• BIST 100

    10005,32%0,90
  • DOLAR

    32,36% -0,24
  • EURO

    34,75% 0,04
  • GRAM ALTIN

    2438,41% 0,00
  • Ç. ALTIN

    3954,35% -0,68

Kerkük´te Sorun Sadece Bayrak mı?

Kerkük´te Sorun Sadece Bayrak mı?

Irak´ın en tartışmalı bölgelerinden biri olan Kerkük, yine ulusal, bölgesel ve uluslararası gündemin ana konusu haline geldi. Irak´ta IŞİD´le mücadele devam ederken, Kerkük Valisi Necemettin Kerim´in kararı üzerine Kerkük´teki kamu bi

 

Irak´ın en tartışmalı bölgelerinden biri olan Kerkük, yine ulusal, bölgesel ve uluslararası gündemin ana konusu haline geldi. Irak´ta IŞİD´le mücadele devam ederken, Kerkük Valisi Necemettin Kerim´in kararı üzerine Kerkük´teki kamu binalarına Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayrakları çekildi ve bu durum büyük bir tartışmayı beraberinde getirdi. Kerkük´te yaşananları mevcut konjonktüre bağlı olarak sadece bayrak krizi üzerinden değerlendirmek çok sığ bir yaklaşım olacaktır. Kerkük´teki gerginlik uzun soluklu bir sürecin sonucu. Bu nedenle Kerkük´te kısa, orta ve uzun vadede yaşananları tarihsel süreç içerisinde özetle değerlendirmekte fayda var. 

2003 Sonrasında Kerkük: Çekişme ve Belirsizlik

ABD´nin 2003´te Irak´ı işgali sonrasında ortaya çıkan süreç içerisinde Kerkük, Irak´ın en tartışmalı konularından bir haline geldi. Irak´taki Kürt siyasi gruplar “bağımsız devletin anahtarı” olarak gördükleri Kerkük üzerinde yoğun bir baskı kurdu. 2003 sonrasında bazı istatistiklere göre 600 binden fazla Kürt, Kerkük´e göç ettirildi. ABD işgali öncesi 840 bin civarında olan Kerkük nüfusu, kısa bir zaman içerisinde ciddi bir artış gösterdi. Mevcut durum itibari ile Kerkük´ün nüfusunun 1,6 milyonu geçtiği biliniyor. Kürt siyasi gruplar, 2003´ten sonra ABD´den aldıkları destekle Irak´ın kuzeyindeki fiili otonom bölgeye hukuki bir statü kazandırdı ve 2004´te ABD tarafından Irak´taki yönetim için çıkarılan Geçiçi Yönetim Yasası´nda, IKBY resmi tanınmaya kavuştu. Kürt siyasi gruplar elde ettikleri bu avantajla birlikte, Irak´taki güç boşluğundan da faydalanarak, 1991´de oluşturulan fiili otonom bölgenin sınırlarını genişletme çabasına girişti. Nitekim Kerkük´le birlikte Musul, Selahaddin ve Diyala´nın bazı bölgeleri, 2005´te tartışmalı bir referandumla kabul edilen Irak Anayasası´nın 140. maddesi ile “tartışmalı bölgeler” statüsü aldı. Böylece Irak merkezi hükümetinin idaresinde olan ancak bazı bölgeleri peşmergeler tarafından kontrol altına alınmış olan toprakların geleceği de tartışmaya açıldı. Aynı zamanda Kerkük´ün geleceğinin belirlenmesi için 140. Maddede bir süreç ortaya konarak, 31 Aralık 2007 tarihine kadar, önce Kerkük´teki zorla uygulanan nüfus değiştirme politikalarının ortaya çıkardığı problemlerin giderilmesini öngören normalleştirme, sonrasında ise nüfus sayımı ve referandumla Kerkük´ün statüsünün belirlenmesi kararlaştırıldı. Ancak 140. Maddede belirtilen tarihe kadar ön görülen sürecin ilk aşaması dahi tamamlanamadı. Böylece 140. Maddede belirtilen 31 Aralık 2007 tarihi geçtiği için maddenin geçerliliği de kendiliğinden son buldu.

Ancak Kürt siyasi grupların Kerkük üzerindeki baskısı aratarak devam etti. Kerkük´ün yönetiminden sorumlu idari birimlerin neredeyse tamamının başına Kürt müdürler getirildi. Kürt Kerkük´te özellikle Necmettin Kerim´in vali olmasından sonra Kürtler için yeni yerleşim alanları ve mahalleler kuruldu. Hatta Necmettin Kerim´in aldığı kararlarla Türkmen arazileri kamulaştırılarak Kürt yerleşimciler için yeni konut projeleri yapıldı.

Haberin devamı : http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/Analiz/5093?s=orsam|turkish



17.1° / 12.7°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor