Amerikan NBC televizyonunun gizli bir hükümet raporuna dayandırdığı haber, BM Genel Kurulu öncesinde İranlı yetkilileri teyakkuza geçirdi.
Amerikan istihbaratının dinlediği İranlı yetkililerden biri de İran Meclisi uluslararası ilişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Hüseyin Şeyhülislam´dı. Şeyhülislam, Sputnik´e yaptığı açıklamada, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
'Güvenlik servisimiz, bizi izleyecekleri ve dinleyebilecekleri konuda uyarıda bulunmuştu. Elbette, buna hazırdık ve gerekli önlemleri almıştık. Bu hikaye, iki gerçeği birden sergiliyor. Birincisi NSA, topladığı bilgileri MOSSAD´a veriyor. İkincisi de bugün Amerikan ve İsrail gizli servisleri arasındaki karşılıklı güven maksimum düzeyde değil. NSA´nın, üst düzey İranlı yetkililerin katılımıyla gerçekleşen büyük forumlar ve görüşmelerden elde ettiği bilgileri İsrail´e teslim ettiği konusunda hiçbir şüphe yok. Bunu, 2007´de New York´ta da gördük, daha sonra da. Örneğin, bu yıl Viyana´da yapılan 5+1 Grubu görüşmeleri sırasında İranlı diplomatların dinlenmesiyle ilgili hikayeyi ele alalım. Bildiğim kadarıyla İran heyetini aynı anda hem Amerikan hem İsrail istihbaratı dinledi. Hatta MOSSAD bu amaçla bir bilgisayar virüsünü geliştirip kullandı.
´GÜVENSİZLİĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR´
Bu olay, Amerikan ve İsrail istihbaratı arasında güvenin olmadığını gözler önüne seriyor. İsrail, virüsü kullanarak, okyanus ötesindeki ortaklarına tam olarak güvenemeyeceğini ortaya koyuyor. Bu yüzden İsrail gizli servisleri, gizli bilgileri kendi olanaklarıyla, kelimenin tam anlamıyla Amerikalıların burunlarının dibinde, toplamak zorunda. Ancak bu titiz çalışmaları bile sonuç vermiyor. MOSSAD, Viyana´da yeni bir şey bulmadı. İran da İsrail istihbaratının izleme araçlarında yeni bir şey bulmadı. Bir diğer olay daha aklıma geldi. İran, 2010´da Stuxnet virüsüyle yapılan siber saldırıya kendi siber teknolojilerini güçlendirerek yanıt verdi. Bugün, anti virüs sistemlerimiz kaliteli şekilde, arızasız çalışıyor. Dinleme olayı ve onu takip eden diğer olaylar, üst düzey heyetlerimizde yer yetkililerimizi azami şekilde alarmda olmaya, provokasyonlara uymamaya ve verimli çalışmalarını sürdürmeye çağırıyor. Bu, önümüzdeki BM Genel Kurulu için de geçerli.'