Sanal gerçeklik gelecek vaat ediyor ancak bu teknolojiyle ilgili öğrenecek çok şey var. Bir yandan da arttırılmış gerçeklik hızla hayatımıza giriyor.
Hem sanal gerçeklik hem de arttırılmış gerçeklik, hayatımızı değiştirecek. Nasıl seyahat ettiğimizden, öğrenme metotlarımıza, iş yapış şeklimizden başkalarıyla iletişime geçmemize, tüm alanlarda bu teknolojiler etkili olacak.
Konunun uzmanı bilim insanları, eğitimciler ve girişimciler Washington´da bir panelde bir araya geldi. Google´ın sanal gerçeklik yapımcısı Jessica Brillhart, iki teknolojinin aynı olmadığını şöyle anlatıyor: “Sanal gerçeklik, sizi başka bir yerde olduğunuza ikna eder. Arttırılmış gerçeklik ise, şu anda bulunduğunuz gerçekliğe farklı şeyler katar.”
Sanal gerçeklik, birçok farklı şekilde mevcut ama en somut alanı, bilgisayar oyunları endüstrisi. Sağlık ve bakım alanlarında da bu teknoloji kendine yer bulmaya çalışıyor.
Sanal gerçeklik başlıkları, tüm göz çevresini kapatarak sanki başka bir yerdeymiş hissi yaşatıyor. Müze, park, ofis ya da kokpit gibi.
Arttırılmış gerçekliğin en iyi örneği ise son zamanların en popüler oyunu Pokemon GO. Gerçek dünyayı görüyorsunuz ama gördüklerinize eklemeler yapılıyor yani artırılıyor.
İki teknoloji de, yeni yetenekler edinmek için ideal. Doktorlar mesela bu sayede yeni cerrahi teknikler öğrenebilir.
Washington´daki panele katılan Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Johan Uvin de, sanal gerçekliğin eğitime ve öğrenme imkanlarına erişimde devrim yaratabileceği görüşünde.
Bu teknolojilerin bazı uygulamaları hala deneme aşamasında, ama Boeing gibi büyük firmalar, bazı uçak parçalarının üretilmesi için eğitimlerde bu yöntemlere başvuruyor.
Sanal gerçeklikte kullanılan başlık fiyatları, sürekli düşüyor. Bir çok akıllı telefonla kullanılabilen kağıttan gözlüklerle de bu teknolojilere erişim mümkün.
2020 yılına kadar, bu teknolojilerden 150 milyar dolar gelir elde edilmesi bekleniyor. Gelirin aslan payı ise arttırılmış gerçekliğin.