Setimes
Birçokları tarafından Balkanlar`daki Romalılar`ın soyundan geldiklerine inanılan Ulahlar, günümüzde Balkanlar ve Doğu Avrupa`nın pek çok bölgesinde yaşıyor. Geçmişte gelişmiş bir toplum olan Ulahlar, Balkanlar`ın çalkantılı tarihi sonucunda dağılarak izole oldular. Etnik kimlikleri ise uluslararası alanda gittikçe daha az bilinir hale geliyor.
Bu yıl, Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamit döneminde yayınlanan ve Ulahlar`a ilk kez ortak haklar tanıyan fermanın 113. yıldönümü. Ferman Ulahlar`a okul ve kiliselerde kendi dillerini konuşma, kendi yerel meclislerini seçme ve bunun yanı sıra okul, kilise ve benzeri milli kurumlar kurma hakkı verdi. Ayrıca 1908-1913 yılları arasında Osmanlı Parlamentosunda bir milletvekili, bir senatör ve bir bakan olmak üzere üç temsilcileri bulunuyordu. Güneydoğu Avrupa`nın dört bir yanındaki Ulahlar 2 Mayıs`ı Uluslararası Ulah Günü olarak kutluyor.
Geleneksel uğraşları çobanlık olan ve daha iyi otlak arayışları sonucunda Balkanlar ve Doğu Avrupa`ya ulaşan Ulahlar`a, bugün kıtanın kuzeyindeki Polonya`da bile rastlamak mümkün. Kır hayatına olan bağlılıkları sayesinde Balkanlar`da yüzyıllar boyunca süren etnik çatışmalardan çoğu zaman uzak kalan Ulahlar, bulundukları her yerde çoğunluk nüfusu ile barış içinde birarada yaşıyor.
Ulahlar`ın kökeni, tıpkı kullandıkları dil açısından benzerlik gösterdikleri Rumenler`de olduğu gibi henüz bilinmiyor. Kimileri bu toplulukların Balkanlar`daki Romalılar`ın kimileri ise Romalılaştırılmış kolonilerin soyundan geldiklerine inanıyor. Rumen kültürü Slavlar`ın etkisi altında kalırken, Tuna`nın güneyinde ortaya çıkan Ulah kültüründe Bizans ve Yunan izleri görülüyor.
Tarihçiler bu toplulukları Makedon Rumenleri olarak adlandırırken, onlar Arumenler`i kullanmayı tercih ediyorlar. Dilbilimcilerin ortak görüşü, Ulah ve Rumen dillerinin aynı Latince temelli dilden türediği yönünde. Bu dilden türeyen bir diğer dil olan Dalmaçya dili 1898`den beri kullanılmazken İstro Rumence Hırvatistan`da hâlâ birkaç bin kişi tarafından konuşuluyor. Karadağ`da bulunan Durmitor Dağı gibi toponimler de Tuna çevresinde ve dağlık bölgelerde Latince konuşan toplulukların yaşadığını doğruluyor.
Got dilinden gelen ve orijinal anlamı 'yabancı' olan 'Ulah' kelimesi daha sonraları 'Latin lehçelerini konuşan' anlamında kullanılmaya başlandı. Alman kabileleri, günümüzün Galler halkını oluşturan Romalıları o dönemlerde 'Galli' diye adlandırırken, Güney Belçika`daki Romalılar`a Valonlar denmekteydi. İtalya`nın Macar dilindeki karşılığı bugün bile 'Ulahlar`ın Ülkesi' anlamına gelen 'Olaszag'. Bizans İmparatorluğu bünyesinde pek çok Ulah eyaleti bulunmakla birlikte bunlardan çok azı güçlü devletler kurabildi. Assan hanedanı döneminde (1185-1258) ikinci Bulgar İmparatorluğu ya da Bulgar-Ulah devletinin kurulması Ulahlar`ın en büyük başarısı oldu.
18. yüzyılın sonlarına doğru Arnavutluk`taki 60 bin nüfuslu Ulah kenti Moskopol`de (Voskopoje) 22 kilise, bir akademi ve bir basımevi bulunuyordu. İlk Ulah sözlükleri, dilbilgisi ve alfabe kitapları o dönemde basıldı. Bu gelişmiş Ulah kenti 1788 yılında Tepelanalı Ali Paşa tarafından fethedildi.
19. yüzyılın ortalarında Ulah toplulukları yetkililerin de desteğiyle okullar ve kiliseler kurdu. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu`nun çöküşüyle birlikte imparatorluk toprakları, Ulah nüfusuna yaklaşımın her birinde farklı olduğu bağımsız devletlere ayrıldı. 1925-1932 yıllarında 4.946 ile 6.553 arasında Ulah ailesi toplu olarak Romanya`ya göç etti. Balkanlar`da ilerleyen dönemlerde hakim olan komünist rejimler, Ulahlar`a ait tüm okul ve kurumları kapattı. Milliyetçilik politikalarının yükselişi, Ulahlar açısından genel olarak bir dezavantaj oldu.
Yeni kurulan devletler kültürel açıdan homojen bir yapı oluşturmaya çalışıyordu. Çobanlık ve ticaretle uğraşan dağınık haldeki Ulah toplulukları ise bu çabalar karşısında kimliklerini koruyabilecek kadar güçlü değillerdi. Dahası, yeniden çizilen sınırlar mevcut toplulukları dağıtarak tecrit etti. Bir zamanlar Balkanlar`da oldukça çok sayıda Ulah yaşarken, yapılan son nüfus sayımlarına göre bugün nüfus içindeki payları yüzden 1`den az.
Yine de Ulahlar, 20. yüzyılda Balkanlar`da yaşanan belli başlı olaylarda önemli rol oynadılar. 1903 yılında (4000 Ulah`ın nüfusun üçte ikisini oluşturduğu) Makedonya`nın Kruşevo kentinde çıkan Saint Elias Ayaklanması sırasında çok uluslu bir hükümet kuruldu ve bu hükümetin üç bakanı, tıpkı Makedonlar`ın ulusal kahramanı yerel askeri lider Pitu Guli (1845-1903) gibi Ulah kökenliydi. Kruşevo Cumhuriyeti, Makedonlar tarafından bir etnik işbirliği örneği olarak görülüyor.
Günümüzde Ulahlar`ın Balkanlar`da yaşayan ayrı bir etnik grup olarak pozisyonu belirgin değil. Yunanistan`da Latince`den türemiş bir dil konuşan bu halk genellikle Yunan olarak kabul ediliyor. Makedonya, Ulahlar`ın ulusal televizyon kanalında düzenli yayınlar yaptığı tek ülke. Ulah dilinin üniversite düzeyinde öğretimine yönelik girişimler hem Makedonya hem de Arnavutluk`ta olumlu kaşılanmakla birlikte bu konuda henüz bir mesafe kaydedilemedi. Ulah öğrencilere yönelik üniversite bursları için fon ayıran Romanya`da ise Çavuşesku rejiminin yıkılışından bu yana Ulahlar`ın dillerini ve kültürlerini tanıtmak amacıyla örgütlenmelerine olanak tanınıyor. Fakat giderek daha fazla sayıda Ulah kendi şivesini bilmiyor ve ortak haklarından yararlanamıyor.
Ulahlar etnik bir grup olarak uluslararası arenada yeterince tanınmamakla birlikte, dünyaca ünlü isimler arasında çok sayıda Ulah kökenli kişi mevcut. Mücevher tasarımcısı Bulgari ailesi, futbol yıldızları Gheorghe Hagi ve Ilja Najdovski, film yönetmenleri Dan Pita ve Ljubisha Georgievski, oyun yazarı Branislav Nushiç, Balkan sinemasının öncülerinden Milton ve Ienache Manakia ve modern Olimpiyatların kurucularından Evanghelie Zappa bu isimlerden bazıları.