Astana sürecinde elde edilen başarıların Cenevre sürecini hayata döndürmeye fırsat sağladığını kaydeden Lavrov, Moskova´nın Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği, bölge ülkeleri ve bölge dışı Müslüman ülkeleriyle aktif çalışmaya devam edeceğini belirterek, 'Elbette en önemlisi, Suriye hükümeti ve silahlı muhalefet arasında doğrudan diyalogun organize edilmesi. Yurt dışındaki siyasi muhalefetin Cenevre sürecinde katılmasına karşı değiliz ama belirleyici rolü, yurdunda elinde silahla Suriye´nin bütünlüğüne bağlı kalarak kendi ilkelerini savunanlar oynamalı' dedi.
Suriye´de nihai çözümün Suriyelilere bağlı olduğunu kaydeden Rus bakan, 'Öncelikle Suriye taraflarının yapabileceği ve yapması gereken şeyler konuşmalı. Görüşmelerde kaçınılması ve teğet geçilmesi mümkün olmayan kriterler var. Bu kriterler BM Güvenlik Konseyi´nin ilgili kararlarında da belirtildi. Suriye demokratik ve laik kalmalı. Bu çok önemli, çünkü kendini demokrat gösteren birçok muhalif, laikliği sağlamaya ihtiyaç olduğunu kabul etmeyi reddediyor' ifadelerini kullandı.Suriye´nin, tüm etnik, dini ve siyasi gruplarının eşit haklara sahip bir ülke olması gerektiğini kaydeden Lavrov, tüm gruplara güvenlik ve siyasi hayata eşit katılımın sağlanması gerektiğini belirterek, 'Bunlar, tüm tarafların onay verdiği genel çerçeve ve siyasi çözümün somut biçimleri bu çerçeve içinde aranacak' dedi.