Titanic´in 110. yıldönümü: ´Osmanlı tebaasından olanlar, en kalabalık yolcu gruplarından biriydi´

Titanic´in 110. yıldönümü: ´Osmanlı tebaasından olanlar, en kalabalık yolcu gruplarından biriydi´

Asla batmayan yolcu gemisi yapma hayaliyle inşa edilen ve dönemin en büyük transatlantiği unvanıyla denize açılan RMS Titanic´in ilk seferinde dev bir buzdağına çarpması ve 1496 kişiye mezar olmasının 110. yıldönümü yaklaşırken, faci

 

Asla batmayan yolcu gemisi yapma hayaliyle inşa edilen ve dönemin en büyük transatlantiği unvanıyla denize açılan RMS Titanic´in ilk seferinde dev bir buzdağına çarpması ve 1496 kişiye mezar olmasının 110. yıldönümü yaklaşırken, faciayla ilgili eski defterler yeniden açılıyor.

Kate Winslet ile Leonardo DiCaprio´nun başrollerini paylaştığı 1997 tarihli filmle yeniden hayat bulan Titanic´in 15 Nisan 1912´de Southampton´dan New York´a yol alırken batışıyla ilgili bu yıl 200´den fazla sergi açılırken, tarihçiler de gölgede kalan yanlara ışık tutuyor.

´Titanic: Londra´nın doklarındaki sergi´nin küratörü Claes-Göran Wetterholm, 'Trajediye yeniden bakmak ve bazı efsaneleri lağvetmek önemli' dedi.

´Sanıldığı gibi kadınlarla çocukların kurtarılmasına öncelik verilmedi´

Toplamda 2208 kişiyi taşıyan transatlantikte cankurtaran olarak sadece 16 ahşap tekne ve dört katlanır bot bulunması facianın boyutlarını büyültürken, İsveçli tarihçi Wetterholm, ´Titanic filminde önceliğin kadınlarla çocukların kurtarılmasına verilmiş gibi gösterildiğini, ama bunun gerçeği yansıtmadığını´ söyledi.

´Kaptanın emirlerini herkes farklı uyguladı´

´Titanic´ten kurtulan çok sayıda erkek olduğuna´ dikkat çeken Wetterholm, ´kaptanın verdiği emirlerin dev geminin dört yanına dağılmış görevliler tarafından farklı yorumlandığını´ belirtti.

Wetterholm, 'Kurtulanların kadınlarla çocuklar olduğu söylense de bu doğru değil: 323 erkek hayatta kaldı, bunların yüzde 80´i cankurtaranlara sancak tarafından bindi' diyerek ekledi:

'O tarafı tahliye eden birinci subay William Murdoch, binmelerine engel olmadığı için hayatta kaldılar. Son ayrılan teknelerde çoğunluk erkekti.'

'İskele tarafında ise ikinci zabit Charles Lightoller ´önce kadın ve çocuklar´ emrini almıştı ve bunu harfi harfine benimsedi. 65 kişiyi alabilen bir tekne, erkekleri geride bırakarak sadece 28 kişiyle uzaklaştı.'

´Osmanlı tebaasından çok sayıda yolcu vardı´

Titanic hakkındaki diğer yaygın yanılgılar arasında yolcuların milliyetinin yer aldığını aktaran İsveçli tarihçi, Osmanlı İmparatorluğu´na bağlı Suriye ve Lübnan gibi Arap ülkelerinden gelen yolcuların gemideki en kalabalık 5. etnik grubu oluşturduğunu kaydetti. Yani Titanic´de Osmanlı tebaasından çok sayıda kişi bulunuyordu.

´ABD´de yeni bir hayata başlamak istiyorlardı´

Wetterholm, 'Suriye ve Lübnan´dan yeni bir hayata başlamak için geldiler, Cherbourg´da teknelere binerek Titanic´in seferine katıldılar' dedi.

Daha önce de kimi kayıtlara göre 50, kimi kayıtlara göre 100´e yakın Osmanlı vatandaşının Titanic´te hayatını kaybettiği gündeme geldi. Facianın 100. yıldönümünde, Titanic´ten kurtulan Bingöllü yolcular Neshan Krekorian ve David Vartunian´ın bilinmeyen hikayesi ortaya çıktı. 3. sınıfta yolculuk eden Neshan ile David´in 1. sınıf yolcuların filikasına sızarak mucizevi bir şekilde kurtulduğu belirtildi.

Aslında Osmanlı sadece halklarıyla değil sanatıyla da Titanic´teydi. O dönemde Titanic´in öne çıkarılan özelliklerinden biri de yüzen sarayda 1. sınıf yolcular için Osmanlı´dan Ermeni ustalara yaptırılan elektrikli Osmanlı hamamının bulunmasıydı.

Facianın yaşandığı 1912´de Osmanlı yönetiminde olan Suriye ve Lübnan, 1. Dünya Savaşı´nın sonunda 30 Ekim 1918´te imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı İmparatorluğu´nun fiilen sona ermesinin ardından Fransız manda yönetimi altına girdi.

1309´u yolcu, 899´u mürettebat olmak üzere 2208 kişi taşıyan Titanic´te 51´i çocuk 1496 kişi öldü. 2012 yılında İsveç´in Uppsala Üniversitesi´nin 1852-2011 arası 18 deniz faciasını mercek altına aldığı araştırmasında, yolculuklara katılan erkeklerin yüzde 34.5´inin, kadınların ise yüzde 17.8´inin hayatta kaldığı sonucuna ulaşıldı.

 

 

 



RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

SINIR KAPILARI AÇILMASI KONUSU:

Dünya

Dünya romanının en isabetli örneklerinden biri 130 yaşında... "Sınırları kapatılmış ölü bir mekan; yel esmez, yaprak kımıldamaz..."

Mayis Alizade

10 Kasım ve Kafkasya jeopolitiğinin değişmeyen doğası

Dr. Eray Güçlüer

Türkiye

Suriye jeopolitiğinin değişen doğası

Dr. Eray Güçlüer

Dünya

RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR

Dünya romanının en isabetli örneklerinden biri 130 yaşında... "Sınırları kapatılmış ölü bir mekan; yel esmez, yaprak kımıldamaz..."

10 Kasım ve Kafkasya jeopolitiğinin değişmeyen doğası

Suriye jeopolitiğinin değişen doğası

Sisli iklim zirvesi

BRICS Zirvesi ve küresel güç dengeleri

Elçibey'in mirası ve Pezeşkiyan'ın seçimi: "Bunları senin namusun için söylüyorum gardaş..."

Prof. Dr. Cemil Hasanlı: Türk Birliği'nden dem vuranlar sadece ses bombası atmayı biliyorlar

MİLLİ EĞİTİM BAKANI YUSUF TEKİN AVRASYA BİR VAKFIN'DA 2024 – 2025 DÖNEMİ KONFERANS AÇILINI YAPTI

TUSAŞ'ta sessiz devrim

İlham Aliyev Batı karşıtı cepheyi genişletiyor: Fransa'dan sonra ABD'ye salvolar

AVRASYA BİR VAKFI’NDA YENİ DÖNEM HEYECANI

UYAN TÜRK, UYAN MÜSLÜMAN!

İçinde ümidi ve ümitsizliği barındıran bir süreç: 5 Kasım

Viktor Şklovski: Siz bizim imparatorluğun 1917 yılında mı dağılacağını düşünüyorsunuz?

David Stepanyan: Ermenistan-Türkiye sınırı er ya da geç açılacak... Husumet sayfasının çoktan kapanması gerekirdi

Hiçbir sıkıntı bizi yarı yolda bırakamaz

Prof. Dr. Turhan Nejat Veziroğlu son yolculuğuna uğurlandı

Poligon komutanı hangi amaçla konuşturuldu?

Bakan Fidan'dan dikkat çeken açıklamalar: Esad ile görüşmeye hazırız

‘HİDROJENİN BABASI’ VEZİROĞLU VEFAT ETTİ

MİLLİ ENERJİ HAMLESİ-I

Elhan Mehdiyev: Azerbaycan, Rusya'nın pozisyonuna karşı çıkmayı düşünmüyor

Coni niye Kıbrıs’ta?

BU BİR PROJE, BİZ KOBAY MIYIZ

İşlenmeyen tarım arazileri kiraya veriliyor

"Azerbaycan'ın Neyzen Tevfik'i" şair Tevfik Hasanlı: Boyunu yere sokayım!

Kanlı 12 Eylül darbesinin üzerinden 44 yıl geçti

Kafeste "iklim zirvesi"

Şu bizim "Zengezur Koridoru" vakamız: Açılmasını kim neden ister, kim neden istemez?

Yükleniyor