• BIST 100

    10183,38%0,24
  • DOLAR

    32,21% 0,14
  • EURO

    35,08% 0,02
  • GRAM ALTIN

    2473,46% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3933,17% 0,00

Ortadoğu’da Rekabet: Yemen Operasyonu

Ortadoğu’da Rekabet: Yemen Operasyonu

Riyad yönetiminin, Yemen’i ‘arka bahçesi’ olarak gördüğü, dolayısıyla İran’ın bu ‘yakın çevre’de etkinlik kurmasına engel olmaya çalıştığı ve Hadi hükümetine ekonomik, siyasi ve askeri destek vermekten imtina etmediği anlaşıl

 

İsmail Akdoğan - Sakarya Üniversitesi Arş. Gör.

Son zamanlarda Ortadoğu’da meydana gelen bazı stratejik gelişmeler dikkate alındığında bölgesel dengelerin değişmeye başladığı ve mevcut güç dengesinin yeniden ve farklı bir şekilde kurulmaya doğru gittiğini söylemek mümkündür. Şüphesiz söz konusu bölgesel gelişmelerden en önemlisi Suudi Arabistan öncülüğünde 26 Mart’ta Yemen’de Husilere karşı başlatılan ‘Kararlılık Fırtınası Operasyonu’dur.

Bu müdahale ışığında cevabı aranması gereken temel sorular şu şekilde sıralanabilir:

1- Suudi Arabistan’ı Yemen’e askeri operasyon yapmaya yönelten temel faktör(ler) ne(ler)dir?

2- Bölge devletlerini Yemen konusunda ittifaka zorlayan değişkenler nelerdir?

3- ABD söz konusu operasyonun neresinde yer almaktadır?

Bu üç soru etrafında yapılacak değerlendirme sadece Kararlılık Fırtınası Operasyonu’nu değil, aynı zamanda yeniden şekillenmeye başlayan bölgesel denklemi de anlamamızı sağlayacaktır.

Yeniden Şekillenen Bölgesel Denklem ve Suudi Arabistan

Hâlihazırda Ortadoğu’da bölgesel güç dengesini değiştirme potansiyeli taşıyan iki ana değişkenden bahsedilebilir. Birincisi, İran’ın son yıllarda yoğunlaştırdığı yayılmacı politikaları ve bu durumun bölge devletleri için ciddi ve pek yakın bir tehdit halini almış olmasıdır. Nitekim İran’ın Ortadoğu’da aktif bir şekilde nüfuzunu artırması, bölgesel güç dengesini

Arap devletlerinin aleyhine değiştirmekte ya da en azından böyle bir potansiyel taşımaktadır. Böyle bir bölgesel siyasi iklim içerisinde Suudi Arabistan, İran’ın karşısına güçlü bir rakip olarak çıkmakta ve ona karşı bölgede dengeleme politikası izlemektedir. Bu durum aslında yükselen İran’a karşı Suudi Arabistan’ın güç dengesini korumaya çalışarak cevap vermesi anlamına gelmektedir. İkincisi, Obama yönetiminin yükselen Çin’i dengelemek amacıyla dış politikasında hedef ve önceliklerini gözden geçirip ağırlığı Ortadoğu’ya değil, Uzakdoğu’ya verme politikasıdır. Bu politikanın Ortadoğu dengeleri açısından iki ayrı bölgesel sonucu söz konusu olmaktadır.

İlk olarak, Washington’un bu stratejisi, başta Riyad olmak üzere, Arap devletleri tarafından ABD’nin bölgeden çekilmesi olarak okunmakta ve bu yüzden bölgede tehditlere karşı artık ‘kendi güvenliklerini kendilerinin sağlaması gerektiği’ yeni bir bölgesel dü- zenin başlangıcı şeklinde anlaşılmaktadır.

Analizin tamamı: http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/201562_2ismailakdogan.pdf



23° / 13.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor