Tarih: 03.06.2022 16:37

Könetimi Rum Yönetiminin Tek Taraflı Sondajını KınadıKTC Y

Facebook Twitter Linked-in

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Kıbrıs Rum yönetiminin kendi ilan ettiği münhasır ekonomik bölgede (MEB) sondaj faaliyetlerini kınadı.

Kıbrıs Rum yönetiminin Enerji Bakanlığı yaptığı açıklamada, İtalyan Eni ve Fransız TotalEnergies´in Kıbrıs adasının açıklarında bir gaz arama sondajına başladığını söyledi.

Bakanlık, Tungsten Explorer sondaj gemisinin adanın güneybatısındaki bir yere ulaştığını ve 'Cronos-1' olasılığı üzerinde sondaj çalışmalarına başladığını söyledi.

KKTC Dışişleri Bakanlığı´ndan yapılan açıklamada, 'Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı ilan ettiği sözde blok 6´da yürüttüğü sondaj faaliyetini kınıyoruz' denildi.

Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı faaliyetleriyle Kıbrıs Türk halkının adadaki doğal kaynaklar üzerindeki eşit haklarını ihlal ettiğini, Doğu Akdeniz ve adada işbirliği yerine tansiyonu yükselttiği belirtildi.

KKTC´nin “işbirliği ve hidrokarbonların hakkaniyetli paylaşımı”nı öngören önerisinin halen masada olduğunu da sözlerine ekledi.

Rum yönetiminin teklifimize olumlu yanıt vermesini ve tek taraflı faaliyetlerini bir an önce durdurmasını bekliyoruz. Bunu başaramazsa, Kıbrıs Türk tarafı olarak doğal haklarımıza dayanarak 2011 yılında ruhsat verilen bloklarda hidrokarbon faaliyetlerine kararlılıkla devam edeceğiz. Bunda herhangi bir ihtilaf olmamalıdır.”

Kıbrıs Rum yönetimi yaptığı açıklamada, Eni ve TotalEnergies´in koronavirüs pandemisi nedeniyle Mayıs 2020´de Doğu Akdeniz´deki operasyonlarını ertelemesinin ardından sözde MEB´in sözde altıncı bloğundaki sondaj faaliyetlerinin yeniden başladığını duyurdu.

Şirketler başlangıçta gecikmenin Mart veya Nisan 2021´e kadar süreceğini bildirmişti.

Doğu Akdeniz´de, zengin hidrokarbon rezervlerine sahip olması beklenen bu bölgelerde uluslararası petrol ve sondaj şirketlerinin faaliyet göstermesine izin verdiği için Kıbrıs Rum yönetimi tek taraflı olarak Doğu Akdeniz´de toplam 13 sözde parsel ilan etti.

Ancak, bu parsellerin çoğunluğu KKTC´nin ilan ettiği MEB ile çatışmakta ve Kıbrıs Rum yönetimi, KKTC´nin ada kaynaklarının bir payına ilişkin temel haklarını görmezden gelmektedir.

Türkiye, KKTC´ye garantör bir ülke olarak ve Doğu Akdeniz kaynakları üzerindeki haklarını desteklemek için, KKTC´nin bölgedeki kaynaklar üzerinde haklara sahip olduğunu iddia ederek, Kıbrıs Rum yönetiminin tek taraflı sondajına sürekli olarak itiraz etti.

1974´te Kıbrıs´ın Yunanistan tarafından ilhakını amaçlayan bir darbenin ardından Ankara, adaya garantör güç olarak müdahale etmek zorunda kaldı. 1983 yılında KKTC kuruldu.

O zamandan bu yana geçen onyıllar, Kıbrıs anlaşmazlığını çözmek için çeşitli girişimlerde bulundu ve hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere´nin katılımıyla gerçekleştirilen son etkinlik, 2017 yılında İsviçre´de herhangi bir ilerleme olmadan sona erdi.

1974´te Yunanistan´ın ilhakını amaçlayan bir Kıbrıslı Rum darbesi, Kıbrıslı Türkleri zulüm ve şiddetten korumak için garantör güç olarak Türkiye´nin askeri müdahalesine yol açtı.

KKTC 1983´te kuruldu. Garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık´ın himayesinde İsviçre´de başarısız bir 2017 girişimi de dahil olmak üzere, son yıllarda inişli çıkışlı bir barış süreci gördü.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —