Uzay aracı, 19 kilometre alçaldıktan sonra Türkiye saatiyle 14:18´de kuyruklu yıldıza çarparak parçalandı. Rosetta´nın çarpmadan önceki inişi sırasında yüzeye çok yakın olacağı için son anda göndereceği verilerin hiç olmadığı kadar hayati önem taşıyacağı belirtilmişti.
´SONUN BAŞLANGICI´
ESA Güneş Sistemi Operasyonları Sorumlusu Gerhard Schwehm, Rosetta´nın kuyruklu yıldıza inmesini 'sonun başlangıcı' olarak değerlendirdi. Aynı zamanda 1985´den mart ayına kadar Rosetta´yı tasarlayan ekibin içinde de yer alan Schwehm, 'Rosetta görevini bugün itibariyle başarıyla tamamlamış oldu. Bugün Rosetta´nın sadece operasyonel faaliyeti sona erdi. Rosetta´nın ana görevi kuyruklu yıldızın yapısına ilişkin bilgileri toplamaktı ki bunu başarıyla gerçekleştirdi' ifadelerini kullandı. Almanya´nın Darmstadt kentindeki kontrol merkezinde çalışan araştırmacılardan Matt Taylor 'Hepimiz çok heyecanlıyız' diye konuştu.
100 BİNDEN FAZLA FOTOĞRAF
Kuyrukluyıldızları incelemek için kullanılan Rosetta, 2004 yılında yola çıkmış ve 10 yıllık bir yolculuğun sonunda Philae araştırma robotunu 12 Kasım 2014 tarihinde Çuri´nin yüzeyine ulaştırmıştı. 25 ay boyunca buz ve tozdan oluşan kuyruklu yıldızı takip eden Rosetta dünyaya 100 binden fazla fotoğraf ve ölçüm gönderdi. Rosetta, şimdiye kadar 7 milyar kilometreden fazla yol katetmişti.
Avrupa Uzay Ajansı, Rosetta´nın kuyruklu yıldıza çarpmadan önce çektiği son fotoğraflardan bir kısmını paylaştı.
BİLGİLERİN ANALİZİ EN AZ 10 YIL ALACAK
ESA Rosetta projesinde çalışan Matt Taylor da ´Rosetta Yolculuğu´nun devam edeceğini şu sözlerle açıkladı: 'İnanılması güç ama Rosetta´nın 12,5 yıllık görevi neredeyse bitti. Rosetta daha ilk haftadan beri veri toplamaya başlamıştı. Şu an birçok farklı alandan bilim adamı bu 2 yılda toplanan verileri inceleyecek. Yeni bilimsel gelişmelere kapı aralayacak olan bu bilgilerin analizi en az 10 yıl alacak. Bu adeta bir yapbozun parçalarını birleştirmek gibi olacak.'
ROSETTA´DAN NELER ÖĞRENDİK?
Rosetta, yörüngede bulunduğu süre içerisinde Dünya´ya değerli veriler gönderdi. Aracın gözlemleri, doğa hakkında daha önce hiç bilinmeyen detayları gözler önüne serdi. 67P´nin yüzeyi, beklenenden çok daha detaylı çıkarken, büyük bir kısmının deliklerle dolu olduğu anlaşıldı. Araç sayesinde Dünya´ya suyu ilk getiren şeyin kuyruklu yıldızlar olmayabileceği de anlaşıldı. Bununla birlikte kuyruklu yıldızların hayatın önemli malzemelerinin bazılarını dünyaya ulaştırmış olma ihtimalinin bulunduğu da ortaya çıktı. 67P´deki bulut ve gazlar üzerinde yapılan incelemelerde, hayatın kimyasal yapı taşlarını oluşturan amino asitlerin izlerine rastlandı. ESA´nın en önemli projelerinden biri olan Rosetta misyonunun yaklaşık 4,6 milyar yıl önce ortaya çıkan Güneş Sistemi´nin oluşumu hakkında yeni bilgiler sağlaması hedefleniyor.