• BIST 100

    10739,6%0,9
  • DOLAR

    32,22% 0,13
  • EURO

    35,02% 0,12
  • GRAM ALTIN

    2501,76% -0,34
  • Ç. ALTIN

    4013,31% 0,00

İnsanlık Trajedisi Artık Son Bulmalı

İnsanlık Trajedisi Artık Son Bulmalı

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım: Biz, Rusya ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. İlişkilerimizde yeni bir çağın başladığını söyleyebiliriz.

 

Interfax

Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, ajansımıza verdiği mülakatta Moskova ziyaretinin sonuçlarını, Türkiye´nin Suriye meselesinin çözümüne bakışını ve Moskova ile Ankara arasındaki ilişkilerin girdiği yeni dönemi anlattı.

SORU: Sayın Başbakan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile henüz bir görüşme gerçekleştirdiniz. Bu görüşme sırasında Suriye´deki duruma değindiniz mi? Şu anda Türkiye ve Rusya arasında doğrudan doğruya ve yoğun temaslar sürüyor. Suriye´deki durum da bu temasların konularından... Söz konusu temaslar, Suriye´deki durumu siyasi çözüm düzlemine yönlendirme kapasitesine sahip mi? Suriye konusunda anlaşma şansı var mı ve Moskova ile Ankara arasında bu tür bir anlaşmanın özü ne olabilir?

BİNALİ YILDIRIM: Biz, Rusya ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz. İlişkilerimizde yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Bu durum Devlet Başkanı Putin ve Başbakan Medvedev ile yaptığım görüşmeler esnasında doğrulanmıştır.

Rusya Devlet Başkanı´yla Suriye konusunu tabii ki ele aldık. RF ve Türkiye Devlet Başkanları bu konuda sık sık iletişime geçiyor, konunun üç ana bileşeni var. Birincisi Halep´te akmaya devam eden kanla ilgilidir. İkincisi ülkemizin güney sınırlarına yönelik olarak gerçekleştirilen terör faaliyetlerinin ortadan kaldırılmasının gerekliliğidir. Üçüncüsü ise Demokratik Birlik Partisi (PYD), Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve öz savunma birliklerinin bilhassa bu topraklardan Türkiye´ye yönelik olarak gerçekleştirdikleri faaliyetlerin önlenmesidir. Fırat Kalkanı adlı operasyonun Halep´te olanlarla, Suriye´de rejimin değişmesiyle hiçbir şekilde ilgisi yok. Operasyonun tek amacı bölgedeki, IŞİD başta olmak üzere, bütün terör unsurlarını yok etmektir. RF ve Türkiye, Suriye´de kan dökülmesinin önlenmesi ve bir an önce barışın galip gelmesine ilişkin meselelerde yakın işbirliği içindedir. Türkiye el Nusra Cephesi gibi oluşumların eylemlerini engellemek için büyük bir çaba sarf ediyor. Bu sürecin birincil unsuru, ateşkesin veya bizde denildiği gibi “silahların susmasının” sağlanması ve ayrıca insani yardımların şu anda çok ağır bir durumda bulunan insanlara ulaştırılmasıdır. Suriye´deki bütün taraflar, kan dökülmesine bir son vermek ve barışın galip gelmesi için mümkün olan her şeyi yapmak zorundadır.

Şu anda, toprak bütünlüğünün korunması şartına bağlı kalarak yeni bir Suriye inşa edilmesi, bu topraklardaki bütün etnik grupların çıkarlarını gözetecek yeni bir Anayasa oluşturulması mümkündür.

SORU: Yeni bir Suriye´nin inşa edilmesine değindiniz. Moskova ile bu konuda diyalog sürdürülüyor mu? Bu durumda Beşar Esad´ın geleceği sizce nasıl olacak? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

YILDIRIM: Burada her şeyden önce neyin daha önemli olduğuna bakmak lazım. Beşar Esad´ın geleceği mi yoksa ülkenin geleceği mi daha önemli? Hiç şüphesiz Suriye´de mevcut çok sayıda etnik grubun kaderi tek bir kişinin, Beşar Esad´ın kaderinden daha önemli. Ülkeyi şu anda Beşar Esad rejiminin yönettiği gerçeğini idrak etmek gerekiyor. Ancak Suriye´de bütün olup bitenlerden sonra bir şeylerin değişmesi gerek. 600 binden fazla suçsuz insan hayatını kaybetti. Buna ek olarak 9-10 milyon insan evini terk etti; bu insanlar doğdukları topraklardan gitmek zorunda kaldı. Bunların yaklaşık 3 milyonu misafirimiz olarak Türkiye topraklarında bulunuyor. Suriye´deki olaylarla ilgili olarak Türkiye´nin en mağdur devletlerden birisi olduğunu söylemek mümkün çünkü Suriye ile 911 kilometrelik sınırımız var. Şüphesiz Suriye´nin yarınki kaderi herkesten çok bizi ilgilendiriyor.

Bu meselede Rusya, İran ve diğer bölge devletleri ile her zaman yakın temas halindeyiz. Suriye´de gelecekte ne olabileceği konusunu görüşüyoruz. Bu planda en kısa sürede iyi anlaşmalara varmamızı umuyorum.

SORU: Sizce Suriye´nin federalleştirilmesi mümkün mü? Diğer devletlerle temaslarınız sırasında böyle bir seçenek ele alınıyor mu?

YILDIRIM: Biz ilk söylemimizi yani Suriye´nin toprak bütünlüğünün korunması, Suriye´nin sadece Suriyeliler için Suriyelilere ait olması gerektiğini en başından beri çok açık bir şekilde yineliyoruz. Çeşitli etnik grupların temsilcileri birlikte yaşamalı. Bunlar; hem yerli Suriyeliler, hem Türkmenler, hem Kürtler, hem de Alevilerdir. Geçmişte bunların hepsi bu topraklarda başarılı bir şekilde yaşadı ve gelecekte de aynı şekilde yaşayabilir.

Türkiye Suriye´nin ulusal ve toprak birliğinin değişmesini istemiyor. Biz bu topraklarda yaşanan insanlık trajedisinin son bulmasını ve barışın bu topraklara yeniden gelmesini istedik. Mültecilerle ilgili durum ve terörist eylemler açısından ilk sırada bilhassa bizim devletimiz acı çekiyor.

SORU: İki taraflı sorulara geçmemize izin verir misiniz? Türkiye Rusya´dan hava savunma sistemleri satın almakla açıkça ilgilendiğini üst düzey ağızlar aracılığıyla dile getirdi. Ziyaretiniz sırasında bu konuya değindiniz mi? Sözleşme ne zaman yapılabilir? C-400 veya C-300´ler mi söz konusu?

YILDIRIM: Somut tasarılar hakkında konuşmadık, prensipte bu meseleleri konuştuk. İki taraf da ilişkilerimizin gelişmesinin bir gereklilik olduğunu görüyor. Rusya ile o üzücü olaydan bugüne kadar geçen bir yılda kaçırdıklarımızı telafi etmek konusunda anlaşmaya vardık. Ticaret hacmimiz yüzde 40 oranında düştü. Hem turizm alanında hem de diğer alanlarda karşılıklı kayıplarımız vardı. Büyük enerji projelerimiz var; bunları hızlandırmak gerek.

Ek olarak buna uzay ve savunma alanındaki meseleler katıldı. Doğal olarak bu yeni meseleler çerçevesinde yeni projeler olacaktır.

SORU: Türkiye Şanghay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) üyelik başvurusuna ilişkin dilekçesini ne zaman verecek?

YILDIRIM: ŞİÖ ile diyalog ortağıyız. ŞİÖ çerçevesinde ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışma devam ediyor. ŞİÖ ile ilişkileri geliştirmenin bizim başka örgütlere üyeliğimizin bir alternatifi olmadığı açık ve nettir. Üyesi olduğumuz ŞİÖ benzeri başka örgütler de vardır.(Rusya,Interfax-07.12.2016)



22.6° / 13.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor