İsrail'in son günlerde Suriye'ye yönelik saldırılarında artış olduğu görülüyor. Özellikle Türkiye'nin Suriye milli ordusunu kurmak için tesis etmek istediği üs bölgelerinin de aralarında bulunduğu pek çok yerin İsrail uçaklarınca vurulması İsrail'in saldırganlığını göstermesi bakımından önemli. Aslında Suriye'yi işgal edebilecek kara askeri gücü bulunmayan İsrail'in hava saldırılarıyla Suriye üzerinden Türkiye'ye mesaj vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Ancak bu mesaj verme isteğinin altında yatan temel sebebe bakacak olursak basitçe korku olduğunu söylemek mümkün.
İsrail'in 1948 yılında sözde kuruluşundan itibaren Filistin topraklarını adım adım işgal etmesinin arkasında ABD ve Avrupalı devletlerin desteğinin yanında Ortadoğu'nun sömürgeci güçler tarafından baskı altına alınmış olması ve çevresinde zayıflatılmış devletlerin bulunması yatar. Lübnan, Suriye, Ürdün ve Mısır hep bu kategoride olan devletlerdir. Zayıf oldukları için İsrail tarafından sürekli müdahale edilmeye açık ve müsaittirler. Ortadoğu'nun diğer devletleri ise hem kendi iç dinamiklerindeki hassasiyetler hem de küresel güçlerin baskısı nedeniyle İsrail'in yayılmacılığına ve saldırganlığına çok fazla ses çıkaramamaktadırlar. Dolayısıyla İsrail kendi etrafında istikrarsız ve güçsüz devletler istemektedir. Zaten ancak etrafında istikrarsızlık olursa İsrail büyüyebileceğine inanmaktadır. Yoksa İsrail'in tek başına yayılmacı planlarını uygulayabilecek gücü yoktur.
Suriye'nin Irak'la komşu olması ama aynı zamanda Akdeniz'de kıyısı bulunması emperyalist sömürgeci güçler için yeni Ortadoğu haritasının çizilmesinde çok önemli jeopolitik avantajlar sağlamaktadır. Akdeniz'den Basra Körfezi'ne kadar Suriye ve Irak üzerinden bir emperyalist kuşak oluşturulması arka plandaki sinsi projedir. Ve bunun koçbaşı olarak İsrail sahnede bulunuyor. O yüzden başından beri Suriye'nin istikrar kazanması için atılan adımlar İsrail'i rahatsız etmektedir. Bugüne kadar devam eden istikrarsızlaştırmanın Suriye'de durması, bir süre sonra sürecin tersine dönmesine ve şu anki istikrarsız ülkelerin istikrarlı hale gelmelerine bile neden olabilir. Böyle bir durumda sadece İsrail'in değil, aynı zamanda başta ABD ve Avrupa olmak üzere sömürgeci küresel güçler ve İran gibi bölgesel aktörlerin stratejik Ortadoğu planları akamete uğrayabilir. O yüzden Suriye'yi sadece Suriye üzerinden değil Ortadoğu ve küresel sisteme etkileri bakımından da değerlendirme zorunluluğu vardır.
Bugüne kadar Ortadoğu'da her yere adeta korku iklimi yayan İsrail'in şimdilerde Türkiye ile dolaylı komşu olacak olması sahada dengeleri değiştirmektedir. Çünkü Türkiye güçlü ve istikrarlı bir ülkedir. Bu nedenle İsrail'in bölgedeki dayatmaları Türkiye'ye sökmemektedir. Yeni Suriye'nin güçlü bir şekilde inşa edilmesi Türkiye'nin birinci önceliğidir. Bu da sırasıyla Suriye milli ordusunun kurulması, demokratik bir yönetimin tesisi, alt yapı ve ulaştırma ile sağlık, eğitim, yargı gibi kurumların oluşturulması gibi süreçlerin takip edilmesi şeklinde cereyan etmektedir. İşte bu hassas durumda Türkiye'nin sahadaki etkisi İsrail'in hava saldırılarıyla önlenmek istenmektedir. Ancak bunun sonuç vermeyeceğini ve sürdürülebilir olmadığını söylemek isterim. Çünkü Türkiye Suriye'nin yeniden inşasını desteklerken aynı zamanda başta yeni kurulmakta olan Suriye milli ordusunun ve devlet kurumlarının İsrail tarafından yok edilmesine izin vermez. Adım adım diplomasi ve stratejik sabırla süreci yönetmektedir. İsrail'in saldırganlığını önlemede Türkiye'nin kullanabileceği çok fazla seçenek olduğunu belirtmek isterim. Sonuç olarak devletlerarası mesaj sosyal medyadan değil, sahada verilir. Türkiye de onu yapıyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü’de bulunan Ada Üniversitesi’nde 44 ülkeden 80’den fazla uzmanın katıldığı forumda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız devlet olarak tanınmasına tam destek verdiklerini söyledi.
DünyaABD Başkanı Donald Trump, Çin'e yönelik tarifeleri yüzde 125'e çıkarırken, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulduğunu duyurdu.
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın 145 İHA ile düzenlediği saldırılarda 12 kişinin yaralandığını açıkladı. Rusya, Ukrayna’ya ait 48 İHA’nın imha edildiğini bildirdi.
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Türkiye'nin ilk SİHA'sı Bayraktar TB2, otonom virilden kurtarma manevrasını başarıyla gerçekleştirerek dünya havacılık tarihinde bu manevrayı yapan ilk SİHA oldu
Teknoloji