Suriye meşru güçlerinin 27 Kasım'da başlattıkları devrim Esad rejiminin devrilmesiyle yeni bir aşamaya geçti. Şu an sahadaki en büyük sorun Fırat'ın doğusundaki PKK/PYD varlığı. Fırat'ın doğusu terörden temizlenmeden Suriye özgürleşmiş sayılamaz. 61 yıldır süren baskı rejiminin bir ürünü olan Suriye'deki PKK varlığı aslında 1970'li yılların sonlarından itibaren kendini göstermeye başlamıştır. 7 Temmuz 1979 yılında bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın Urfa sınırından Suriye'ye geçmesini temin eden dönemin Suriye istihbarat örgütü El-Muhabarat PKK'nın güçlenmesinde başat rolü oynamıştır. Daha sonraki dönemlerde Suriye'de rejim tarafından yerleşik bir hale getirilen PKK, başta ABD olmak üzere küresel ve bölgesel güçlerin Türkiye'ye karşı hazırladıkları stratejik planların merkezine yerleştirilmiştir. Ancak 2010'dan itibaren siyasi istikrar ve Türkiye'nin savunma sanayiinin gelişmeye başlaması ülkemizde PKK terörünün sonlandırılmasında önemli faktörler oldu.
SURİYE'DE YENİ STRATEJİ
Türkiye'nin PKK ile yurtiçindeki mücadelesinin başarıya ulaşabileceğinin anlaşılması PKK'ya verilen rolleri de değiştirdi. Emperyalist güçler tarafından PKK'nın Türkiye'den atılması ihtimaline karşı Irak ve Suriye'de Türkiye'yi durdurma amaçlı yeni terör konuşlanmaları planlandı. Bu plana göre Irak'ın kuzeyindeki dağlık alanlarda doğal mağara ve sığınakların geliştirilerek sözde doğal savunma hatları, Suriye'de ise Türkiye sınırına paralel yer altı tünelleri ile suni savunma hatlarının oluşturulması amaçlanmıştı. Ancak dış güçlerin beklediği olmadı. Irak'ın kuzeyinde 2017'den itibaren başlatılan ve adım adım yürütülen operasyonel süreçlerle PKK bitme noktasına geldi. Şimdi sıra Suriye'deki PKK artıklarında.
TÜNELLERDEKİ SİNSİ PLAN
En son Tel Rıfat ve Mümbiç'in temizlenmesinden sonra ortaya çıkan tabloyu iyi okumak gerekir. PKK tünelleri üzerinden Türkiye'yi hedef alan strateji sadece PKK'nın olası operasyonlar karşısında kendisini koruması ve Türkiye'ye teröristlerin sızmaları için güvenli alanların teşkil edilmesini içermiyor. Aynı zamanda buradaki tünel sisteminin daha da geliştirilerek yer altı savunma kuşakları oluşturulmasını amaçlıyor. PKK'ya Suriye'de verilen tonlarca silah, cephane ve malzeme ile birlikte düşünüldüğünde uzun süreli bir konvansiyonel savaş için PKK'nın Suriye'de hazırlandığı rahatlıkla görülebilir. Kamışlı'dan İdlib'e kadar PKK adına kazılan tünellerin toplam uzunluğunun birkaç bin kilometre olduğu tahmin ediliyor. Bu tünellerle aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yapacağı olası operasyonlara karşı çok sayıda tank imha ve ölüm bölgeleri oluşturulması hedefleniyordu. Yani strateji hem büyük hem de çok derin.
PKK KENDİ KAZDIĞI KUYUYA DÜŞTÜ
Suriye'nin kuzeyinde bu kadar gelişmiş tünel sistemini yapabilmek PKK'nın boyunu fazlasıyla aşar. Zaten tünellerde ele geçirilen tünel delme makineleri, kazıcı ve kepçe araçları olayın boyutunu anlamamız için yeterli. Böyle gelişmiş tünel sistemlerini mühendislik bilgisi ve teknik destek olmadan yapabilmek PKK için imkansızdır. Fakat önemli bir detayı da atlamayalım, bu tünelleri teknik ve mühendislik desteği alsa bile tek başına PKK'da yapamaz. O zaman kimler yaptı? Yapanlar belli. O yüzden bu tünellerde PKK gömülüp boğuldukça aslında Türk'e kefen biçenler de gömülüp boğuluyor. Belki de yürütülen operasyonlarla tünellerin PKK'nın başına geçirilmesi, yerle bir edilmesinin asıl önemli sonucu bölgede emperyalist güçlerin de PKK'yla birlikte silinmesidir.