Anne Hansen, görme engelli olarak doğmamış. Ancak 10 yaşına geldiği zaman gözleriyle ilgili bazı sorunlar baş göstermiş.
Bozulma eğilimi olan retinitis pigmentosa hastalığı sebeiyle Anne 40 yaşına geldiğinde görme yetisini tamamen kaybetmiş.
Ancak bu hastalık, 50 yaşındaki bu psikoterapistin Kopenhang´daki evinde çalışmasına engel değil.
Be My Eyes adlı akıllı telefon uygulaması sayesinde Anne Hansen artık görme yetisinin sıklıkla kullanıldığı işlerde bile sorun yaşamıyor.
Anne fırının ısısı ayarlarken ya da konserve kutusunu açarken bu uygulamayla işlerini rahatlıkla hallediyor.
Anne Hansen, Görme Engelli ‘Be My Eyes´ Uygulaması Kullanıcısı: “Bu sayede daha bağımsız hareket edebiliyorsunuz. Örneğin yemek pişirirken, misafirler gelmeden birini arayıp, ‘yemek nasıl görünüyor, pişmiş mi yoksa fırında biraz daha kalmalı mı?´ gibi sorular sorabiliyorum.
Uygulama şu şekilde işliyor.
Görme engelli biri akıllı telefonuyla görme yetisi normal olarak çalışan biriyle görüntülü ve sesli olarak eş zamanlı olarak irtibat kuruyor. Tıpkı popüler Skype ya da Facetime uygulamalarında olduğu gibi…
Görme engelli kişi bu sayede raftan doğru ürünü alabilme, sütün üzerindeki son kullanma tarihini okuma gibi birçok eylemi başarıyla gerçekleştirebiliyor.
‘Be My Eyes´ adlı uygulamanın fikir babası, retinitis pigmentosa hastası Hans Jorgen Wiberg…
*Hans Jorgen Wiberg, “Be My Eyes”:
http://www.visionaware.org/blog/visually-impaired-now-what/my-experience-with-using-the-be-my-eyes-app/12´ın Fikir Babası:* “Bu uygulama sayesinde insanlar, görme engellilere doğrudan yardım edip aradaki engelleri kaldırma fırsatı yakalıyor. Ayrıca sokakta görme engelli biriyle karşılaştığınız zaman ‘affedersiniz, yardıma ihtiyacınız var mı´ gibi soruları sormanıza ve bu insanlarla yakınlaşmanıza olanak tanıyor.
Bu uygulamayı bugüne kadar yaklaşık 400 bin kişi indirmiş. Her görme engelliye yaklaşık 12-13 kişi gönüllü bir ekip yardım ediyor. Uygulamanın Android versiyonu da yakında kullanıma hazır olacak.