Tarih: 25.01.2017 13:55

Rusya ile İslam Ordusu İttifakı arasında işbirliği mümkün mü?

Facebook Twitter Linked-in

 

Uzmanlara göre, Astana görüşmeleri sayesinde İslam Ordusu İttifakı ile Rusya arasında işbirliği yollarını açacak bir zemin de oluşturulmuştur. Ve tarafların ortak hedefleri ve karşılıklı ilgisi bu işbirliğinin temeli olabilir.

Bu tür konular 1 Şubat´ta Abu-Dabi´de gerçekleşecek olan Rusya-Arap İşbirliği Forumu´nda görüşülecek mi? Rusya ile İslam Ordusu İttifakı arasında terörle mücadele alanında işbirliği sağlanabilir mi?

Konuyla ilgili Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı´nın Danışmanı, Rus Diplomatlar Derneği Başkan Yardımcısı, (E) Büyükelçi Andrey Baklanov şu değerlendirmelerde bulundu. 
Andrey Baklanov: Bu takvim yılının başlangıcı, özellikle Suriye konusunda terörizmle mücadele bağlamında yeni imkanları de beraberinde getirdi. Astana görüşmelerinde ilk defa Suriye´de sahada çatışan silahlı örgütlerin potansiyeli çözüm sürecine dahil edildi. Ümit ediyoruz ki bu format, aynı zamanda şu ana kadar ciddi bir faydayı sağlayamamış olan Cenevre görüşmelerini de hareketlendirecektir. Önümüzdeki Cenevre görüşmelerinin çok daha dinamik bir şekilde geçmesi ve belirli sonuçlara ulaşması için bir atmosfer yaratılıyor.

Böyle bir ortamda uluslararası terörizmin baş birliklerine karşı esas mücadeleyi veren Rusya, Suriye, İran ve Irak´tan oluşan koalisyonla İslam Ordusu İttifakı arasında bir etkileşim pekala denenebilir. Bu iki koalisyonun potansiyelleri pratikte nasıl toplanabilir konusu üzerinde görüş alışverişinde bulunulabilir. Ve 1 Şubat´ta Abu Dabi´de yapılacak olan Dışişleri Bakanları taplantısı bu anlamda çok önemli.

Bununla birlikte bu tür konuların gündeme bile çıkarılmasını engelleyen birtakım ideolojik klişeler de var. Sürekli olarak Sünniler ile Şiiler arasında bölgesel bir çatışmanın kaçınılmaz olduğunu savunan tezler abartılı bir şekilde kamuoyuna sunuluyor. Bence bunu yapan, Araplar ve İslam düşmanlarıdır. Maalesef, bazı Arap ülkelerinin siyasetçileri bu düşman güçlerinin iddiaları doğrultusunda hareket ediyor. Bu yeni bir şey değil. Bunu 1950-1960 yıllarında da gördük. Amaç, halkları bölmektir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —