Tarih: 24.12.2018 14:29

National Interest, Üçüncü Dünya Savaşı´nın başlayabileceği bölgeleri sıraladı

Facebook Twitter Linked-in

 

ABD Ordusu Savaş Koleji´nden (USAWC) Prof. Dr. Robert Farley´in NI için kaleme aldığı makalede, ABD ile Çin´in Güney Çin Denizi´ndeki çekişmesinin şimdilik ekonomik yaptırımlar ve tarife tartışmalarıyla sınırlı olduğunu, fakat ikili ilişkilerin bozulmasıyla çekişmenin bu sınırları aşabileceğini kaydetti. 

Üçüncü Dünya Savaşı´nın başlama olasılığının bulunduğu bir diğer bölgenin Ukrayna olduğu dikkat çekilen yazıda, kısa bir süre önce Kerç Boğazı´nda yaşanan olayın bölgedeki gerilimin tırmanmasına yol açtığı kaydedildi.

Farley aynı zamanda Rusya´nın büyük bir olasılıkla durumu belirsiz bir hale getirebilecek olan Ukrayna´daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ‘statükoyu ihlal etmeye´ ilgi duymadığına inandığını ifade etti ve Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerin yeterince gergin oluğu bu dönemde en küçük bir sarsıntının dahi hassas dengeyi bozabileceği konusunda uyardı.

´AÇIK BİR ÇARPIŞMAYA DÖNÜŞEBİLİR´

Dünyanın üçüncü ‘sıcak´ bölgesinin Basra Körfezi´nin olmayı sürdürdüğüne dikkat çeken yazar, buradaki gerilimin ABD´nin İran´a uyguladığı ekonomik baskı, ayrıca Yemen ve Suriye´deki çatışmalar nedeniyle tırmandığını vurgulayarak, bölgenin stratejik önemi de dikkate alındığında herhangi bir istikrarsızlık belirtisinin Moskova, Washington ve hatta Pekin´i içine çekecek açık bir çarpışmaya dönüşebileceğini ifade etti.

 
Makalede, dünyanın büyük bir savaşa yol açabilecek dördüncü ‘sıcak´ bölgesinin, ABD ve Kuzey Kore´nin son barış girişimlerine rağmen Kore Yarımadası olduğu belirtildi. Farley´e göre Washington ile Pyongyang arasındaki ilişkiler her an bozulabileceği gibi, bunun ötesinde Çin ve Japonya´nın da Kore sorunu ile ilgili görüş farklılıklarına sahip. 

Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin kötüye gitmesinin gelebilecek ‘bela habercisi´ olduğunu vurgulayan Farley, ‘sıcak noktalarınsa´ diğer ülkelerde de oluşabileceğini, aynı zamanda ABD´nin askeri hegemonyasıyla şimdiki dünya düzeni arasındaki krizin yakın geleceğin yakın geçmişe göre daha çok tehlike barındıracağını ortaya koyduğunu vurguladı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —