9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Binlerce kişi, Ekim ayında darbe yapan orduyla iktidarı paylaşmak için yaptığı yakın tarihli bir anlaşmaya karşı yürüdü.
'Halkın gücü' sloganını atan protestocular, tam sivil yönetime dönüş çağrısında bulundu. Ancak askeri güçler yine güç kullanarak karşılık vererek iki kişinin ölümüne neden oldu.
Bay Hamdok´un istifa kararı ordunun tüm kontrolünü elinde tutuyor.
Bu, Sudan´ın uzun vadeli otoriter Devlet Başkanı Ömer El Beşir´in 2019´da devrilmesine yol açan bir halk ayaklanmasının ardından, Sudan´ın demokratik yönetime geçişteki kırılgan girişimlerine bir başka darbe oldu.
Televizyonda yayınlanan bir konuşmada Bay Hamdok, ülkenin 'bütün bekasını tehdit eden tehlikeli bir dönüm noktasında' olduğunu söyledi.
Ülkenin 'felakete doğru kaymasını' durdurmak için elinden geleni yaptığını, ancak 'uzlaşma sağlamak için yapılan her şeye rağmen... gerçekleşmediğini' söyledi.
Sivil ve askeri liderler, ordunun 25 Ekim´de bir darbe yapması ve Başbakan Hamdok´u önce ev hapsine almasından sonra huzursuz bir güç paylaşımı anlaşması yapmıştı.
Kasım ayında Hamdok ile varılan anlaşmaya göre, görevine iade edilen başbakanın seçimler yapılana kadar teknokratlardan oluşan bir kabineye liderlik etmesi gerekiyordu. Ancak yeni sivil hükümetin ne kadar güce sahip olacağı belli değildi ve protestocular orduya güvenmediklerini söyledi.
Pazar günü başkent Hartum ve Omdurman kentinde binlerce kişi slogan atarak orduya siyaseti bırakma çağrısında bulundu.
Aktivistler sosyal medyada 2022´nin 'direnişin devam ettiği yıl' olacağını söylediler.
Demokrasi yanlısı Sudan Merkez Doktorlar Komitesi´ne göre, darbeden bu yana protestolarda en az ikisi Pazar günü olmak üzere 50´den fazla kişi öldü.
Darbe lideri General Abdel Fattah al-Burhan, ordunun bir iç savaşı önlemek için harekete geçtiğini söyleyerek geçen Ekim´deki darbeyi savundu. Sudan´ın, Temmuz 2023´te yapılması planlanan seçimlerle sivil yönetime geçiş konusunda kararlı olduğunu söyledi.