• BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07

Konya... Dervişlerin Vatanı

Konya... Dervişlerin Vatanı

Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüm gününü yeniden doğum günü, bu dünya ile vedalaştıktan sonra Allah ile buluşmayı bekleme vakti olarak biliyordu. Söz konusu gün, dervişlerin sema dansı sayesinde dünyada tanınmış durumda.

Elvira Karayeva

Yabancı ülkeler arasında Kırgızistan’a en yakın ülke Türkiye’dir özellikle İstanbul, Antalya ve Ankara şehirleri. Bu ülkedeki gökyüzü altındaki müze şehir olarak adlandırmaya değer olan Konya ili hakkında hiç bilginiz olmuş muydu? Süleyman Sultan’ın varisi Selim Sultan, yönettiği bu şehirde kendi ismine bir cami yaptırmıştı.

Nereye Baksan On Çeşit Cami Görürsün

Geçmişte Hanzade Selim’in Konya’dan Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’a at üzerinde kaç gün, kaç gecede ulaştığını kim bilir ama şimdi bu iki şehir arasındaki uçuş mesafesi bir saat. Hızlı trenle söz konusu mesafenin 4 saat olduğu söyleniyor. Aralık ayı ortasında kutlanan Mevlana’yı anma törenine, dünyanın her tarafından iki milyonu aşkın ziyaretçi ve turist geliyor. “İkon” kelimesinden ortaya çıkan Konya’nın adının İncil’de geçmesinden, bu şehrin ne kadar tarihî olduğunu anlayabiliriz. Şehir merkezini gezerken birbirine benzeyen sokaklardaki taş döşemeler, duvarları artık görünmeyen eski evler, farklı köşelerden görünen çok uzun bir tarihe sahip camiler ve kiliseler insanı, o zamanlara götürüyor gibi. Türkiye’nin en çok camisi olan şehirler listesinin başında Konya bulunuyor. Camilerin her biri özel ayrı bir güzelliğe sahip. Yapıların tarihinin yazılı olduğu kitabelere bakarak “Konya’yı zamanın kendisi de unutmuş gibi.” diye fısıldayarak gezdim. En eski ve ilginç yer olarak kabul edilen, XI-XII. yüzyıllara ait Alaaddin Tepesi, Selçuklu Devleti’ne ait yapıların kalıntılarından biri.

“Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol”

Bu söz, XIII. yüzyılda Konya’da yaşayan düşünür, âlim ve şair Mevlana Celaleddin Rumi’ye ait. Kendisi masal, efsane ve lirik şiirlerden oluşan “Mesnevi” adlı büyük kitabın yazarı. 1273 yılı 17 Aralık, yani şairin vefat ettiği gün, günümüzde Konya’yı, orada bulunan Mevlana mezarını ziyaret etme gününe dönüşmüş durumda. Mezar, ziyaretçi sayısı itibarıyla İstanbul’daki Osmanlı İmparatorluğu sarayı olan Topkapı’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. İnsanlar, bu ziyaretin “yarım hacılığa değer” olduğu düşüncesiyle ilk önce buraya gelip daha sonra Mekke’ye gidiyorlarmış.

Mevlana, ölüm gününü yeniden doğum günü, bu dünya ile vedalaştıktan sonra Allah ile buluşmayı bekleme vakti olarak biliyordu. Söz konusu gün, dervişlerin sema dansı sayesinde dünyada tanınmış durumda. Ritüel meditasyondan oluşan dönüşler aracılığıyla Allah’a yaklaşmak mümkün oluyor diyorlar. Biz de dervişlerin dansının olduğu yere vardık. 10 bin kişilik stadyumda yapılan gösteriye Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Öncelikle “Alkışlamayın, resim çekmeyin, gürültü yapmayın.” şeklindeki uyarılar yapıldı.

Sema dansı, herkese kendi seviyesine göre tesir ediyormuş ancak dervişlerin “dalgasını” tutabilirsen başka bir dünyaya gelmiş gibi olursun. Kafanı meşgul eden meseleler kaybolarak iç dünyanda saklanan duygular uyanıyormuş gibi oluyor. Mevlana’nın amacı da buydu. O, ömrü boyunca insanlığa sabırlı olması gerektiğini, bilim, güven ve terbiyenin önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştı.

Kebabını Yemeden Konya’yı Gördüm Demeyin

Gezinin tadının midemizde de kalması da çok önemli. Türkiye’nin en ünlü kebabı da Konya’da. Bu eski şehir sadece kebabı ile değil, bamya çorbası ve üzerine et konularak yapılan ekmeği ile de ünlü. Yiyecek satan dükkânlar arasında bu ekmeğin satıldığı pek çok yer gördük. Şehrin merkezi eski binalarla doluyken kenarında sanayi şirketleri, ofisler ve evler bulunuyor. Şehir ilk bakışta bomboş, geniş bir alanda, dağınık olarak yerleşmiş gibi geliyor ancak şehrin bir ucundan diğerine kadarki mesafe 200 kilometre. Konya, yüz ölçümü itibarıyla Türkiye’nin en büyük ili sayılıyor.

Şehrin sakinleri çok kibar. Herhangi bir yeri bulamayıp aniden karşılaştığın bir kişiye sorsan o kişi sıkılmadan seni sorduğun yere kadar götürür. Bu, sadece bir defalık tecrübeden edindiğimiz bir fikir değil.(Kırgızistan, Super İnfo - 9 Ocak 2015)

 



17.8° / 9.5°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor