RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

SINIR KAPILARI AÇILMASI KONUSU:

New York'taki gayrı resmi üçlü görüşme ve akşam yemeği sonrasında gündeme giren Ara Bölge’de yeni geçiş noktalarının açılması konusunu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kendi çıkarları doğrultusunda çarpıtmak niyetinde.

Öncelikle kendilerinin adanın tek egemen yönetimi olduğunu BM’ye kabul ettirmek çabalarının ve çalışmalarının sonuç vermemesini bir türlü kabul edemiyorlar ve her konuda “biz böyle istiyoruz” diyerek güya son sözün kendilerinde olduğunu ispat etmeye çalışıyorlar.

Birleşmiş Milletler, KKTC tanınsa da tanınmasa da adadaki varlığını kabul ediyor ve ada sathında alınacak, özellikle de ara bölgeye bağlantılı kararlarda KKTC’nin de onayını almadan hiçbir girişimin sonuç vermeyeceğini çok iyi bilmekte.  KKTC devleti izin vermezse BM Barış Gücü’nün (UNFICYP) KKTC topraklarında dolaşamayacağının da farkında Birlemiş Milletler.

Yıllardır gündemde olan mevcutlara ilaveten yeni sınır kapılarının açılması konusunu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, kendi ekonomik çıkarları, KKTC’ye geçen Rumları ve yabancı turistleri engellemek, KKTC’nin ekonomisine zarar vermek, Türkiye’yi ile Türk Silahlı Kuvvetlerini suçlamanın, zan altında bırakmanın yollarını bulmak için yıllarca sürüncemede bıraktı.

Toplantı tutanaklarının satır aralarına göz atılınca Rumların art niyeti ortaya çıkmakta.
- New York'taki gayrı resmi üçlü toplantıda ve konuyla ilgili tartışmalarda Haspolat geçiş noktasının açılması her iki tarafın da faydasına olacağı tartışılmaya başlanınca, Kıbrıs Rum Yönetimi Haspolat kapısının açılmasının Rum esnaflarından daha çok KKTC esnaflarının yararına olacağını düşünerek anında reddetti. Gerekçeleri de Haspolat kapısının açılmasının Kıbrıs Rum tarafına katacağı ekonomik faydanın, Kıbrıs Türk tarafına sağlayacağı ekonomik faydadan daha az olacağı gerçeği imiş. 
- Kıbrıs Rum Yönetimi, adadaki her iki tarafa hiçbir ekonomik katkısı olamayacak olan Gaziler köyündeki sınır kapısı ve Erenköy’deki sınır kapısını masaya koymalarının tek nedeni, geçişleri rahatlatmak ve kolaylaştırmak, karşılıklı her iki tarafın ekonomisine katkı koymaktan ziyade, askeri önem taşıyan bu bölgelerden geçiş yapmak ve bölge bütünlüğünü bozmak.  Doğal olarak Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetlerinden Rumların bu talebine olumsuz görüş gelince de Türkiye’yi protesto etmek. Kıbrıs Rum Yönetimi Güvenlik Kuvvetlerimizi protesto edince, siyasi olarak Güvenlik Kuvvetlerimizi tanımış olacağından sanki de muhatapları Türkiye imiş gibi hedef şaşırtarak Türkiye’yi protesto etmeyi tercih etmekteler. Türkiye Kıbrıs Rum Yönetimini bırakın muhatap kabul etmeyi, 1960 Cumhuriyeti Anayasasını tek taraflı ve Kıbrıs Türk Milletvekillerinin, Kıbrıs Türk Halkının ve garantörlerin onayını almadan değiştirdiği için diplomatik olarak dahi tanımıyor.

Kıbrıs Rum Yönetimin, sözde “tanınmış devlet” kisvesi altında kendi isteklerini kayıtsız koşulsuz Kıbrıs Türk tarafına ve Birleşmiş Milletlere kabul ettirmek çabalarının sonuç vermeyeceği, yarım asırdır kesinleşmiş bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Hele de adadaki en küçük bir itilafı eğip büküp Türkiye’yi protesto etme vesilesine çevirdiklerini artık tüm ilgili devletler biliyor ve dikkate bile almıyor. 
Rumlar topraklarının bir kısmını ABD’ye verip sırtlarını ABD’ye dayayıp, bölgenin en güçlü devleti oldukları hayaline kapılmış olmalarına rağmen Kıbrıs sorunu eninde sonunda, “eşit, egemen, uluslararası tanınmış iki devletli çözüm” ile nihayete erecek.

 

Prof. Dr. (İn. Müh), Doç. Dr. (UA İlş) Ata ATUN
KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

 



"Vefa"nın sadece bir semt ismi olmadığını kanıtlamak için... Silah almak mı?

Mayis Alizade

Dünya

“TÜRK’ÜN DERGİSİ KIBRIS ÖZEL SAYISI

Avrasya Bir Vakfı Gençlik Merkezi tarafından hazırlanan “Türk’ün Dergisi”nin 3’ncü sayısı yayımlandı.

Türkiye

Suriye denkleminde son durum

Dr. Eray Güçlüer

Dünya

"Suriye, Türk himayesine giriyor"; "İsrail ve Türkiye çıkarları Suriye'de çatışıyor"

Mayis Alizade

Dünya

"Vefa"nın sadece bir semt ismi olmadığını kanıtlamak için... Silah almak mı?

“TÜRK’ÜN DERGİSİ KIBRIS ÖZEL SAYISI

Suriye denkleminde son durum

"Suriye, Türk himayesine giriyor"; "İsrail ve Türkiye çıkarları Suriye'de çatışıyor"

"Erdoğan'ın ısrarcılığı, Colani'nin başarılı olup olmayacağı netleşmeden Suriye haritasında değişikliğe neden olabilir"

"Erdoğan'ın Türkiye'si, herhangi bir büyük devletin yaptığından daha fazla iş yaptı"

Esad sonrası Suriye: Rusya'nın Ortadoğu'da kriz stratejisi ve Türkiye'nin yanıtı

Yeni Suriye denklemi nasıl olacak?

"Cezaevi aracı ring yapıyor, gazeteciler geç kalmasın…"

Emir, demiri keser

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

Dünya romanının en isabetli örneklerinden biri 130 yaşında... "Sınırları kapatılmış ölü bir mekan; yel esmez, yaprak kımıldamaz..."

10 Kasım ve Kafkasya jeopolitiğinin değişmeyen doğası

Suriye jeopolitiğinin değişen doğası

Sisli iklim zirvesi

BRICS Zirvesi ve küresel güç dengeleri

Elçibey'in mirası ve Pezeşkiyan'ın seçimi: "Bunları senin namusun için söylüyorum gardaş..."

Prof. Dr. Cemil Hasanlı: Türk Birliği'nden dem vuranlar sadece ses bombası atmayı biliyorlar

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN AVRASYA BİR VAKFIN'DA 2024 – 2025 DÖNEMİ KONFERANS AÇILINI YAPTI

TUSAŞ'ta sessiz devrim

İlham Aliyev Batı karşıtı cepheyi genişletiyor: Fransa'dan sonra ABD'ye salvolar

AVRASYA BİR VAKFI’NDA YENİ DÖNEM HEYECANI

UYAN TÜRK, UYAN MÜSLÜMAN!

İçinde ümidi ve ümitsizliği barındıran bir süreç: 5 Kasım

Viktor Şklovski: Siz bizim imparatorluğun 1917 yılında mı dağılacağını düşünüyorsunuz?

David Stepanyan: Ermenistan-Türkiye sınırı er ya da geç açılacak... Husumet sayfasının çoktan kapanması gerekirdi

Hiçbir sıkıntı bizi yarı yolda bırakamaz

Prof. Dr. Turhan Nejat Veziroğlu son yolculuğuna uğurlandı

Poligon komutanı hangi amaçla konuşturuldu?

Bakan Fidan'dan dikkat çeken açıklamalar: Esad ile görüşmeye hazırız

Yükleniyor