Görsel Kaynak : AA / Dursun Aydemir
La Libre Belgique
Büyükelçi Mehmet Hakan Olcay, 'La Libre Belgique' gazetesine verdiği mülakatta, 'Sistemi temizlemeye çalışıyoruz. OHAL´in hedefi halka karşı değil paralel devlete karşı.' diyor.
Belçika´daki Türkiye Büyükelçisi´ne göre bir terör örgütü -Gülen hareketi-, “ülke yönetimini ele geçirmeye” ve “demokratik sistemi devirmeye” çalıştı. Bu “yasa dışı örgüt” 30 yıldır devletin içine sızarak gerçek bir “paralel yapı” oluşturdu. Bu örgüt, “emirlerini” sürgündeki yöneticisi Fethullah Gülen´den Pensilvanya´dan alıyor.
SORU: En çok dikkati çeken temizliğin ani, geniş kapsamlı ve yoğun olması sanki daha önceden hazırlanmış ya da hedef alınan kişilerin listesi daha önceden hazırlanmış...
BÜYÜKELÇİ M. HAKAN OLCAY: 2013 yılının Aralık ayında iki istikrarsızlık yaratma girişinden bu yana soruşturmalar yürütülüyor. Devlet kurumları, personelinin ne kadarının kamu görevinden ne kadarının paralel yapı içinde olduğunu araştırıyor. Bu kişilere karşı operasyonlar yapılacaktı. Darbe girişimi bunu hızlandırdı.
SORU: Yani kamu görevlerinde çalışan Gülencilerin listesi mevcuttu.
OLCAY: Gayet tabii...
SORU: Türkiye´nin elinde Gülen´in işin içinde olduğuna dair ne gibi kanıtları var?
OLCAY: Darbe girişimi sonrasında birçok yerde belgeler ve silahlar ele geçirildi. Kışlalarda, emniyette, kamu dairelerinde... Bu belgeler, kimin kimin yerine atanacağını ve kimin bakan olacağına yönelik hazırlıkları ortaya koyuyor.
SORU: Gazeteciler gözaltına alınıyor, Türk basını zaten uzun süredir baskı altında...
OLCAY: 42 gazeteciden bazıları kaçtı diğerleri tutuklandı. Bunların hepsi Gülen örgütüne bağlı Zaman grubunun gazete, radyo ve televizyonlarında çalışıyor. Gazeteci oldukları için değil terör örgütü üyesi oldukları için tutuklanıyorlar. Geçmişte tutuklanan gazeteciler, yazdıkları ya da görüşleri nedeniyle değil suç işledikleri için cezaevine girdiler. Diğerleri de soruşturmalarından sonra serbest bırakıldı.
SORU: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gülen hareketinden neden korkuyor? Bir iktidar yarışı mı?
OLCAY: Gülen, demokratik sistemde bir rakip olsaydı kendi siyasi partisini kurardı. Bu bir darbe girişimi ve Cumhurbaşkanı, hayatını 15 dakikayla kurtarabildi. Özel kuvvetlerin tatilini geçirdiği otele saldıracağını son anda öğrendi. Bu, Türk demokratik sistemini çökertir ve Gülencilerin desteklediği bambaşka bir rejim ortaya çıkardı. Belki de Gülen´in İran´da Humeyni gibi olmasından...
SORU: Orta Doğu tam bir kaosun içindeyken binlerce uzaklaştırmayla Türk ordusu gücünü kaybetmedi mi?
OLCAY: Kesinlikle hayır. Komuta etkilendi: 300 general arasından 70´i gözaltına alındı ya da tutuklandı. Büyük bir oran, rahatsız ediyor. Ancak komuta yapısı olduğu gibi duruyor. Ordunun omurgasını etkilemiyor. Türk ordusunun 800 bin adamı var, NATO´da ABD´den sonra ikinci ordu.
SORU: Türkiye, İsrail dışında Rusya ile de ilişkilerini normalleştirdi. NATO içindeki ABD ile ilişkiler etkilenebilir mi?
OLCAY: Rusya ile ilişkiler normale dönüyor. Düşürülen Rus uçağı geride kaldı. Türkiye ve ABD stratejik ortaklardır. Çok iyi ilişkilerimiz var.
SORU: ABD´nin Gülen´i iade etme şansının şimdi daha fazla olduğunu düşünüyor musunuz?
OLCAY: Evet. Türk kamuoyu bunu istiyor. ABD ile iade anlaşmamız bulunuyor. Washington´a darbe girişimi konusundaki kanıtlarımızı ileteceğiz.
SORU: Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın idam cezası konusunu desteklemesi Avrupa´da kötü bir etki yapıyor... Türkiye, AB´ye üye olabilir mi?
OLCAY: Tabii ki bunu istiyoruz. İdam cezasını konusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan değinmedi. Darbe girişimi sırasında sokaklardaki kan gölü nedeniyle umutsuzluğa kapılan halk istedi bunu Cumhurbaşkanı normal yollardan yani Parlamentodan bu yönde bir talep gelecek olursa bunu imzalayabileceğini söyledi. Avrupa Konseyi ve konvansiyonlar açısından sorumluluklarımız var. Bu konu tartışılmıyor ve hiç bir yasa tasarısı hazırlığı yok. Bu yıllar alır...(Belçika,La Libre Belgique-27.07.2016)