• BIST 100

    10045,7%-0,37
  • DOLAR

    32,36% -0,38
  • EURO

    34,72% -0,20
  • GRAM ALTIN

    2408,87% -0,56
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00

Kurtulmuş: Bu darbenin mutlaka bir siyasi ayağı var

Kurtulmuş: Bu darbenin mutlaka bir siyasi ayağı var

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, darbe girişimine ilişkin, 'Mutlaka bu darbenin bir yerlerde, bir şekilde bir siyasi ayağının olması gerekir. Türkiye´nin siyasi tecrübesi bunu söylüyor. Kimdir, nedir o bizim işimiz değil. Biz siyase

 

24 TV´de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tehlikenin tamamıyla geçip geçmediğinin sorulması üzerine, 'Tehlikeden ne anladığımıza bağlı. Bir silahlı kalkışma anlamında Türk Silahlı Kuvvetleri zemin olarak kullanılarak yeniden bir darbe teşebbüsünün yapılabilmesi artık imkansız' diye konuştu. 

Kurtulmuş, örgütün 40 yıl hazırlık yaptığını, birçok yerde kripto elemanlarının olduğunun bilindiğini ifade ederek, hâlâ içeride dışarıda çok farklı bağlantıları harekete geçirebilme imkanının bulunduğunu dile getirdi.

´SİYASİ AYAĞININ OLMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ´

Kurtulmuş, 'Darbe girişiminin siyasi ayağı yok mu? Varsa nerede? Siz bu darbenin siyasi ayağının olduğunu düşünüyor musunuz?' şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:

'Türkiye´de çok sayıda darbe ve darbe teşebbüsü oldu. Herhalde Türkiye´de hiçbir darbe ya da darbe teşebbüsünün siyasi ayağının olmaması düşünülemez. Dolayısıyla kimdir, nedir demiyorum. Sonuç itibarıyla bu savcılarımızın önünde önemli bir konudur. Mutlaka bu darbenin bir yerlerde, bir şekilde bir siyasi ayağının olması gerekir. Türkiye´nin siyasi tecrübesi bunu söylüyor. Kimdir, nedir o bizim işimiz değil. Biz siyaset olarak bu tespiti yaparız. Bunlar darbede neyi planladılar? Üç ayaklı bir plandı. Önce yönetim değişecek. Değişecek de kim gelecek? Buralarda birilerinin planlanıyor olması lazım. Cumhurbaşkanı, Başbakan kim olacak gibi… Ya da başka bir şey mi öngörüyorlar? Bunları bilmiyoruz. Nasıl ki listeler çıktı, falanca ilin sıkı yönetim komutanı şu olacak, belediye başkanı bu olacak gibi… Dolayısıyla buna benzer bir yapılanma planının olması lazım. İkinci adım da bunlar Türkiye´de bir iç savaş öngörüyorlardı ve arkasından da Türkiye´nin bir işgale hazırlanma, yabancı işgale hazırlanmanın da alt yapısını hazırlayacaklardı. Böyle bakıldığında mantık, siyasi tecrübe, Türkiye´nin geçmişteki darbelerle yüzleştiği dönemler göz önünde bulundurulursa mutlaka bunun bir siyasi ayağının var olması lazım. Bunların da araştırılması, ortaya çıkarılması gerekir.' 

´FETÖ SİYASETE DE NÜFUZ ETTİ´

FETÖ´nün siyasi partilere ne kadar nüfuz ettiğine ilişkin soruyu yanıtlayan Kurtulmuş, bunun ne kadar olduğunu söylemenin güç olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

'17/25 artık Kızıldeniz´in yarılmasıdır, Kızıldeniz yarıldıktan sonra pişmanlık fayda etmez' diyen Kurtulmuş, 'Daha öncesi var; 7 Şubat hikayesi var, Oslo görüşmelerinin deşifresi var, MİT baskınları var, MİT tırlarının durdurulması hikayesi var. Hatta daha ilerisine gitmek lazım, 28 Şubat sürecinde FETÖ ve ekibinin hangi haletiruhiye içerisinde siyasete nasıl müdahale ettiğini, 28 Şubat sürecinin nasıl 28 Şubat siyasetinin maymuncuğu olarak kullanıldığını hepimiz biliyoruz' ifadesini kullandı. 

Kurtulmuş, 'Ne diyor, 28 Şubat Refah Partisi´ni kapatma kararı almış ´Sakın ha bu partiyi kapatmayın. Kapatma tehdidiyle seçime sokun ki oy almasın´ diyor. 28 Şubat, imam-hatipleri kapatıyor, ´Din sadece imam hatiplerde mi okutuluyor?´ diyor. Yani bu demeçleri o gün sıradan siyaset dışı demeçler gibi belki birileri gördü ama tam tersine 28 Şubat siyasetinin kilit cümleleriydi' görüşünü dile getirdi.

28 Şubatın gerçek bir darbe olduğunu ancak bunu hafifletip milletten kaçırmak için ´post modern´ dediklerini vurgulayan Kurtulmuş 'O darbenin en önemli siyasi sözlerini kim söylemiş; bakıyorsunuz Gülen söylemiş. Dolayısıyla başından itibaren siyasetin içerisinde' diye konuştu.

´REFAH PARTİSİ DIŞINDA BÜTÜN PARTİLER İÇİNDE ELEMANLARI OLDU´

 Örgütün esas amacının siyaseti etkilemek olduğunu anlatan Kurtulmuş, '28 Şubat´taki iktidarın kanatlarının altına girerek orada bir zemin alıyor, kazanıyor. 12 Eylül siyasetinin içerisine girerek o darbeci mantığının içerisinde, orada da zemin kazanıyor. Demokratik Sol Parti, Anavatan Partisi, Doğru Yol Partisi iktidardayken ve AK Parti iktidardayken bu iktidar partilerinin hepsinin koltuğunun altına giriyor, kendisini gizliyor hatta bazılarında açık bir şekilde bunları yapıyor ve iktidarın nimetlerinden istifade ederek, kendi örgütünü güçlendiriyor. Dolayısıyla Türkiye´de bütün iktidar partileri içerisinde bu örgütün elemanları olmuştur, herhalde sadece Refah Partisi´nin, rahmetli Erbakan´ın partisi içerisinde böyle bir yapılanma olmadı' dedi. 

Kurtulmuş, FETÖ´nün sadece legal partilerle değil illegal örgütlerle de ilişkisi olabildiğine dikkati çekerek, bu yapının çok çeşitli siyasi örgütler içerisinde yer alabildiğini yineledi ve kripto kişilerin bulunabileceğini söyledi.

MİT´LE İLGİLİ DÜZENLEME

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bundan sonra yayımlanacak kararnamelerde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile ilgili düzenlemelerin olabileceğini belirtti.

'MİT´e dair yapısal birtakım değişiklikler mi olacak? İç ve dış istihbaratı kontrol edecek, iki ayrı birim mi olabileceği konuşuluyor?' sorusuna Kurtulmuş, 'Bunlarla ilgili eksiğimizin ne olduğunuz biliyoruz. Nelerin yapılması gerektiğini biliyoruz ama bunlar netleşmeden kamuoyuyla paylaşmanın doğru olmadığı kanaatindeyim' cevabını verdi. Kurtulmuş, 'Milli İstihbarat bakımından da ciddi bir şekilde gözden geçirmek ve yeniden yapılandırma şart gözüküyor' dedi. 

Memuriyete 2010 KPSS ile girenlerden kimlerin memuriyetten çıkartılacağının tespit edilip edilmediğine ilişkin soruya Kurtulmuş, 'Bir kısmı tespit edildi, bir kısmı da tespit edilecek. Belli yerlerden gelmişler. Bakıyorsunuz hepsi aynı puanı almışlar. Birisi 73, 75, 68 alırken öteki 98, 99 hatta 100 almış. Bütün bunların nereden kaynaklandığını, bunlara muhtemelen verildiği yerler araştırılıyor, görülüyor' yanıtını verdi.

657´NİN YENİDEN DÜZENLENMESİ

Hükümetin, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu´nda bir değişiklik düşünüp düşünmediğine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

'Şu anın meselesi değil. Ama yıllardır konuşuluyor, AK Parti iktidarında da konuşulmuştu. 1980´lerden sonraki Türkiye´deki özel devlet piyasalarının liberalleşmesi sırasında da konuşulmuş bir meseledir. Bu bir adama devlet memuriyeti vereceksiniz ve hayat boyu bir iş garantisi vereceksiniz. Bu doğru mudur, değil midir? Artık çalışmadığı, Türkiye´nin bugünkü şartlarıyla uyum sağlamadığı aşikardır. Bununla ilgili bir düzenleme zaten uzunca süredir siyasetin konuştuğu meseledir. Ama şu andaki esas meselemiz bir an evvel FETÖ unsurlarının devletin içinden temizlenmesi, ayıklanmasıdır. Burada da adaletle davranarak, hakkaniyetle davranarak bu sürecin tamamlanmasıdır.' 

Kurtulmuş, olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının FETÖ ile irtibatlı memurların kamudan uzaklaştırılmasına imkan sağladığına işaret etti.

HUDUT KARAKOLLARINDAKİ KOMUTANLARIN FETÖ İLE BAĞLANTISI

Hudut karakollarındaki komutanların FETÖ ile bağlantılı çıkması konusuna ilişkin Kurtulmuş, 'Doğu ve Güneydoğu Anadolu´daki maalesef komutanların tamamına yakınının bunlarla irtibatlı olduğu ortaya çıktı. Kim bilir hangi terör örgütünün, hangi faaliyetine zemin hazırlandı, görmezden gelindi, müsamaha edildi? Bunları bilmiyoruz. İnşallah soruşturmalar ile bunlarda ortaya çıkar. Ayrıca bir takım faili meçhulle ilgili zaten öteden beri var olan şüphelerin şimdi gündeme geldiğini görüyoruz. Mesela Hrant Dink davası, Rus uçağının düşürülmesi bunlardan birisidir. Bütün bunları araştıracağız ve gerçeği ortaya çıkaracağız' ifadelerini kullandı. 

Kurtulmuş, Uludere olayında da bir takım soru işaretlerinin olduğunu, bunların araştırılacağını söyledi.

´15 TEMMUZ FRANSIZ DEVRİMİ KADAR ÖNEMLİ´

ABD ve Avrupa´nın, darbe girişiminde milletin destan yazmasını görmezlikten gelmesi konusunda ise Kurtulmuş, 'Görsünler, görmesinler ortada bir gerçek var. Çok net söylüyorum, 15 Temmuz 2016, Fransız devrimi kadar önemli, muhteşem, tarihi değiştiren bir dönüm noktasıdır. Bu millet, 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmaya devam ettiği sürece bu sadece Türkiye için bir dönüm noktası olmayacak, Türkiye demokrasisinin devamı için olmayacak, bölgeye de bir model olacaktır' değerlendirmesini yaptı.

 

 

 

 

 

 


16.8° / 12.2°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor