Bu ayın sonunda yapılacak AP seçimleri öncesi birliğin kurumları başta olmak üzere AB´nin Anayasası olarak kabul edilen Lizbon Anlaşması´nın yenilenmesi gerektiğini savunan Başbakan Kurz´un Avusturya Haber Ajansı APA´ya yaptığı açıklamalar tartışmalara yol açtı.
Kurz, AB´nin büyük sorunlara odaklanması, küçük sorunlara ilişkin konuların üye ülkelere bırakılması gerektiğini ileri sürerek 'AB, sürekli olarak daha fazla para istemek yerine insanlara nasıl yaşayacaklarını dikte etmeyi bırakmalı.' ifadesini kullandı.
AB´YE ´BÜROKRASİ KORSESİ´ BENZETMESİ
AB´nin bine yakın düzenlemesinin silinmesi ya da üye ülkelerin inisiyatifine bırakılması gerektiğini aktaran Kurz, 'İnsanların AB´den beklentisi, güvenlik, dış sınırların korunması veya iklim konuları gibi büyük problemlere çözümler bulması. Ancak hiç kimse AB´den şnitzel ya da patates kızartması nasıl yapılmalı diye bir düzenleme beklentisi içinde değil.' şeklinde konuştu.
Kurz, Avrupalılar için bir özgürlük projesi olarak görülen AB´nin gün geçtikçe toplumları sıkıştıran bir 'bürokrasi korsesi'ne döndüğünü savunarak, 'İnsanları yeniden Avrupa için heveslendirmek istiyorsak Brüksel´deki vesayeti sonlandırmalıyız.' diye konuştu.
MUHALEFETTEN KURZ´A TEPKİ
Kurz´un açıklamalarına tepki gösteren Yeni Avusturya Partisi (NEOS) Genel Başkanı Beate Meinl-Reisinger, seçmenlerin oyunu elde etmek için Kurz´un aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) ile benzer bir dili kullanmaya başladığını söyledi. Reisinger, 'Brüksel vesayeti ya da AB düzenlemelerinin çokluğu gibi eleştiriler, milliyetçi ve sağ popülistlerin kilit söylemleri' değerlendirmesinde bulundu.
Ana muhalefet Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) Genel Başkan Yardımcısı Jörg Leichtfried de Kurz´un son 6 yılda ülkede kurulan çeşitli hükümetlerde önemli görevlede bulunarak AB´nin aldığı kararlarda söz sahibi olduğunu, bu nedenle Başbakanın bu çıkışının tutarsız olduğunu dile getirdi.
Leichtfried, Kurz´un açıklamalarının aşırı sağcı partiyle bire bir benzerlik gösterdiğine işaret ederek 'Artık aşırı sağcı FPÖ ve merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) hiçbir şekilde farklılık göstermiyor.' eleştirisinde bulundu.
Başbakan Kurz, geçen hafta yaptığı açıklamada, 2009´da yürürlüğe giren Lizbon Anlaşması´nın güncel konulara yetersiz kaldığını ileri sürerek yenilenmesi gerektiğini söylemişti.
Yapay zeka uygulamaları birçok alanda olduğu gibi engellilerin hayatına da olumlu etki ediyor.
TeknolojiMilli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne sunulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat taslağındaki çeşitli derslerde, Türkiye'nin kalkınma projelerine dair içeriklere de yer verildi.
TeknolojiYapay zeka teknolojisi finans sektörünün geleceğini belirlerken yasal düzenlemelerden hayata geçen uygulamalara kadar çok sayıda yenilik hem sektöre hem de son kullanıcıya fayda sağlıyor.
TeknolojiE-ticaret platformlarında etkin şekilde kullanılan ve geçen yıl 5,39 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan yapay zeka tabanlı chatbotlar, 7 gün 24 saat e-ticaret kullanıcılarının sorularını yanıtladı.
Teknoloji
