Tarih: 09.06.2017 08:33

IŞİD´i Askerî Olarak Yenmek Yeterli Değil

Facebook Twitter Linked-in

 

IŞİD terör örgütü, Irak ve Suriye´de hem dâhili hem harici sorunların etkisiyle ortaya çıkmıştır ve bu sorunlara atıfta bulunarak meşruiyetini sağlamaya yönelik propagandalar üretip varlığını sürdürmeye çalışmaktadır. Fakat IŞİD´in eylemlerine ve söylemlerine meşruiyet kazandırmaya çalışırken yaptığı atıflar, sadece Irak ve Suriye coğrafyalarıyla sınırlı değildir. Özellikle Batı ülkelerinde yaşanan yabancı düşmanlığı ile İslamofobik eylemler ve söylemler IŞİD´in önemli referans kaynakları arasında yer almaktadır.

IŞİD, diğer terör örgütlerinden farklı bir şekilde hem askerî alanda hem de iletişim alanında uygulamakta olduğu hibrit stratejilerin de etkisiyle kısa sürede oldukça geniş bir coğrafyayı ele geçirerek sözde halifeliğini ilan etmiştir. Ancak IŞİD karşıtı koalisyonun yaptığı hava harekâtları, Irak ordusu güçlerince başlatılan Musul´u kurtarma operasyonu ve en stratejik hamle olarak tanımlanabilecek Fırat Kalkanı Harekâtı sonucunda ciddi düzeyde güç kaybı yaşayan IŞİD her geçen gün köşeye sıkışmaktadır.

Ortadoğu´da IŞİD´e karşı sürdürülen askerî mücadelenin sonucunda IŞİD´in ciddi düzeyde toprak kaybı yaşadığı görülmektedir. Terör örgütünün yaşadığı toprak kaybı Irak´ta b´yi, Suriye´de ise 0´u geçmiş bulunuyor. Toprak kayıplarıyla birlikte terör örgütünün hem militan hem de propaganda açısından ciddi kayıpları söz konusudur. Bu toprak kaybı, IŞİD´in en başta zorunlu ve gönüllü olarak bir arada tuttuğu insan kaynağının dağılmasını ve kontrol ettiği alanlar üzerinden elde ettiği gelirlerin azalmasını ifade etmektedir. Bunun dışında kontrol edilen alanların azalmasıyla birlikte IŞİD topraklarının sınır hatlarından uzaklaşarak Rakka´ya doğru daraldığı da görülmektedir. IŞİD´in kontrol ettiği toprakların her geçen gün daralması ise sözde halifelik düzeni için sonun yaklaştığını göstermektedir.

Terör örgütü sadece kontrol etmekte olduğu topraklarını kaybetmemektedir. Yaşanan diğer azalmalarla birlikte, terör örgütünün propaganda çıktıları da Charlie Winter´ın yaptığı çalışmada belirttiği üzere düşüş göstermektedir. Ancak şu aşamada IŞİD açısından sonu yaklaşmakta olan şeyin sadece fiziki bir düzenden ibaret olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü örgütün internet ortamında var olan gücü asla göz ardı edilmemelidir.


Sözde Halifeliği Siber Dünyada da Etkisizleştirmek Gerek
IŞİD´in sahada askerî olarak yenilme ihtimali her geçen gün artarken, bunun IŞİD sonrası dönem için uluslararası arenaya olumlu bir hava aşılamaması gerekir. Terör örgütünün internet üzerinde kurduğu kanallarla sözde halifelik topraklarını aşıp dünyanın muhtelif noktalarına farklı dillerde ulaşan propagandaları, uyuyan hücreler ve yeni militan devşirme süreçleri açısından ciddi tehditler yaratmaktadır. Bu noktada 2011 yılında öldürülen el-Kaide terör örgütü üyesi Enver el-Evlaki örneğini hatırlamak yerinde olacaktır. Evlaki 2011 yılından öldürülmüş olmasına rağmen düşünceleri internetteki çeşitli sosyal medya kanallarında izlenmekte ve bireylerin radikalleşme süreçlerini hızlandırmaya devam etmektedir. Evlaki´ye ait içerikler, çevrimiçi (online) erişime kapatılsa bile, veri taşımanın kolaylaşmış olmasıyla birlikte çevrimdışı (offline) olarak da küresel bir sirkülasyon içerisinde bulunmaya devam edecektir.

Haberin devamı : http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/Analiz/5118?s=orsam|turkish




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —