• BIST 100

    10183,38%0,24
  • DOLAR

    32,21% 0,14
  • EURO

    35,08% 0,02
  • GRAM ALTIN

    2473,46% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3933,17% 0,00

Şifreli Belgeler: “İngiliz Casuslar Rusya ve Çin’e İhanet Etmiş”

Şifreli Belgeler: “İngiliz Casuslar Rusya ve Çin’e İhanet Etmiş”

İngiliz GCHQ yetkilileri ve polis, Bilgisayar Kötü Kullanım Yasası (1990) çerçevesinde, hackerlik faaliyetleri konusunda kovuşturmadan muaf tutuldular.

 

Chris Marsden

Ulusal Güvenlik Ajansı muhbiri Edward Snowden’e yönelik basın saldırısı, İngiliz hükümeti üzerinde geri tepti.

Sunday Times, “İngiliz casuslar, Ruslara ve Çinlilere ihanet ettiler” başlıklı bir makale yayımladı ve hükümet içinden ve güvenlik servislerinden birçok anonim kaynağın görüşlerine yer verdi.

Kaynaklar bir kez daha casusların hayatlarını tehlikeye atan, devlet operasyonlarını zora sokan bir Edward Snowden portresi çizdiler. The Times’ta çıkan makale, temelsiz iddialar, gerçeğin saptırması ve bariz yalanlarla doluydu.

Hem Rusya’nın hem de Çin’in, “Amerikalı firari casus Edward Snowden’in çaldığı çok gizli dosya zulasından faydalandıkları, MI6’yı düşman ülkelerde süregiden operasyonlardan casuslarını geri çekmesi konusunda zorladıkları, Downing Street, İngiliz İçişleri Bakanlığı ve gizli servislerdeki üst düzey yetkililerin ağzından” iddia ediliyordu.

Snowden’in Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in koruması altına girmek üzere kaçmasının ardından Moskova’nın “1 milyondan fazla gizli dosyaya erişim kazandığı” düşünülüyordu.

Daha sonraları, “üst düzey hükümet kaynakları, Çin’in de gizli belgeleri elde ettiğini teyit etmişti.”

“İngiliz İçişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir kaynak”, Snowden’i “elleri kanlı olmakla” suçlamış, ancak Sunday Times derhal şunu eklemişti: “Her ne kadar Downing Street, bu süreçte herhangi birinin zarar gördüğüne dair bir kanıt sunmasa da.”

İsmi verilen tek kaynak, Sör David Oman –ki kendisi GCHQ’nun (Hükümet İletişim Karargahı) eski direktörüdür- Rusya ve Çin’in Snowden’in dosyalarını çözmesini, İngiltere, Amerika ve onların NATO müttefiklerine “zarar veren”, “devasa bir stratejik yenilgi” olarak tanımlamıştı.

Sunday Times ise, “Downing Street’ten –yani başbakanlık ofisinden- üst düzey bir kaynağın”, “Ruslar ve Çinlerin elinde bilgi var” şeklindeki bir yorumunun, bu iddiaların gerçekliğine dair aksi ispat edilemez bir kanıt teşkil ettiğini ileri sürdü. Dahası, bu, “Snowden’in ifşaatının insani bir bedeli olduğuna dair ilk kanıttı.”

Bunun ardından “İçişleri Bakanlığı’ndan bir başka üst düzey kaynak” şöyle bir iddiada bulundu: “Snowden’in Rusya’ya neden kaçtığını sanıyorsunuz? Putin, ona boş yere sığınma hakkı vermedi. Elindeki belgeler şifreliydi; ancak tamamen güvenli değillerdi; ve şimdi de bizim ajanlarımızın ve varlıklarımızın tehdit altında olduğunu görüyoruz.”

Tüm bunlar ise o eski özdeyişi kanıtlar nitelikte: “Eğer birine bir yalan söyleyecekseniz, büyük olsun ve arkasında durun.”

Snowden ile yakın temas içerisinde çalışmış olan Glenn Greenwald, Sunday Times’ın iddialarını çürüten bir açıklama yayımlamış ve şöyle söylemişti: “Makalenin tümü, ismi verilmeyen İngiliz yetkililerin ağzından görüş aktarmaktan öteye geçmezken, iddialara dair en ufak bir kanıt veya teyit sunulmuyor.”

Kendisi, birçok çarpıcı yalanı şu şekilde sıraladı: Snowden Hong Kong’dan ayrıldığında beraberinde herhangi bir dosya almamıştı. Bu dosyaları, birlikte çalıştığı gazetecilere vermiş, ardından da elindeki kopyaları imha etmişti ki seyahati sırasında risk almasın. “Peki, bu durumda, Snowden’in beraberinde herhangi bir fiziksel mülk yok ise, Rusya iddia edilene göre (“belgeleri şifreliydi, ancak tamamen güvenli değillerdi”) Snowden’in dosyalarını nasıl elde etmiş olabilir?

Sunday Times, alaycı bir edayla “Guardian’dan gazeteci Gleen Greenwald’ın erkek arkadaşı” olduğu iddia edilen David Miranda’nın, “2013 yılında Moskova’da Snowden’i ziyaret ettikten sonra beraberinde 58.000 kadar ‘çok gizli’ istihbarat belgesi ile birlikte Heathrow’da yakalandığından söz ediyordu. Greenwald ise, Miranda’nın “hiçbir zaman Moskova’ya gitmediği ve Snowden ile asla görüşmediği” yönünde bir karşılık vermişti. Sunday Times’ın “gazetecileri”, ‘Moskova’da bulunan Snowden’in beraberinde dosyalar var’ şeklindeki kendi kilit iddialarını desteklemek için açıkça bir yalan uydurmuşlardı. Snowden’in Hong Kong’dan ayrıldığında beraberinde dosyalar olduğunu gösteren hikayelerindeki tek “gerçek” buydu ve bu da tamamen ve açık bir şekilde yanlıştı.”

Rus ve Çin hükümetlerinin Snowden dosyası üzerinden gizli ajanların isimlerini öğrendikleri, “MI6 ajanlarını, düşman ülkelerde süregiden operasyonlardaki ajanlarını geri çağırmaya zorladıkları” yönündeki iddia ise, ona göre, “bariz bir şekilde Sunday Times’ın bir uydurmasından ibaret, keza ismi belirtilmeyen yetkililer bile Rusya ve Çin’in tüm arşivi hacklediklerini iddia etmiyorlar; onun yerine Rusya ve Çin’in “elinde bilgi olduğuna” dair üstü kapalı imalarda bulunuyorlar.”

Greenwald sözlerini bitirirken şöyle bir tespite yer veriyor: “Sunday Times, tarihindeki en asli ve bariz yalanlardan birini- David Miranda’nın gizli belgeler taşırken Heathrow’da yakalandığı sırada Moskova’da Snowden ile görüşmesinden yeni döndüğü- sessiz sedasız siliverdi”. Ancak bu iddia “yazılı versiyonda kaldı ve dolayısıyla gazetenin geri toplatılmasını gerektiriyor.”

Privacy International, Liberty, Tom Watson ve David Davies isimli parlamenterler ve daha birçok kişi, Sunday Times’ın karalama kampanyasının zamanlamasına dikkat çektiler ve David Anderson QC tarafından İngiltere denetim yasalarına dair resmi raporun bir önceki Perşembe günü yayımlanması karşısında bir misilleme olduğunu ileri sürdüler. Özellikle de, bakanlığın denetiminden ziyade yargının denetiminin gerektiğine dikkat çektiler.

Bu durum, aslında telefon ve İnternet verilerinin halihazırda hep birlikte derlenmesini gerektiren bir rapora kanuni dayanağı olmayan bir inandırıcılık veriyor ve bu tür yetkilerin genişlemesi, sadece “ayrıntılı bir operasyonel vaka” sunarken, güvenlik güçlerinin her işe burnunu sokma alanının genişletilmesine dair bir yasallık, etkinlik ve maliyetin “net bir şekilde değerlendirilmesini” sağlıyor.

Anderson, aynı zamanda “üçüncü taraf verilerinin” zorunlu olarak elde tutulmasını destekliyor ve hükümeti, bu amaç doğrultusunda Google, Facebook gibi şirketlerin işbirliğini güvence altına alması için zorluyor. Şifreleme anahtarlarını teslim eden şirketleri destekliyor.

Hem hükümet hem de Murdoch basını açısından endişe verici olan ise; kitlesel denetime yönelik yaygın halk muhalefetiydi – özellikle de niyet, “herşeye burnunu sokan kesimlerin kurallarının” sonbahar döneminde yasalaşması idi.

Taslak İletişim Verileri Yasası, iletişim hizmetleri sağlayıcıların kullanıcılarla temas kuran ve elektronik iletişim üretip onu aktaran herhangi bir kurum hakkında veri toplama ve tutma zorunluluğu getiren (bu veriler, onların iş ihtiyaçları açısından anlamlı olmasa bile) geniş çaplı yetkiler yaratmaktadır. Bu verilerin arasında, şifre yazılımını baypas eden ve farklı kaynaklardan gelen verileri birbiriyle bağlantılandırıp ortak bir iletişim, davranış ve faaliyet modeli veri tabanı oluşturan Derin paket muayenesi de yer alıyor.

Geçtiğimiz hafta, İstihbarat ve Güvenlik Komitesi, Hükümet İletişim Karargahı’nın (GCHQ) milyonlarca insanın cep telefonu ve İnternet kayıtlarından “yüklü miktarda kişisel veri” toplamaya devam ettiğini teyit etti. Privacy International, Araştırma Yetkileri Mahkemesi (IPT) nezdinde bir yasal başvuruda bulundu ve bu uygulamanın sona erdirilmesini talep etti – ABD Özgürlük Yasası’nın telefon kayıt metaverilerinin büyük kısmının derlenmesini görünüşte kısıtladığından söz etti. İngiltere’de, bu, halen 2014 yılında geçen Veri Tutma ve Araştırma Yetkileri Yasası (DRIPA) çerçevesinde yasallığını koruyor.

Buna ek olarak, geçtiğimiz ay GCHQ yetkilileri ve polis, Bilgisayar Kötü Kullanım Yasası (1990) çerçevesinde, hackerlik faaliyetleri konusunda kovuşturmadan muaf tutuldular. Bu muafiyet adımı, ilk kez geçtiğimiz Haziran ayında, bir vaka Privacy International ve yedi İnternet ve iletişim hizmet sağlayıcı tarafından IPT’ye getirildiğinden bir hafta sonra başlatıldı ve Ciddi Suçlar Yasası 2015’e dahil edildi. IPT vakası, kullanıcıların kameraları ve mikrofonlarının içine uzaktan sızılmasına imkan veren kötücül yazılımı indirmek üzere korsanlık araçlarının sözde kullanımına odaklandı.

Snowden’in ve WikiLeaks kurucusu Julian Assange’ın karalama kampanyası, devlet denetimi ve baskıyı gerekçelendirmek üzere bir korku iklimi yaratmanın genel bir çabası çerçevesinde asli bir unsurdur. Bu süreç, uzun süre İslami terörizmle mücadele adına gerçekleşti. Şimdilerde, İngiliz ve Amerikan emperyalizminin talancı hedefleri çerçevesinde, tehdidin Rusya ve Çin’den geldiği söyleniyor.

Her halükarda, Britanya’da ve uluslararası çapta milyonlarca çalışan insan, “ülke içindeki düşman” olarak tanımlanıyorlar ve demokratik hakları, istihdamı, ücretleri ve temel sosyal hizmetleri yok etmeye meyilli bir yönetici elit tarafından ayaklar altına alınıyor.

Kaynak: http://www.globalresearch.ca/encrypted-documents-british-spies-betrayed-to-russia-and-china-uk-government-and-media-smear-of-edward-snowden-unravels/5456040



18.3° / 11.9°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor