Tarih: 17.03.2016 09:11

Sığınmacılara Deniz Güzergahı Kapanıyor

Facebook Twitter Linked-in

 

Wolfgang Böhm

--Türkiye´nin AB Nezdindeki Büyükelçisi Selim Yenel, AB İle Mülteci Anlaşması İçin Propaganda Yapıyor, Avusturya´yı Eleştiriyor Ve Ülkesinden Yunanistan´a Geçen Göçmenleri Ekonomik Mülteci Olarak Tanımlıyor--

WOLFGANG BÖHM: AB ile Türkiye ortak bir anlaşma yoluyla mülteci krizini çözmeye çalışıyor. Anlaşma şimdiye kadar yapılamadı, sorun nerededir?

SELİM YENEL: Kasım ayında bir eylem planı üzerinde uzlaştık ve Türkiye tedbirler aldı. Suriyeliler için yeni vize düzenlemelerini hayata geçirdik, istihdam piyasasını Suriyelilere açtık. Çok sayıda güvenlik tedbiri almaya başladık. Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizin kontrolü için NATO´nun dahil edilmesini kabul ettik. Tüm bunlar mülteci sayısını azalttı ama bu da yeterli değil. AB ortaklarının sabrı yoktu, onlar sayının daha hızlı azaltılmasını talep ettiler. Bu yüzden de son olarak daha esaslı tedbirler önerdik: AB´ye göç etmeye çalışan herkesi geri almayı kabul ettik. Geri kabul edilen her mülteci karşılığında AB, Türkiye´den bir Suriyeli mülteciyi almalı.

BÖHM: Bu, uygulamada işleyebilir mi?

YENEL: Elbette. Şayet biz on bin Suriyeliyi geri alırsak o zaman on bin Suriyelinin yasal olarak AB´ye göç etmesine izin verilir. Anlaşma budur.

BÖHM: Türkiye bunun karşılığında ne talep ediyor?

YENEL: Biz bu yük için bir kolaylık bekliyoruz. Birincisi, AB´ye seyahat etmek isteyen Türk vatandaşları için vize serbestisinin hızlandırılmasını… Bunun için gerekli olan kriterleri yerine getirmemiz gerektiğini biliyoruz. İkincisi, 2018´e kadar Suriyeli mültecilerin bakımı için fazladan 3 milyar avro yardım talep ettik. Üçüncüsü de, ilişkilerimizin normalleşmesini ve katılım müzakerelerinin yeniden başlamasını istiyoruz.

BÖHM: Eğer bu tedbirler sayesinde AB´ye doğru gelen mülteci dalgası gerçekten frenlenirse Ankara bunun sonrasında ne bekliyor: Daha başka mültecilerin de Türkiye´den devralınmasını mı?

YENEL: Biz Türk kamu görevlilerini Yunan adalarına göndereceğiz. Bu görevliler Frontex (AB Sınır Koruma Ajansı) ile birlikte insanların Türkiye´ye geri gönderilmesini organize edecekler. Bunun, deniz üzerinden geçişleri durdurması bekleniyor. Bu amaca ulaşır ulaşmaz mültecilerin AB´ye yerleştirilmesinin devam etmesini bekliyoruz ancak bu, gönüllü olarak gerçekleşmeli. Almanya, İsveç ve diğer ülkeler bu insanlara ülkeye giriş imkânı verirler…

BÖHM: Daha birkaç hafta önce kontenjanların AB tarafından devralınmasını reddediyordunuz.

YENEL: Evet, o dönemde buna karşıydık. Ancak tedbirlerimizin yeterli olmadığını gördüğümüzde yeni önerilerde bulunduk.

BÖHM: Vize serbestisinde veya katılım müzakerelerinde münferit üye devletler tarafından engeller çıkartıldığı takdirde Türkiye ne yapacak?

YENEL: Şayet AB kendiliğinden yeni siyasi engellemelere başlarsa o zaman Geri Kabul Anlaşmasını geçersiz kılacağız.

BÖHM: Yani gerekirse AB´ye siyasi baskı mı yapacaksınız?

YENEL: Evet. Neticede bu bir kazan-kazan durumu olmalı.

BÖHM: Türkiye söz konusu anlaşmayı devletler hukuku anlaşmaları ve insan hakları temelinde uygulayacağını garanti edebilir mi?

YENEL: Artık ülkemizde yaklaşık 3 milyon mülteci var ve onlar burada güvende. Bu yüzden bu argümanı anlamıyorum. Ülkemizden AB´ye doğru göç eden tüm bu insanların artık ekonomik göçmen olduğunu, çünkü onlar için meselenin sadece yaşam şartlarının iyileşmesi olduğunu hatırlatmak isterim. Dolayısıyla Türkiye´de güvende olup olmadıkları yanlış bir tartışmadır. Onlar orada hâlihazırda güvendedir.(Avusturya,Die Presse-16.03.2016)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —