• BIST 100

    10173,40%1,17
  • DOLAR

    32,27% 0,07
  • EURO

    34,90% -0,11
  • GRAM ALTIN

    2448,04% 0,09
  • Ç. ALTIN

    3912,88% 0,00

Suriye´de El Bab, Münbiç ve Sonrası

Suriye´de El Bab, Münbiç ve Sonrası

Fırat Kalkanı operasyonu 24 Ağustos 2016´dan beri devam ediyor. TSK ve ÖSO´nun eşgüdümlü yürüttüğü operasyonda geçtiğimiz 6 buçuk ay içinde kat ettiğimiz mesafe nedir? Bu zaman diliminde operasyon hedeflerinin ne kadarına erişildi?

 

Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile eşgüdümlü yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonunda kritik El Bab sınavını geride bıraktı. El Bab´ın DEAŞ´tan arındırılmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “hedef Münbiç” açıklaması yaptı ve kısa süre sonra da Münbiç´e bağlı bazı köylerin ele geçirildiğini duyurdu.

Sınır ötesi operasyonda TSK-ÖSO işbirliğinin geldiği noktayı ve operasyonun geleceğine ilişkin öngörüleri Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan´la değerlendirdik.

Söyleşi: Didem Şahsuvaroğlu 

Fırat Kalkanı operasyonu 24 Ağustos 2016´dan beri devam ediyor. TSK ve ÖSO´nun eşgüdümlü yürüttüğü operasyonda geçtiğimiz 6 buçuk ay içinde kat ettiğimiz mesafe nedir? Bu zaman diliminde operasyon hedeflerinin ne kadarına erişildi?

Fırat Kalkanı Harekâtı ilk başladığında yaklaşık 100 km genişlik ve 40 km derinliğe sahip bir alanda Türk Ordusu ve Türkiye´nin desteklediği ÖSO´nun kontrol sahibi olması amaçlanıyordu. Şu anda gelinen aşamaya bakıldığında, askerî anlamda bahse konu bölge büyük ölçüde ele geçirilmiş durumda.

Tabi askerî hedefin ötesinde siyasi hedefler de söz konusu... Bu siyasi hedeflerin başında Suriye sınırlarından Türkiye´ye dönük terör tehdidinin bertaraf edilmesi geliyor. Fırat Kalkanı öncesinde DEAŞ´ın sınır bölgesinde sahip olduğu kontrol sayesinde Türkiye´nin sınır illerine yönelik saldırıları oluyordu. Yine bu sınırın verdiği avantajı kullanarak Türkiye´ye sızan DEAŞ unsurlarının büyük illerde ve sınır illerinde terör eylemleri gerçekleştirdiğine şahit olduk. Dolayısıyla bunun önlenmesi ve DEAŞ´ın daha güneye, Türkiye´nin menzil alanının dışına püskürtülmesi açısından hedefe ulaşıldığı görülüyor. Son aylarda Türkiye´ye dönük bir DEAŞ saldırısının olmadığını görüyoruz.

Türkiye´nin bölgedeki diğer bir terör örgütü YPG/PYD ile mücadelesi açısından da Fırat Kalkanı önemliydi. Fırat Kalkanı eğer gerçekleşmemiş olsaydı ABD desteği altında YPG güçleri Münbiç´ten sonra El Bab´ı ele geçirerek, Kuzey Suriye´de Irak sınırından başlayıp Hatay´a kadar varan bir coğrafyada bütüncül bir bölgede kontrol sahibi olacaktı. Ve bu da ileriki dönemde PKK kontrolünde devletimsi bir yapının ortaya çıkmasını gündeme getirebilirdi. YPG´nin Münbiç´i ele geçirmesinden hemen sonra Türkiye Fırat Kalkanı´nı başlatarak Afrin ile Ayn El Arap arasına girdi. En azından bu iki bölgenin birleşmesini engellemiş durumda.

Operasyonun bir amacı da, Türkiye´ye dönük yeni mülteci akınlarını önlemek... Türkiye şu an 3 milyonun üzerinde Suriyeli ağırlıyor. Yeni göç dalgaları olasılığı söz konusu... Türkiye El Bab´da bir fiili güvenli alan oluşturarak olası göçleri de bu bölgede karşılamak düşüncesinde. Onun ötesinde kendi içindeki 3 milyon Suriyeli´nin geri dönüş koşullarını hazırlamak ve üzerindeki yükü biraz olsun azaltmak, bu insanların eve dönüş imkânlarını hazırlama amacında. Dolayısıyla bu anlamda da hedefe ulaşılmış gözüküyor. Türkiye´nin DEAŞ´tan özgürleştirdiği alanlara o bölgenin halkının geri dönüş sürecinin başladığını görüyoruz ve olası bir göç akınında da bu bölgeler tampon olarak kullanılabilecektir.

Haberin devamı : http://www.orsam.org.tr/index.php/Content/Analiz/5092?s=orsam|turkish 



17.4° / 11.4°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor