öneriyoruz.”

Julian Lopez Gomez, euronews:

AB Ortak Araştırma Merkezi´nin çalışmaları sayesinde Avrupa Birliği, toprakların daha verimli kullanılması için yeterli veriye sahip olacak. Bu, uzmanlar için hayati öneme sahip.

Arwyn Jones, AB Ortak Araştırma Merkezi Yer Bilimci: 
“İnsanların birçoğu toprakları gıda kaynağı olarak görüyor. Çünkü örneğin, yediğimiz şeylerinin kalorilerinin yüzde 99´u işlenen topraktan geliyor. Bununla birlikte toprağın, suyu süzmek gibi başka fonksiyonu da var. Sel baskınlarının etkilerini azaltıyor, karbondioksidi hapsettiği ve stokladığı için iklim değişikliğine karşı mücadele ediyor. Bizi hava kirliliğine karşı da koruyor.”

Ama bu hedeflere ulaşmak için toprağın sağlığının yerinde olması şart. Bunu görmek içinse barındırdığı bio çeşitliliğe göz atmak gerekli. Örneğin burada, kazarak alınan örnekler laboratuvarlarda ileri seviyedeki biyolojik testlerden geçirilecek.

Alberto Orgiazzi, AB Ortak Araştırma Merkezi Yer Biyoloğu:
“Bir hektarlık bir parselde 5 bin kilo civarında canlı organizmanın bulunduğunu tahmin ediyoruz. Bu da yaklaşık yüz koyunun ağırlığına karşılık geliyor.”

Klasik biyolojik araştırmalar karmaşık DNA testleriyle tamamlanıyor. Hedef, farklı toprak çeşitlerini kaplayan biyolojik toplulukları çok daha net bir şekilde belirlemek.

Alberto Orgiazzi, AB Ortak Araştırma Merkezi Yer Biyoloğu:
“Toprağa uyguladığımız DNA testleri sayesinde yaşayan organizmalarla toprak arasındaki bağı anlayabiliriz. Bu organizmaları daha net bir şekilde görebiliriz. Bu şekilde de bir zeminin bio çeşitliliğini belirlemiş oluruz.”

Bu kaynağı daha iyi koruyabilmek için bilgilendirmek ise şart. Araştırmacılar enteraktif veri kaynakları ve atlaslarla önerilerde bulunuyor. Bu konudaki politikalar hakkında kampanyalar yürütüyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —