• BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07

‘Macron, Balkanları AB´ye almayacaklarını ama Rusya ve Türkiye´ye kaymalarına da izin vermeyeceklerini söyledi´

‘Macron, Balkanları AB´ye almayacaklarını ama Rusya ve Türkiye´ye kaymalarına da izin vermeyeceklerini söyledi´

Sırp uzman Milan Krstic, en erken 7 yıl sonra yeni üye alabileceğini belirttiği Avrupa Birliği´nin Balkan ülkelerinin, giderek etkisini artıran Rusya ve Türkiye´ye yakınlaşmasına da izin vermek istemediğini belirtti.

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği´nin genişlemesine birlik içinde reform olmadan destek vermeyecekleri ancak Balkan ülkelerinin Rusya ve Türkiye´ye meyletmesine de izin vermeyecekleri açıklamasını değerlendiren Belgrad Üniversitesi Politik Bilimler Fakültesi´nden Milan Krstic, Sputnik´e açıklamasında, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: 

“Macron´un sözleri, AB´nin genişleme stratejisinden vazgeçtiği anlamına gelmez. 2025 yılı, Batı Balkan ülkelerinin AB´ye üye olması için en erken tarih olarak belirlendi. Yani en erken 7 yıl sonra. Ancak bu sürecin daha uzun zaman alacağını düşünüyorum. Diğer yandan Macron´un açıklaması, Balkan bölgesinin son aylarda AB´den aldığı sinyallerden farklı. Oysa bu sinyaller genelde olumluydu. Onlar, ülkeleri AB üyeliğinin kolayca ulaşılabilecek bir hedef olduğu yönünde olumlu hava oluşturmaya çalıştı.'

´ÜYELİK OLACAK AMA AB BİLE NE ZAMAN OLACAĞINI SÖYLEYEMİYOR´

Fransa liderinin açıklamasının toplumun ve siyasetçilerin ruh halini olumsuz etkileyeceğini belirten Krstic, bazı Balkan liderlerinin AB´ye alternatif arama konusunda düşünmeye başlayacağını belirterek, şu yorumda bulundu: “Avrupa gelecekte Batı Balkanlar´ın AB´ye entegrasyonundan vazgeçmiyor. Macron´un şunu ortaya koyması kötü: sakin olun, şimdi zamanı değil ama siz yanımızda durmaya devam edin. Yani üyelik olacak ama AB bile ne zaman olacağını söyleyemiyor. Macron´un önceliği AB içinde reformlar. Reformlar, onun seçim kampanyasının temel maddesiydi. Yani bu açıdan da yeni bir şey yok. Şu ana kadar Batı´nın Balkan ülkelerine sinyali çok farklıydı. Muhtemelen Rusya ve Türkiye´nin etkisinin güçlenmesi nedeniyle. Sessiz bir konsensüs vardı, herkes AB içindeki krizlerden oldukça az konuşmaya çalışıyordu, bunun yerine Balkanların AB´ye üyeliği hakkında en azından kağıt üzerinde gerçekçi ve elle tutulur bir gelecek olarak konuşmayı yeğlediler”.


17° / 11.3°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor