Tarih: 07.10.2014 15:54

Tarımın İmhası

Facebook Twitter Linked-in

Ulson Gunnar *

TIME dergisinde kısa süre önce çıkan bir makalede, “Roots for Peace” (Barışın Kökenleri) isimli Amerikan STK’sı konu edilmiş ve bu STK’nın, yeni “demokratikleştirilmiş” Afganistan’ı kontrolü altına almak isteyen ve yeniden gruplaşan Taliban’ın kurbanı olduğunu ileri sürmüştü. Amerikan Dışişleri Bakanlığı ve USAID tarafından fonlanan söz konusu örgütün amacı, “muharebe alanlarını cömert meyve bahçelerine” dönüştürmek. Ancak, buradaki saydamlık noksanlığı, bunu nasıl yapacaklarını belirsizleştiriyor. USAID diğer “STKlar” yoluyla Afganistan’ın kurumsal açıdan sömürülmesini tetiklemek için “yardım” mekanizmasını kullanırken, Roots for Peace ile olan ilişkisi, kaçınılmaz şekilde bir takım kuşkular doğuruyor.

Daha şimdiden Afganistan’daki savaş, Monsanto gibi tarım tekellerine, karayla kuşatılmış bu Orta Asya ülkesinde milyonlarca dolarlık köprü başları kurma imkanı veriyor. Ülke çapında haşhaş yetiştirmenin sonlandırılmasına dönük çabaların bir parçası olarak, ABD, Kabil’in sağlık araştırmalarını bir yana bırakıp, Monsanto’nun milyonlarca dolar değerindeki “RoundUp” markalı ürününü ülke çapında bitki öldürücü olarak kullanması konusunda ısrar ediyor. Ancak bu plan, halktan pek rağbet görmüyor. Şunu da belirtmekte yarar var, NATO’nun 2001 yılındaki Afganistan müdahalesi öncesinde, haşhaş üretimi zaten Taliban tarafından neredeyse sıfırlandırılmıştı.

Afganistan çapında kitlesel düzeyde kullanılacak olan bitki öldürücülerin Afgan halkının sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğine dair korkulara ek olarak, ayrıca, yasal mahsullerin de yok edilebileceğine, çiftçilerin hasat zamanında sorunlar yaşayacağına, bundan dolayı öfkeleneceğine ve Taliban dahil silahlı aşiret üyeleriyle aynı safa geçmeye yöneleceğine dair korkular söz konusu.

Amerika’nın kapsayıcı planı çerçevesinde, yasal mahsullerin ve haşhaşın yok edilmesi, ideal bir çözümdür. İşte bu yüzden de Monsanto’nun RoundUp markalı bitki öldürücüsü hiç kimseyi ayırt etmeksizin Afganların başlarının üzerinden her yere spreylenecek; genetiği değiştirilmiş RoundUp Ready markalı terminatör tohumlar, Afganların ayaklarının altına ekilecek. Batılı tarım tekellerinin kurduğu bir cephe olan Nutrition and Education International (NEI), Afganistan’ın geleneksel mahsullerinin yerine Monsanto’nun genetik mühendislik ürünü RoundUp Ready soya fasulyelerini ekmeyi ve bunun yanı sıra bol miktarda RoundUp hazır bitki öldürücü kullanmayı hedefliyor.

NEI, Afganistan’da bir “soya tohumu piyasası” kurarken her bir vilayete dek erişerek yaklaşık on yıldır sağladığı “başarılarla” böbürleniyor. Söz konusu piyasa, NEO ve onun kurumsal sponsorlarının, USAID’in yardımıyla, kasten Afgan halkını bağımlı kıldıkları bir mahsulün fikri mülkiyet haklarını elinde bulunduran yabancı şirketler tarafından yönetilen bir piyasa...

Afganistan’da saldırıların hedefinde olan tek USAID “STK”sı Roots for Peace değil elbette. Aynı zamanda, Afganistan’ın tarımsal açıdan yeniden düzenlenmesine yardımcı olan Development Alternatives Inc. (DAI) de bulunuyor.

DAI’nin çabaları, yabancı kurumsal tekelleri davet etmeye çalıştığı “haşhaş imhası” ve “ekonomik kalkınma” çabaları, içlerinde Cargill ve Monsanto’nun bulunduğu gibi devlerin bulunduğu, uzunca bir “müşteri” listesiyle destekleniyor.

Bu şirketler ve onların “STK” cepheleri, Amerikan hükümetinin USAID gibi ajanslarıyla birlikte, “haşhaş imhasını” ve “kötü beslenme” kozunu kullanarak, Afgan halkını, yabancı şirketlerin kontrolündeki bir tarım tekeline mecbur bırakmaya çabalıyor. Söz konusu yabancı şirketler, Afganistan’da büyüyen her bir bitkinin “fikri mülkiyet” haklarını ellerinde tutacaklar ve bu bitkilerin devamlılığını sağlamak için gereken kimyasalların üretimi, denetimi, dağıtımı ve satışından sorumlu olacaklar.

İnsanın bekasının en temel gerekliliklerinden biri olan ve tamamen yabancı şirketler tarafından denetlenen gıda, sadece tehlikeli değil; aynı zamanda insanları sömürmeye de dayalıdır; bu tür bir “kurumsal sömürge” şekli çerçevesinde insanların haysiyeti ve özgürlüklerini suiistimal eder.

Afganistan’ın kurumsal boyun eğmeye dair bu modern biçime boyun eğip eğmeyeceğini söylemek için yıllar geçmesi ve titiz bir gözlem yapılması gerecek. NATO birlikleri ülkeyi terk ederken ve onun Kabil’deki Batı-yanlısı hükümeti, kaçınılmaz bir yok edişle karşı karşıya kalırken, Batı’nın büyük tarım devlerinin çabaları, kısa vadede karlı olsa da, uzun vadede devam etmeyebilir. Afganistan’ın Batılı çıkarlar karşısındaki “müşteri devlet” statüsü, kısmen Kabil’in, büyük tarım devlerinin bu Orta Asya ülkesindeki gündemini ilerletmek veya geri planda tutmak doğrultusundaki çabaları tarafından belirlenecek.

Küresel açıdan bakıldığında, Irak ve Afganistan gibi yerlerdeki şirketlerin başarıları, hem modern Batı emperyalizminin etkisini, hem de bu emperyalizmin kurmaya çabaladığı imparatorluğun gücü ve sürekliliğini geçerli kılacak.


Kaynak: http://www.globalresearch.ca/monsanto-in-afghanistan-the-destruction-of-agriculture/5377558

* Ulson Gunnar, New York’ta yaşayan bir jeopolitika analisti ve yazarıdır. Özellikle, “New Eastern Outlook” isimli online dergiye yazılar yazar.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —