Belgeler, analistlerin üst düzey hükümet liderlerinin toplu gözaltı ve zorunlu çalışmaya yol açan önlemler çağrısında bulunduğunu kanıtladığını söylediği konuşmaları içeriyor.
Çin, Uygurlara karşı soykırım işlediğini sürekli olarak reddediyor.
Belgelerden bazıları daha önceki bir raporun konusuydu, ancak en son sızıntı daha önce görülmemiş bilgileri içeriyor.
Eylül ayında Birleşik Krallık´taki bağımsız bir halk mahkemesi olan Uygur Mahkemesi´ne geçtiler, ancak daha önce tam olarak yayınlanmamıştı.
Çin´deki Uygurların çoğuna ev sahipliği yapan bölgenin ardından ´Sincan Belgeleri´ olarak adlandırılan belgeler, Bay Xi ve Başbakan Li Keqiang da dahil olmak üzere Çin Komünist Partisi (ÇKP) liderlerinin Uygurları ve diğerlerini doğrudan etkileyen politikalara yol açan açıklamalarda bulunduğunu ortaya koyuyor. Müslümanlar.
Bunlara zorla gözaltılar, toplu kısırlaştırmalar, zorla asimilasyon, 'yeniden eğitim' ve gözaltına alınan Uygurların fabrikalarda çalışmaya zorlaması dahildir.
2016´dan itibaren verdiği yanıt, Uygurlar ve diğer Müslümanlar için sözde 'yeniden eğitim' kampları inşa etmek ve güvenilmezlik işareti olarak görülen herhangi bir davranış sergilediği düşünülen Sincan sakinlerini hedef almak oldu.
Çin ayrıca Uygurları Sincan´da pamuk toplamaları için görevlendirerek bir zorla çalıştırma stratejisi izledi .
Buna ek olarak, Çin´in nüfusu bastırmak için Uygur kadınlarını kitlesel olarak kısırlaştırdığı , çocukları ailelerinden ayırdığı ve grubun kültürel geleneklerini kırmaya çalıştığına dair raporlar ortaya çıktı .
ABD, Kanada ve Hollanda da dahil olmak üzere birçok ülke Çin´i soykırım ve insanlığa karşı suç işlemekle suçladı.
Çin, Sincan´daki baskının terörizmi önlemek ve İslamcı aşırıcılığın kökünü kazımak için gerekli olduğunu ve kampların mahkumları terörle mücadelede 'yeniden eğitmek' için etkili bir araç olduğunu söyleyerek bu iddiaları şiddetle reddetti.
