Fransa´da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçmenlerin oy rengini belirleyecek en önemli etken istihdam, sosyal güvenlik ve satın alma gücü olacak. Peki fırtınalı bir dönemde dümeni devralan cumhurbaşkanı François Hollande´ın görev süresi boyunca ekonomik performansı nasıldı?
Euro Bölgesi´nin ikinci büyük ekonomisinin son aylardaki performansı oldukça iyi görünüyor. 2016 ya ait veriler ise dalgalı bir grafik ortaya koyuyor.
Ülke ekonomisi geçen yıl yüzde 1,1 oranında büyüdü. Hükümet bütçe açığını milli gelirin yüzde 3,4 üne düşürebildi fakat hedeflerini tutturamadı. Kamu borç stoğunun toplam gayri safi milli hasılaya oranı ise yüzde 96 gibi tehlikeli bir düzeye çıktı.
Halkın satın alma gücü de 2016´nın son çeyreğinde neredeyse yatay bir seyir izledi. Bunda yükselen enflasyona rağmen gelir artışlarının bu hızı yakalayamaması etkili oldu.
Sanayi tarafındaysa üretim ve güven açısından işler yolunda görünüyor. Her ne kadar kurumsal karlılıklar dördüncü çeyrekte biraz düşmüş olsa da sanayiciler krizin artık geride kaldığını düşünerek yeni yatırım planları yapıyor
2017 tahminleri de bunu yansıtıyor. Hükümet bu yıl yüzde 1,5´lik bir büyüme hedeflerken Fransa Merkez Bankası daha temkinli davranarak öngörüsünü yüzde 1,3 olarak açıklarken bütçe açığı tahminini yüzde 2,9 olarak duyurdu . Avrupa Komisyonunun büyüme beklentisi ise yüzde 1,4 düzeyinde ve bütçe açığı tahmini yüzde 3,1.
Bu kurumlar kamu borç stoğunun yıl sonunda milli gelirin yüzde 96,7 sine ulaşmasını bekliyor.
Hollande da görev süresi boyunca işsizliği azaltma konusunda kararlı olduklarını vurguladı
Ama bu konuda cumhurbaşkanı sözlerini tutamadı.
Fransa´da işsizlik oranı 2016´nın son çeyreğinde 0,1 puan geriledi ama yüzde 10 gibi hala çok yüksek bir düzeyde kaldı. Bu oran Almanya ve İngiltere´nin işsizlik oranlarının iki katından daha yüksek. Toplam işsi sayısı da 31 bin kişi azalarak 2,8 milyona geriledi. Hollande hükümetinin işsizliği azaltma konusunda iyi bir sınav verememiş olması seçimlerde sosyalist partinin en büyük handikabı olacak.